English
Menü
Kapadokya Rehberi
Peribacası Dergisi
Peribacası Kapadokya Yayınları
Kapadokya Firmaları
Kapadokya Fotoğrafları
Kapadokya Fotoğrafçıları
Kapadokya Haritaları
Kapadokya Karikatürleri
Kapadokya ve Sanat
Kapadokya Yazıları
Kapadokya Yayın Arşivi
Kapadokya Efemera ArÅŸivi
Kapadokya Video-Film ArÅŸivi
Sosyal Medya Adreslerimiz
Sivil Toplum Kuruluşları
Önemli Telefonlar ve Linkler
Site Güncellemeleri
Belge ve FotoÄŸraflarda Kapadokya
Firma Arama
Åžehir
İlçe-Belde
Hizmet Alanı
Firma
Anket

Sanat ve müzik festivalleri Kapadokya'ya olan ilginin artmasını sağlıyor mu?
       
Evet.
Hayır.
Mail List
Yeni Kayıt
Åžifremi Unuttum

ULUAĞAÇ KÖYÜ (NİĞDE) II

Yazı ve fotoğraflar: Mustafa Eryaman

Arkeolog, sanat tarihçi

Osmanlı coğrafyasında özellikle yeni kaybedilen bölgelerde, I. Dünya Savaşı öncesinde başlayan savaş sonrası da artarak devam eden ve özellikle de Balkanlardaki Müslüman halklara yönelik saldırılar, sürgün politikaları, işkenceler ve soykırıma kadar varan katliamların çoğaldığı görülür. Masum Müslüman halklara yönelik toplu öldürmelerin önüne geçmek için nihai çözümün zoraki iskânla mümkün olunacağı düşüncesiyle Mübadele antlaşmasının yapılmasına karar verilir. Mübadeleyle ortaya çıkan zoraki iskâna dair hareketliliğin yoğun görüldüğü yerlerden birisi de Kapadokya Bölgesidir. Kapadokya'nın kadim şehirlerinden olan Niğde'de de bu hareketlilik yıllarca yoğun şekilde devam etmiştir. Bu yazımızda; Niğde merkeze bağlı bulunan ve Mübadelenin etkilerinin görüldüğü, tarihi, kültürel ve sosyal dokusuyla dikkatleri her dönemde üzerine çeken, yerli ve muhacirlerin birlikte yaşadığı Uluağaç Köyü konu edilmiştir. Uluağaç Köyü, Kapadokyalı Rumların lehçesinde “Adrando, Azrando, Nadrando, Nazrando şeklinde olduğu kadar Uluağaç olarak da söylenegelmiştir (Eryaman, 2013:1).

Anagnostopulu 20.yüzyılın ilk çeyreÄŸinden önce UluaÄŸaç köyünde Türkçe konuÅŸan 180 Rum aile ile 60 Müslüman aile bulunduÄŸunu belirtmektedir (Pekol, 2018:56). Mübadeleden hemen önce Semendire ve KiçaÄŸaç halkları gibi UluaÄŸaç halkı da Rumca konuÅŸtuÄŸu, evlerin haç biçiminde kapıları bulunduÄŸu nakledilir (Durma, 2016:70).  Semendire'nin yanında ve cenub tarafında Ulu-AÄŸaç karyesi vardır. Bu karye 220 haneden ibaret olup, 50 hanesi Ä°slam ve diÄŸerleri Ortodoks'tur. Ehalisi al-el umum fakir ve rencberlik ile meÅŸgul olarak, Ä°stanbol'a gelenler dahi ekseriyetle sebzecilik ve pakalık (bakkal) iderler Åžeklinde nakledilmektedir (Ä°oannidis, 1896:103).    

Din esasına dayalı olan Mübadele AntlaÅŸması ile birlikte Karamanlılar olarak da adlandırılan Türkçe konuÅŸan 180 Rum aile zorunlu iskân neticesinde köyü terk ederler (Pekol, 2018:57). Köyde önceleri küçük çaplı bir ÅŸapel varken Tanzimat ve Islahat Fermanları dayatmasıyla Anadoluda ivme kazanan kilise yapımının UluaÄŸaç Köyünde de hayata geçtiÄŸini görmekteyiz. 1841 yılında Mihail Arhangelos (BaÅŸ melek Mikail) adına bir kilise yapılmıştır (Eryaman,2013:1). Mübadele AntlaÅŸması tarihinden hemen sonra yıkılmaya baÅŸlandığını düşündüğümüz BaÅŸ Melek Mikail Kilisesi günümüze ulaÅŸmamıştır. Manastır mantığında yapılan kiliseye baÄŸlı birde ruhsatlı Rum Kız (Ä°nas)-erkek (Zükur)  Ä°ptidai Mektebi vardır (Eryaman, 2019:193). Mektepleri dahi bir çok zahmet ve say u-gayretle 1893 senesinde bina idilerek, ande Dimitikon Sholion (altı sınıflı ilkokul) usulince bir didaskalos (öğretmen)tarafından 150 kadar çocuk teallim u terbiye idilmektedir. Lisanları da Semendra (Ovacık)'nın lisanı gibi karışık Rumcadır ÅŸeklinde yazılıdır (Ä°oannidis, 1896:104), (Foto.1: UluaÄŸaç Rum Okulu Genel Görünümü -2014).

1922'de 1229 nüfuslu olan köyde, öğrenci sayısının azalmasından dolayı UluaÄŸaç Mektebi'nin iki sınıf ve bir dershaneli, sadece zükur (erkek) iptidaisi haline dönüştürüldüğü görülmektedir (Pekol,2018:57). Bir öğretmenin bulunduÄŸu UluaÄŸaç Ä°ptidai Mektebinde ilkokul çağındaki çocuk sayısı 65 kiÅŸi olup okula giden çocuk sayısı ise 35 adettir. Koruma altında olan ve kiliseye baÄŸlı olan ruhsatlı, Rum (Kız-erkek)  Ä°btidâî Mektebi, Cumhuriyetin ilanıyla birlikte okul fonksiyonunu devam ettirmiÅŸ olup köy ilkokul binası olmuÅŸtur. 1977 yılında AÅŸağı Mahalleye yaptırılan yeni okulun faaliyete geçmesiyle, anıtsal boyuttaki tarihi Rum mektebinin iÅŸlevini yitirdiÄŸi görülür. Rum Okulu günümüzde samanlık olarak kullanılmaktadır. Okul ile ilgili olarak NiÄŸde Ä°l Özel Ä°daresince, belgeleme çalışmaları yapılmış olup restorasyonu yapılacaktır (Pekol, 2018:57). Nüfus deÄŸiÅŸimden önce yapılan Rum Okulu, Kilise ve konaklar köyün geçmiÅŸte ekonomik olarak oldukça iyi durumda olduÄŸunu göstermektedir. Ancak, deÄŸiÅŸimden sonra yerleÅŸen bazı Türk Müslüman aileleri, köyün NiÄŸde merkezinden uzaklığı nedeniyle köyden göç etmiÅŸlerdir. UluaÄŸaç konakları genellikle iki kattan ve Kapadokya Bölgesi'nin mimari yapım tekniÄŸi olan kayaya oyulu bodrum katından oluÅŸmaktadır (Foto.2: Kayaya oyulu zemin kat/Ata ve BaÅŸar, 2019).

Bodrum katlar depolama birimi olarak kışlık erzakların saklandığı mekânlar olarak mübadele öncesi ve de sonrası kullanılmıştır.  Kesme taÅŸ ve moloz taÅŸlardan yapılan yapılarda yerel sarı trakit taşı ve andezit taşı kullanılmıştır. UluaÄŸaç Köyündeki konaklar genellikle avlu içerisinde inÅŸa edilmiÅŸtir. Konak odalarının bazıları tonozludur (Foto.3: Avlu giriÅŸ kapısı kitabeliÄŸinde hilal ve altı kollu yıldız arasında Arapça MaÅŸaallah yazısı bulunan Muharrem Erdem Konutu.) (Foto. 4: Tonozlu oda/Ata ve BaÅŸar, 2019).

Konaklarda ahşap süslemeli dolaplar ve ahşap kapılar vardır (Ata ve Başar, 2019). Avluların kapıları anıtsaldır ve aynı dönemde diğer Niğde yerleşimlerinde kullanılan taş tipi ve yapım teknikleri ile benzerlik göstermektedir (Ata, 2017). Karamanlıca kültürünün bir gereği olarak konutlarda yer alan inşa kitabelerinde iki ayrı dil kullanıldığı görülmektedir. Görülen bu ayrı iki dil genel olarak Osmanlıca ve Grekçe'dir (Foto.5: Kemerli anıtsal giriş cepheleri.) (Foto.6: Konut kitabesinde: Osmanlıca; 1891 inşa tarihi, devamında Grekçe; İOSIF (Yusuf) ismi birlikte kullanıldığı görülmektedir).

I.Dünya Savaşıyla birlikte Balkanlarda yaÅŸayan Osmanlı tebaasındaki Müslüman milletleri kendilerini güvende hissedecekleri ve kendilerine saldırıların olmayacağını düşündükleri tek güvenli bölge olarak tayin ettikleri Anadolu'nun içlerine göçmeye baÅŸlarlar.  Ve bu bölgelere akınlar halinde gelirler. Cumhuriyet döneminden hemen önce Konya vilayetine baÄŸlı olan NiÄŸde'ye gelecek olan mübadiller Ä°stanbul'dan öncelikle Konya'ya Konya'dan ise NiÄŸde'ye gönderilir. UluaÄŸaç Köyü sakinlerinden olan Kamil KaradaÄŸlı (1942 doÄŸumlu) ile Mehmet Temizel (1954 doÄŸumlu)den aldığımız bilgilere bakıldığında;  NiÄŸde'ye gelenlerin büyük bölümü Bosna'nın KaradaÄŸ bölgesine ait Berane ÅŸehrinden oldukları görülmektedir. Berane ÅŸehri dönemin dikdatör lideri Tito zamanında Ä°vangrat adını aldığı görülmektedir. Yine YeÅŸilburç'a gelmeden önce Kivotos (Grifçe)den gelen mübadiller önce UluaÄŸaç'a yerleÅŸtirilmiÅŸtir. Daha sonra bir kısmı  YeÅŸilburç'a geçmiÅŸtir. NiÄŸde'ye ulaÅŸan Beraneli BoÅŸnaklar ve Krifçeli mübadiller öncelikle NiÄŸde merkezde bulunan Ä°lhanlı dönemi yapısı olan Sungurbey Camii (M.1335) nde NiÄŸdeÂ’deki civar köylere dağıtım öncesi bir aya yakın süreyle burada kalırlar. Beraneli BoÅŸnaklar daha sonra Misli Köyü, Ovacık Köyü, KiçaÄŸaç Köyü ve UluaÄŸaç Köylerine yerleÅŸtirilirler. 1935li yıllarda Misli Köyü, Ovacık Köyü ve KiçaÄŸaç Köyündeki BeranÂ’li BoÅŸnaklar tekrardan UluaÄŸaç Köyüne gelip yerleÅŸirler. Köyde AÅŸağı Mahalle olarak adlandırılan BoÅŸnak Mahallesinin 1935li yıllarda kurulduÄŸu görülmektedir. Mahalleyi oluÅŸturan konutlar tek tip planlı ve ölçeklidir. Günümüzde hala kullanılan erken Cumhuriyet dönemi konutları, dikey ve yatay ahÅŸap hatıllarla oluÅŸturulan beden duvarlar arası kerpiç tuÄŸla örgülüdür. GeniÅŸ bir avluya açılan bu konutların ahÅŸap taşıyıcılarla destekli üst örtüleri ise kırma çatı olup çatılar Osmanlı tipi kiremidi ile kaplıdır (Eryaman, 2013:1). 1935 yılında kurulan AÅŸağı Mahalleye, Atatürk döneminde ÅŸekillenmesinden dolayı Atatürk Mahallesi de denilmektedir. UluaÄŸaç Köyünün bahçelik bir yer olası hiç kuÅŸkusuz kaynak sularının bol oluÅŸuyla alakalıdır. Köy de yılın her dönemi akan derelerin olması, doÄŸu-batı yönde DeÄŸirmenli Köyünden Kayseri asfaltına kadar uzanan tarım alanları, Kuzeyde Üçkapılı önlerine kadar varan yaylaların ve otlakların olması, kuzeyde ise yine Ovacık içlerine kadar verimli toprakları elinde bulundurması iç göçte bu köyün tercih edilmesini saÄŸlamıştır. Çevre köylerden iç göçle birlikte nüfusu devamlı artan UluaÄŸaç köy merkezinde, Meydan denilen geniÅŸ alanda geçmiÅŸten beri pazarlar ve panayırlar kurulur, ovadaki tarım ve hayvancılık ticareti yanında meÅŸhur UluaÄŸaç halılarının ticareti de bu meydanda gerçekleÅŸirdi. UluaÄŸaç Köyünün kuzey sınırında bulunan ve 16.yüzyıldan itibaren ünü tüccarlarca bilinen bölgesel ticari üs niteliÄŸindeki Üçkapılı Yaylaları köye oldukça yakındır. Dolayısıyla UluaÄŸaç Köyü, Üçkapılı Yaylaları ticaretinin art bölgesi konumundadır. 1608-1658 yılları arasında yaÅŸayan dünyaca üne sahip ilim adamlarımızdan Kâtip Çelebi'nin Cihannümaa adlı eserinde NiÄŸde bahsinde Üçkapılı yaylalarını övmektedir. Çelebi; Türkmenler (Åžam ilinden) gelip burada yaylarlar ve orda bir nevi tulum peyniri yaparlar da peyniri maÄŸaralarda saklarlar. Gayet âlâ (güzel) peynirdir. Bu yaylak üç dağın nihayet bulduÄŸu köşelerinin arasında bulunan bir sahradır demektedir (Eryaman 2018:11).  UluaÄŸaç Köyünün kuzeyindeki bu üç daÄŸdan biri olan dağın güneyinden çıkan kaynak suları UluaÄŸacı beslerken aynı dağın kuzeyinden çıkan sular ise Eskigümüş köyünü beslemektedir. UluaÄŸaç kadarağı olarak adlandırılan dere Endivit üzeri köye köyün içinden ise KiçaÄŸaç Köyü ve Ovacık köyüne ulaşır. Derenin sürekli akan suyu sayesinde 1950li yıllarda elmacılık tarımı da geliÅŸme göstermiÅŸtir.  Dere boyunca dere üzerinde ÇatalçeÅŸme gibi çeÅŸmeler, köprüler, su deÄŸirmenleri, mescitler ve kuyu gibi mimari unsurlarda görülmektedir (Foto.7: UluaÄŸaç Kadarağı (Deresi) üzerinde Osmanlı dönemi üç gözlü kemer genel görünümü).

Dere boyunca sıralanan su değirmenleri battal haldedirler. Dere kenarlarında günümüzde azda olsa örneklerini gördüğümüz, köylülerce Karakavak olarak adlandırılan ağaçlar köylüler için özel bir öneme sahiptir. Yükseklikleri 15-20m. ye kadar yükselen, tomruk kuturu 340 cm. olan bu ulu ağaçlar sayesinde köye de Uluağaç denilmiştir (Foto.8: Tomruk Kuturu 340 cm. olan ve Uluağaç Köyüne isim veren Ulu Karakavaklar).

Uluağaç Deresinin geçtiği diğer köy ise Kiçaağaç'tır. Kiçağaç Köyü Uluağaç Köyünün hemen kuzeyindedir. O bölgedeki Karakavaklar daha bodur-kısa halde olduğundan dolayı ağaçlara ve dolayısıyla köye Kiçağaç denilmiştir. Uluağaç Köyünün içme suyu ihtiyacı Çatalçeşme haricinde Çalık Çeşmesi ve Fakıların Çeşmesinden su çekilerek karşılanmıştır. Bu çeşmelerden kitabeli olanı Çalık Çeşmesi’dir. Çeşme köyün en eski mahallesi olan yerlilere ait Yukarı Mahallededir. Çeşme inşâ kitabesine göre, 1271 H./ 1855 M. yılında yapılmıştır ( Foto.9: Çalık Çeşmesi genel görünümü).

1955 yılında içme suları evlere taşınmıştır. 1952 yılında köyün nüfusunun 1700Â’lerde olduÄŸunu ifade eden Kamil KaradaÄŸlı, köy nüfusundaki düşüşün 1967 yılından sonra hız kazandığını ifade etmektedir. Köyün yetiÅŸtirmiÅŸ olduÄŸu isimlerden en tanınmışlarından biri olan Ãœnlü ressam 1951 UluaÄŸaç Köyü doÄŸumlu  Prof. Dr. Bedri KarayaÄŸmurlardır.Dünya çapında baÅŸarı ve üne sahip olan Sanatçı KarayaÄŸmurlar, Ä°stanbul Aydın Ãœniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde dersler vermektedir.

KAYNAKÇA:

Ata, İlknur Acar ,(2017). Mübadelenin mimari tanıkları: Niğde Yeşilburç (Tenei) Köyü Fatma-İbrahim Oral Konağı örneği. (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Selçuk Üniversitesi.

Ata, Ä°lknur Acar, and Mehmet Emin BaÅŸar. "The Evaluation of Architectural Tourism Potentials of Greek Heritage Structures Remained after the Population Exchange in NiÄŸdeÂ’s Settlements." Iconarp International Journal of Architecture and Planning 7.1 (2019): 251-285.

Durma A., (2016). Evliyalar Şehri Niğde, Yenigün Matbaacılık, Ankara.

Eryaman, M., (2013). “Uluağaç Köyü (Niğde)”, Kapadokya Yazıları Retrieved from http://www.cappadociaexplorer.com/detay.php?id=988&cid=172: [07.09.2019]

Eryaman,  M., (2018). “Şamardı (Çamardı) Ä°lçesi Tarihi Ãœzerine”  Dört Mevsim NiÄŸde Dergisi, S. 24,   s.11.

Eryaman, M., (2019). “Osmanlı Okullarına Bir Örnek: Niğde Dumlupınar İlkokulu” Zeitschrift für die Welt der Türken / Journal of World of Turks [ZfWT], Vol.11,No.2, s.189-212.

İoannidis, İ. (1896). Kesariya Mitropolitleri (Kayseri Metropolitleri) ve Maamulatı Mütenevia, Der-i Saadet (Der Saadet), Konstantinupoli: Aleksandros Nomismatidis Matbaası.

Pekol, B., (2018). “Niğde Mimari Kültürel Mirası Değerlendirme Raporu”Anadolu Kültür, Sena Ofset, İstanbul. s.58.

Sözlü Mülakatlar:

Kamil KARADAĞLI, 1942 Uluağaç Köyü doğumludur. Uluağaç Köyünde yaşamakta olan ve geçmişte Köy muhtarlığı da yapmış olan Karadağlı ile 07.09.2019 tarihinde yüz yüze sözlü mülakat yapılmıştır.

Mehmet TEMİZEL, 1954 Uluağaç Köyü doğumludur. Uluağaç Köyünde yaşamakta olan Temizel ile 07.09.2019 tarihinde yüz yüze sözlü mülakat yapılmıştır.

Suat SANCAKLI,  1974 UluaÄŸaç Köyü doÄŸumludur. UluaÄŸaç Köyünde yaÅŸamakta olan Sancaklı ile 08.09.2019 tarihinde yüz yüze mülakat yapılmıştır.

Okunma Sayısı Okunma Sayısı: 6357 Eklenme Tarihi Tarih: 2019-10-03

Foto.1 Uluağaç Rum Okulu Genel Görünümü (2014)
Foto.1 Uluağaç Rum Okulu Genel Görünümü (2014)
Foto.2 Kayaya oyulu zemin kat. (Ata ve Başar, 2019)
Foto.2 Kayaya oyulu zemin kat. (Ata ve Başar, 2019)
Foto.3 Avlu giriş kapısı kitabeliğinde hilal ve altı kollu yıldız arasında Arapça “Maşaallah” yazısı bulunan Muharrem Erdem Konutu.
Foto.3 Avlu giriş kapısı kitabeliğinde hilal ve altı kollu yıldız arasında Arapça “Maşaallah” yazısı bulunan Muharrem Erdem Konutu.
Foto.4 Tonozlu oda (Ata ve Başar, 2019)
Foto.4 Tonozlu oda (Ata ve Başar, 2019)
Foto.5 Kemerli anıtsal giriş cepheleri.
Foto.5 Kemerli anıtsal giriş cepheleri.
Foto.6 Konut kitabesinde Osmanlıca;  “1891” inşa tarihi, devamında Rumca; “İOSIF” (Yusuf) ismi birlikte kullanıldığı görülmektedir.
Foto.6 Konut kitabesinde Osmanlıca; “1891” inşa tarihi, devamında Rumca; “İOSIF” (Yusuf) ismi birlikte kullanıldığı görülmektedir.
Foto.7 Uluağaç Kadarağı (Deresi) üzerinde Osmanlı dönemi üç gözlü kemer genel görünümü.
Foto.7 Uluağaç Kadarağı (Deresi) üzerinde Osmanlı dönemi üç gözlü kemer genel görünümü.
Foto.8 Kuturu 340 cm. olan ve Uluağaç Köyüne isim veren Ulu Karakavaklar.
Foto.8 Kuturu 340 cm. olan ve Uluağaç Köyüne isim veren Ulu Karakavaklar.
Foto.9 Çalık Çeşmesi genel görünümü.
Foto.9 Çalık Çeşmesi genel görünümü.


NevÅŸehir Hava Durumu
Seçimi Hatırla
İl Seç
İstatistik
Toplam : 113900762 ziyaretçi
Bugün : 9246 ziyaretçi
Dün : 49126 ziyaretçi
S. Yükleme Süresi : 0.3 sn

toplu mail


Copyright 2009 - Tüm hakları saklıdır. Sitemizdeki tüm fotoğraf, yazı, doküman ve düşünce ürünleri 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında korunmaktadır. Kaynak gösterilerek dahi kopyalanamaz. Aksine davrananlar hakkında avukatımız aracılığı ile hukuki takibat yapılacaktır.
 

cappadocia@cappadociaexplorer.com