English
Menü
Kapadokya Rehberi
Peribacası Dergisi
Peribacası Kapadokya Yayınları
Kapadokya Firmaları
Kapadokya Fotoğrafları
Kapadokya Fotoğrafçıları
Kapadokya Haritaları
Kapadokya Karikatürleri
Kapadokya ve Sanat
Kapadokya Yazıları
Kapadokya Yayın Arşivi
Kapadokya Efemera ArÅŸivi
Kapadokya Video-Film ArÅŸivi
Sosyal Medya Adreslerimiz
Sivil Toplum Kuruluşları
Önemli Telefonlar ve Linkler
Site Güncellemeleri
Belge ve FotoÄŸraflarda Kapadokya
Firma Arama
Åžehir
İlçe-Belde
Hizmet Alanı
Firma
Anket

Sanat ve müzik festivalleri Kapadokya'ya olan ilginin artmasını sağlıyor mu?
       
Evet.
Hayır.
Mail List
Yeni Kayıt
Åžifremi Unuttum

UNUTULMUŞ KRALLIĞIN PEŞİNDE: KAPADOKYA KRALLIĞI

Yazan: Demir KumanoÄŸlu
Aralık 2005

M.ö. 4. yüzyılda; Küçük Asya’da  batıda Halis’ ten  ( Kızılırmak )  doÄŸuda Fırat’a; güneyde  Toroslardan  kuzeyde Karadeniz’e  kadar uzanan bölgeye  “Kapadokya”  adı veriliyordu. Anadolu’da  kurulan satraplıklardan en büyüğüne verilen  “ Kapadokya” adı, coÄŸrafi birlikten çok mülki ve idari bir bölümü ifade ediyordu.(1) Kapadokya  215 yıl  AhamaniÅŸler’in yönetiminde kaldı. CoÄŸrafi,  ticari ve stratejik önemleri nedeniyle Pers Ä°mparatorluÄŸunun bel kemiÄŸi olan Kapadokya’da Pers asilzadelerine çok sayıda  malikaneler verilmiÅŸ, Pers kültür  ve dininin yerleÅŸmesine özen gösterilmiÅŸtir.
Büyük Ä°skender, Perslere karşı yaptığı sefer sırasında Kapadokya’ya doÄŸru ilerlemiÅŸ, bölgenin Kızılırmağın  güneyinde kalan kısmını ele geçirdikten sonra  “Sabiktas” adlı bir Persliyi  Kapadokya Satrabı olarak atamıştı. Bu sırada karargahı Gaziura’da ( Turhal ) bulunan ve “Pontos Kapadokyası” olarak bilinen Kuzey Kapadokya’ ya egemen olan  “Ariarathes” bu karara karşı çıktı.  Ariarathes, Büyük Ä°skender’in Perslere karşı yaptığı sefer sırasındaki karışıklıktan yararlanarak yaklaşık 15 bin atlı ve 30 bin piyadeden oluÅŸan ordusuyla m.ö. 332’de kendisini bağımsız Kapadokya Satrabı ilan etti.
Ariarathes I, yetenekli, azimli, cesur ve enerjik biriydi. Birkaç yıl gibi bir sürede Kapadokya’da zamanı için hatırı sayılır bir devlet kurdu. Gaziura kalesini devlet merkezi yaptı. Sinop’tan Trabzon’a kadar uzanan sahili hakimiyeti altına aldı.
Ariarathes’in kurduÄŸu krallık ancak Büyük Ä°skender’in ölümüne kadar; yani on yıl yaÅŸayabildi. Ä°skender’in oÄŸluna vasi seçilen  Perdikkas, Anadolu’daki Makedonya eyaletleri arasında zengin ve güçlü bir ordusu bulunan bağımsız bir krallığın yaÅŸamasını imparatorluÄŸu için tehlikeli gördüğünden büyük bir orduyla Kapadokya’ya yürüdü. 80 yaÅŸlarında bulunan kral Ariarathes  yaÅŸlılığına ve düşmanın sayıca üstünlüğüne aldırmadan ordusuyla savaÅŸ alanındaki yerini aldı. Kanlı bir çatışma  sonunda Kapadokya ordusu yenildi. Ariarathes zengin hazinesiyle esir düştü. VahÅŸi iÅŸkencelerden sonra ailesi ve ele geçen komutanlarıyla birlikte çarmıha gerilen Ariarathes m.ö. 322 de öldü.
Perdikkas, Kapadokyalılardan geride kalanlarına hayatlarını bağışladı. Kapadokya’nın idaresini Diyadoklardan Evmenes’e verdi. Böylece Kapadokya Makedonyalıların egemenliÄŸine girmiÅŸ oldu.

Genç  krallığın  kurtarılışı
Makedonyalılarla yapılan kanlı savaÅŸ sırasında Ariarathes’in kardeÅŸi Orafern’in  yine Ariarathes adındaki oÄŸlu bir kısım askerle savaÅŸ meydanından kaçarak daÄŸlara sığınmıştı. OÄŸlu olmayan  I. Ariarathes evlat edindiÄŸi bu yeÄŸenini kendisine veliaht edinmiÅŸti. Genç Ariarathes yirmi yıl sonra krallığı kurtaracak ve tahta oturacaktır.
Makedonyalıların egemenlik yılları Kapadokyalılar için zulüm ve tedhiÅŸ yılları olarak geçiyordu. Büyük Ä°skender’in diyadoklarının kanlı çarpışmaları Kapadokya halkına çok pahalıya mal oluyordu. Bu çatışmalar sırasında yerli halk telef olduÄŸu gibi, mahsullerde mahvoluyordu. Köyler ve ÅŸehirler yaÄŸma ediliyor, pek çok masum insan idam ediliyordu.
Ahamanişler döneminde barış ve huzur içinde yaşamaya alışmış olan Kapadokyalılara, Makedonyalıların egemenliğindeki bu olumsuz koşullar çok ağır geliyordu. Kapadokyalılar Makedonya boyunduruğunun bir an önce parçalanmasını dört gözle bekliyorlardı.
M.ö. 303 ‘te  Antigon’a karşı diÄŸer diadoklar arasında kurulan büyük ittifak, Kapadokyalıların umutla bekledikleri günün nihayet geldiÄŸini müjdeliyordu. Kayıp veliaht  II. Ariarathes saklandığı yerden çıktı. AÅŸağı Murat ve Yukarı Kelkit arasındaki satraplığın başı olan Ardotes’in yardımıyla Kapadokya Krallığı’nı kurtarma mücadelesine giriÅŸti. Ä°syana hazır olan Kapadokyalılar  II. Ariarathes’i canla baÅŸla desteklediler. Genç Ariarathes , Antigon’un düşmanlarıyla gizli iliÅŸkiler kurmayı da ihmal etmemiÅŸti.
Bütün diadokları ortadan kaldırarak Ä°skender Ä°mparatorluÄŸunu hakimiyeti altına almak gibi büyük emelleri olan Antigon, Kapadokya isyanını bastırmak için hemen harekete geçti. Bu görevle Kapadokya’ya gönderdiÄŸi komutanı Amintas, genç Ariarathes’e karşı giriÅŸtiÄŸi  “ Ä°psos Savaşı” nda ordusuyla birlikte yok edildi. AÅŸağı Halys vadisine hakim olan genç isyancı, II. Ariarathes unvanıyla kral ilan edildi. ( M.ö. 301 )  Gaziuralı Ariarathes’in ölümünden yirmi yıl sonra Kapadokya Krallığı  bağımsızlığına kavuÅŸmuÅŸtu.
Ne var ki bu sırada Kapadokyalıların ırkdaşı olan Mitridat Kristes’te kuzeyde Pontos Kapadokyası’nda  ayrı bir devlet kurarak Kapadokya Krallığını ikiye bölüyordu.
Berlin Müzesinde bulunan ve üzerinde Aramice  “ Ariarathes” adının yer aldığı bronz bir sikkeyi  II. Ariaraethes’in bastırdığı sanılmaktadır.
II. Ariarathes’e üç oÄŸlunun en büyüğü olan  Ariaramnes ( M.ö. 280-230 ) halef olmuÅŸtu. Ariaramnes döneminde Selevkos’un ölümüyle Suriye’deki imparatorlukta baÅŸ gösteren kargaÅŸa; Galatların Anadolu’yu istilalarıyla beliren parçalanma ve Suriye Selevkosları ile Mısır arasında ÅŸiddetlenen çarpışmalar sırasında Kapadokya’yı egemenliÄŸi altına almaya kalkışan olmadı. Kapadokyalılar çok pahalıya kazandıkları bağımsızlıklarını korudular.
Ariaramnes, Selevkos Ä°mparatorluÄŸu ile dostça geçinmek istediÄŸinden; daha çocuk olmasına karşın tahta iÅŸtirak ettirdiÄŸi oÄŸlu Ariarathes’i Antakya kralı Antiokhos Theos’un kızıyla evlendirdi. Bu prens on yıl kadar babasının tahtına iÅŸtirak etmiÅŸ; Ariaramnes’in ölümünden sonra  III. Ariarathes unvanıyla tahta geçmiÅŸtir. Ariaramnes , sikkelerinde Arami Alfabesi yerine Grek alfabesi kullandı.(2)
 Bazı tarihçiler III. Ariarathes’i gerçek Kapadokya Kralı olarak kabul ederler. Çünkü III. Ariarathes’ten önce tahtta olanların sikkelerinde “ Kral” unvanı yer almıyordu.  III. Ariarathes’in sikkelerinde “ Basileus” yani kral sözcüğü vardır. Bu nedenle III. Ariarathes’in kral unvanını aldığı m.ö. 255 yılı Kapadokya krallığı takviminin baÅŸlangıç tarihidir.(3)
Kral, Ariaratheia adında bir kent kurmuÅŸ ve burayı krallığın baÅŸkenti yapmıştır. Kataonia ve Meliten’i krallığının topraklarına katmıştır.
M.ö. 220 de baÅŸa geçen Ariarathes IV. Evsebes, Selevkos Kralı Büyük Aniokhos’un kızıyla evlenerek krallığının güneydoÄŸu sınırlarının güvenliÄŸini saÄŸlama almıştır. Ariarathes IV Evsebes zamanında Küçük Asya’yı Romalıların egemenliÄŸi altına sokan  Magnesie Muharebesinden sonra Roma ile Kapadokya arsında ilk temas baÅŸlamış oldu.
Yaptığı anlaÅŸmalara sadık kalan Ariarathes IV Evsebes’in önceden müttefiki olan Galatlar aleyhine Bergama Krallığıyla ittifak yapması, cesur Galatların düşmanlığına neden oldu. Ä°ntikam almak için Kapadokya’ya yürüyen Galatlar IV. Ariarathes tarafından yenilgiye uÄŸratılarak Kapadokya topraklarından çıkarıldı.(4)
Ariarathes IV. Evsebes’in ölümü üzerine tahta Mitridat geçti ve adını Ariarathes V. Evsebes Filopator olarak deÄŸiÅŸtirdi.( m.ö. 163 ) Babasının akıllı siyasetini güderek Roma’ya altın bir taç gönderip Romanın güvenini kazanmasını bildi. Ariarathes V. Evsebes Filopator Kapadokya’yı refaha ulaÅŸtırmıştır. V. Ariarathes  Yunan kültürü ile yetiÅŸmiÅŸ; iyi eÄŸitimli biriydi. Filozof Karneades’in öğrencisi olan V. Ariarathes Helenizm’in ve Helenistik kurumların kendi ülkesinde kök salması için çalışmıştır. Kralın tüm çabalarına karşın, Kapadokya Hellenize olmamış; yerel adetler ve köy ekonomisi devam etmiÅŸ; Yunan dili, yerel dil ve lehçeler karşısında tutunamamıştır.
Strabon , V. Ariarathes’in Mazaka ( Kayseri ) ya 40 stadia mesafede bulunan Melas ( Karasu) ın dar bir geçitle Halis’e karıştığı yerde bir baraj inÅŸa ettirdiÄŸinden söz eder. Ayrıca Nissa, Anisa ve iki tanede Eusebeia adında kentler inÅŸa ettirmiÅŸtir. Eusebeia’dan biri daha sonra baÅŸkent olacak olan Mazaka (Kayseri ) idi.(4)
Romalılar. Bergama tahtında hak iddia eden, Aristonik’e karşı kanlı bir savaÅŸa girdikleri zaman, Roma ile aralarındaki ittifaka sadık kalan V.Ariarathes ‘de ordusuyla savaÅŸ alanındaki yerini aldı. Kapadokya kralı V. Ariarathes  kahramanca çarpışarak savaÅŸ meydanında öldü. (m.ö. 130 )
Kapadokya Krallığının güçlü dönemi V. Ariarathes’in ölümünden sonra devam edememiÅŸtir. Onun ölümü sürekli bir iç çatışmaya; kargaÅŸaya neden oldu.

ARÄ°ARATHES VI. EPÄ°PHAN ( M.Ö. 125 – 111 ) : Bu kralın dönemine iliÅŸkin fazla bir bilgi yoktur. VI. Ariarathes  “ Gordios” adlı Kapadokyalı bir asilzade tarafından öldürülmüştür. Gordios , Kapadokya Krallığı ile Pontus’un birleÅŸmesi fikrini savunanların ele başıydı. Tahtı ele geçirmeye çalışan katil bunu baÅŸaramayınca Pontus’a sığınmaya mecbur oldu. Kapadokyalılar öldürülen kralın henüz çocuk olan büyük oÄŸlunu Ariarathes VII. Filometor unvanıyla kral ilan ettiler.(m.ö 111)  Pont kralı Mitridat VI. Evpator’un kız kardeÅŸi olan Laodike’de VII. Ariarathes’in kral naibi oldu. Yönetimi ele alır almaz çok büyük sorunlarla uÄŸraÅŸmak zorunda kaldı.

Mitridat  Kapadokya’da 
Zamanında tek devlet olan Pont ve Kapadokya arasındaki dil, din, ırk ve kültürün aynı olması nedeniyle iki krallığın eskiden olduÄŸu gibi tek bir kralın yönetiminde birleÅŸmesi düşüncesi hızla  güçleniyordu. Pont Krallığının güçlü ve kudretli bir kral olan Mitridat VI. Evpator’un yönetiminde günden güne güçlenmesi; bir çocuk ve bir kadın elinde kalan Kapadokya’nın ise günden güne gerilemesi bu fikri savunanların elini güçlendiriyor ve onları eyleme geçmeye sürüklüyordu.
Gün geçtikçe zayıflayan krallığın topraklarına göz dikenlerde gün geçtikçe cesaretleniyordu. Paflagonya ve Galatya’yı Pont Kralı ile paylaÅŸan ve bu suretle Kapadokya’ya komÅŸu olan Bitinya Kralı  Nikomedes ; Kapadokya da gözü olan Pont Kralından önce hareket ederek Kapadokya’yı iÅŸgale baÅŸladı. TelaÅŸa düşen Laodike, bir yandan Pont Kralı olan kardeÅŸinden yardım isterken, diÄŸer taraftanda Bitinya Kralı Nikomedes ile uzlaÅŸma yolları arıyordu. Çok geçmeden Laodike Nikomedes’le anlaÅŸtı ve onunla evlendi.
Bir süre sonra Mitridat, Kapadokya Kralının babasının katili Gordios’un Kapadokya’ya dönmesi için  VII. Ariarathes’e baskı yapmaya baÅŸladı. Ariarathes buna karşı çıktı. Bunun üzerine Mitridat Kapadokya’ya 90,000 kiÅŸilik bir orduyla girdi. Hileye baÅŸ vuran Mitridat, öz yeÄŸeni olan Kapadokya Kralı VII. Ariarathes’i kendi elleriyle öldürdü.(m.ö. 99) Kendi oÄŸlunu IX. Ariarathes adıyla Kapadokya’da tahta geçirdi. OÄŸlu henüz sekiz yaşında olduÄŸundan yanına Gordios’u verdi.(5)
Bu geliÅŸmeler üzerine Kapadokyalılar ayaklanarak tahta VII. Ariarathes’in kardeÅŸi VIII. Ariarathes’i geçirdiler. (m.ö. ? 98 ) GeliÅŸmeleri öğrenen Mitridat güçlü bir orduyla tekrar Kapadokya’ya girdi. Yeni kralın dayandığı ihtilalcileri yendi. Genç kralı yanına alarak Kapadokya’dan kaçırdı. Genç kral kısa bir süre sonra hastalanarak öldü. VIII: Ariarathes’in ölümüyle Ariaratheslerden erkek kimse kalmadığı için bu hanedanlık tarih sahnesinden silinmiÅŸ oldu.
Ariarathes hanedanından sonra Gordios ve Ariobarzan adlı Kapadokyalı asilzadelerin taht için çekiÅŸmelerine tanık oluyoruz. Arabuluculuk yapması istenen Roma Senatosunun kararıyla Gordios Kapadokya’dan bir kez daha ayrılıyordu. Kapadokya tahtına “Roma dostu” olarak anılan Ariobarzan geçti.
Cesaretsiz ve zayıf bir kiÅŸilik sahibi olan Ariobarzan dönemi sürekli olarak çalkantılarla geçmiÅŸtir. Ariobarzan döneminde de Pont Kralı Mitridat Kapadokya üzerindeki emellerinden vaz geçmemiÅŸtir. Mitridat’ın Ariobarzan’ı tahttan indirmesi için gönderdiÄŸi ordularla savaÅŸmayı aklından bile geçirmeyen Ariobarzan hazinelerini de yanına alarak soluÄŸu Roma’da aldı. Roma’nın yardımıyla yeniden tahtına kavuÅŸan Ariobarzan birkaç kez daha aynı ÅŸekilde tahtından indirildi. Ariobarzan  döneminde Kapadokya Krallığının o eski gücü ve ihtiÅŸamından eser kalmamıştı.
M.ö 62 yılında Ariobarzan’ın ölümüyle Kapadokya tahtına II. Ariobarzan
geçtiÄŸinde Kapadokyalılar en ufak bir üzüntü duymadılar. Yeni kral Kapadokya’nın kaderini tamamen Roma’nın insafına bıraktı. M.Ö. 52 yılında II. Ariobarzan’ın ölümüyle yerine  X. Ariarathes  adında birinin kral olduÄŸu ele geçen metinlerden anlaşılıyor.( m.ö. 42- m.ö. 36 )  ne var ki Kapadokya Kralları artık kendi baÅŸlarına hareket edemiyordu. Krallar Roma’nın bir valisi konumundaydılar. X. Ariarathes’in ölümünden sonra yerine Arkhelos geçirildi. Kendi adına Arkhelos ( Aksaray ) ÅŸehrini inÅŸa ettirmiÅŸtir. ( m.ö. 36 ) (6)
Roma Senatosunun bir oyununa kurban edilen Arkhelos ‘un m.ö. 17 yılında Roma’da ölümünden sonra Roma imparatorunun gönderdiÄŸi Prokütör
( Roma memuru ) ler Kapadokya’yı yönetmeye baÅŸladılar. Böylece Antik ÇaÄŸa damgasını vuran, büyük krallık tarih sahnesinden çekilmiÅŸ oluyordu. Kapadokya artık Romanın bir eyaletiydi.

Kapadokya  Krallığı’nda  kültür  ve  ekonomi
Kapadokya’da büyük ÅŸehirler yoktu. Birbirinden oldukça uzak ; dağınık köyler ve kentlerden oluÅŸan Kapadokya pek mamur deÄŸildi. Büyük kaleler; kentleri koruyan surlar inÅŸa edilmemiÅŸti. Bu günkü eyalet sistemine benzeyen ve on stratej (bölgeden) den oluÅŸan bölgesel sistem uygulanırdı.bölgelerinYöneticisi konumundaki Stratej ( vali) lerin ÅŸatoları vardı. Bu ÅŸatolarda kralın hazineleri saklanırdı.
Zamanla Kapadokya mimarisi ilerleme sağlamıştır. Su kemerleri, barajlar, mahkeme salonları, köprüler, yollar ve yol kenarlarındaki sınır ve mesafe belirten taşlar, tapınaklar, sunaklar ve şatolar inşa edilmiş; ne var ki bunların pek azı günümüze kadar ulaşabilmiştir. Tiyana ( Kemerhisar- Niğde) Kapadokya mimarisinin günümüze ulaşabilen örneklerinin görülebileceği en önemli yerleşimdir. Kapadokyalılar kralları için tümülüs yapmamışlardır. Krallarını kayadan oyma mezarlara gömmüşlerdir.
Çalışkan ve oldukça barışsever insanlar olan Kapadokyalılar tarımla ve hayvancılıkla uÄŸraşırlardı. Krallık Kapadokyasının katırları oldukça ünlüydü. Suriye’de bunlara oldukça iyi para veriliyordu. Yine yün üretiminde de oldukça ilerlemiÅŸlerdi. Galatlardan sucuk yapmayı öğrenen Kapadokyalılar; meyve ve sebze üretiminde, ÅŸarapçılıkta zamanının hatırı sayılır ülkelerinden biri olmuÅŸtu.
Kültür ve dinde Pers etkisi her konuda kendini hissettiriyordu. Kapadokyalılar çok tanrılı bir dine sahipti. Ay tanrısı Farnak Men; Ana Tanrı Ma; Yer  tanrısı; GüneÅŸ Tanrısı gibi bilinen ve bugün bilinmeyen pek çok tanrılara inanırlardı. Komana  (Gömenek) kutsal ÅŸehirdi. Ana Tanrı Ma Tapınağı Komana’daydı. Ä°nançları gereÄŸi Kapadokyalılar sünnet olur ve domuz eti yemezlerdi.
Kapadokyalıların kendilerine özgü bir alfabesi yoktu. Başlarda Arami alfabesi kullanan Kapadokyalılar daha sonra Grek alfabesi kullanmaya başladılar. Arşive ve yazılı metinlere pek önem vermeyen Kapadokyalılarla ilgili bilgilere komşu devletlerin arşivlerinden ulaşabiliyoruz.
Kapadokya ve daha sonra Kapadokya’dan ayrılan Pontus halklarıYunan deÄŸildi. Yerel Anadolu halklarının birbirleriyle ve kısmen Perslilerle kaynaÅŸması sonucu; Kapadokyalılar ortaya çıkmıştı. Heredot Yunanlıların Kapadokyalılara  “ Beyaz Suriyeli” dediklerini söyler.(7)
Kapadokyalıların dili Yunanca deÄŸildi. Philostratos; Kapadokyalıların Yunancayı çok kötü konuÅŸtuklarından bahseder. V. Ariarathes’in tüm çabalarına karşın Yunanca Kapadokya’da kabul görmemiÅŸ ; yerel dil ve lehçeler karşısında zayıf kalmıştır.(8) Krallıkta yaÅŸayan etnik gruplar kendi dil ve lehçelerini konuÅŸurlardı.
Kapadokya sikkelerinde altın, gümüş ve pirinç kullanılırdı. Ufak paralarda pirinç kullanılırken büyük paralarda Altın ve gümüş kullanılırdı. Altın ve gümüş sikkeleri kral bastırırken; Pirinç sikkeleri basma yetkisi o günkü belediyelerdeydi. Sikkelerde kralın adı ve saltanat yılını gösteren rakamlar bulunurdu.
III. Ariarathes’in kral unvanını aldığı m.ö. 255 yılı Kapadokya takviminin baÅŸlangıcı sayılır. Kapadokya Takvimi, 30 ar günlük 12 ay ve 5- 6 günden ibaretti.
Gaziuralı Ariarathes’in iki bin üç yüz yıl önce yaktığı meÅŸalenin günümüze ulaÅŸabilen ışıltıları bu bilgilerle kısıtlı olmasa gerek. Ancak bu güne kadar üzerinde ciddi bir çalışma yapılmamış olan Kapadokya Krallığı ile ilgili ileride daha fazla bilgiye sahip olacağımızdan kuÅŸkumuz yok. Belki de her gün üzerinden geçtiÄŸimiz pek çok eser gün yüzüne çıkarılmayı bekliyor. Kapadokya’nın Kayıp Krallığı tarihin tozlu sayfalarından bizlere sesleniyor : Ben burada; Kapadokya’dayım.

KAYNAKÇA:
1.Ord. Prof. Åžemseddin Günaltay  Romalılar Zamanında Kapadokya, Pont ve Artiksiad Krallıkları Yakın Åžark 4  Türk Tarih Kurumu Ankara 1987 s.17.
2.Konstantin Kavafis  Kapadokya Krallığı Kapadokya Ayhan Åžahenk Vakfı s. 201
3.Konstantin Kavafis  a.g.e.   s. 201
4.Murat Arslan AntikçaÄŸ Anadolusunun Savaşçı Kavmi Galatlar  Arkeoloji ve Sanat yayınları
5.Hüseyin Köker Toplumsal Tarih aylık tarih ve kültür dergisi sayı : 35; mart 2005  s. 62.
6.John Freely Anadolu Türkiye Uygarlıklar Rehberi 5. cilt Yapı kredi yayınları  Ä°stanbul 2004 s. 103
7.Kemal Talih Türkmen Bilinmeyen Kapadokya’dan Bir Kesit Ãœrgüp Ãœrün yayınları – Ankara 1999  s. 11.
8.Konstantin Kavafis  a.g.e.   s. 203

Copyright 2009 - Tüm hakları gizlidir. Sitemizdeki tüm fotoğraf, yazı, doküman ve düşünce ürünleri 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında korunmaktadır. Kaynak gösterilerek dahi kopyalanamaz. Aksine davrananlar hakkında avukatımız aracılığı ile hukuki takibat yapılacaktır.

 

Okunma Sayısı Okunma Sayısı: 24800 Eklenme Tarihi Tarih: 2010-01-19

NevÅŸehir Hava Durumu
Seçimi Hatırla
İl Seç
İstatistik
Toplam : 113900214 ziyaretçi
Bugün : 8698 ziyaretçi
Dün : 49126 ziyaretçi
S. Yükleme Süresi : 0.32 sn

toplu mail


Copyright 2009 - Tüm hakları saklıdır. Sitemizdeki tüm fotoğraf, yazı, doküman ve düşünce ürünleri 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında korunmaktadır. Kaynak gösterilerek dahi kopyalanamaz. Aksine davrananlar hakkında avukatımız aracılığı ile hukuki takibat yapılacaktır.
 

cappadocia@cappadociaexplorer.com