English
Menü
Kapadokya Rehberi
Peribacası Dergisi
Peribacası Kapadokya Yayınları
Kapadokya Firmaları
Kapadokya Fotoğrafları
Kapadokya Fotoğrafçıları
Kapadokya Haritaları
Kapadokya Karikatürleri
Kapadokya ve Sanat
Kapadokya Yazıları
Kapadokya Yayın Arşivi
Kapadokya Efemera ArÅŸivi
Kapadokya Video-Film ArÅŸivi
Sosyal Medya Adreslerimiz
Sivil Toplum Kuruluşları
Önemli Telefonlar ve Linkler
Site Güncellemeleri
Belge ve FotoÄŸraflarda Kapadokya
Firma Arama
Åžehir
İlçe-Belde
Hizmet Alanı
Firma
Anket

Sanat ve müzik festivalleri Kapadokya'ya olan ilginin artmasını sağlıyor mu?
       
Evet.
Hayır.
Mail List
Yeni Kayıt
Åžifremi Unuttum

ŞİŞELENMİŞ KÜLTÜR

Yazan: Yavuz İşçen
AÄŸustos 2004

Yabancı filmlerde güzel bir kadının karşısına oturup şarap ısmarlayan yakışıklı delikanlının ısmarlanan şarabı tattıktan sonra hafifçe düşünüp şarabın markasını ve yılını ya da üzümünün bağını söyleyivermesine hep hayran olmuşumdur. Yakışıklı delikanlının entelektüel ve bohem tarzı aynı zamanda biraz snobluk içerse de bana hep etkileyici gelmiştir. Acaba ülkemizde kaç kişi şarabı sadece alkollü bir içki olarak değil de bir kültür olarak görüyor? Sanırım bu sayı oldukça az. Büyüyünce oğlunun degüstatör olmasını isteyen kaç tane baba biliyorsunuz? Oysa Anadolu, dünyada şarap üretiminin beşiği olarak biliniyor.

İlk şarapçılar
Şarabın ilk olarak ne zaman ve kimler tarafından yapıldığı tam olarak bilinmemekle birlikte, asmanın doğal olarak yetiştiği herhangi bir yerde ve ortamda yapılmış olma olasılığı fazladır. Çünkü üzüm suyu, kendi kabuğunda doğal olarak bulunan bir maya sayesinde uygun ısıda kendiliğinden fermantasyona uğrayarak içindeki şekeri alkole dönüştürmekte ve şarabı oluşturmaktadır. Arkeologlar yaptıkları çalışmalarda, M.Ö. 7000 yıllarında Kafkaslarda düzenli üzüm ekimine ait ilk izlere rastlamışlardır. Şarap üretiminin de aynı tarihlerde bu bölgede başladığı tahmin edilmektedir.
Åžarabın en çok etkilediÄŸi uygarlıklar arasında eski Mısırlılar ve Babilliler bulunmaktadır. Eski Mısır’da tapınakların duvarlarında ÅŸarap resimlerine rastlanmıştır. Mısırlıların üzüm baÄŸları, üzüm üreticileri, baÄŸ bozumu ve ÅŸarap markaları hakkında düzenli kayıt tuttukları ortaya çıkartılmıştır. Eski Mısır’da Osiris, Åžarap Tanrısı olarak bilinmektedir. Kanunları ile ünlü Babillilerin ise, ÅŸarap dükkanlarının iÅŸletilmesi üzerine ilk kanunları çıkarttıkları bilinmektedir.

Hititlerin kutsal içeceği
Åžarap ve ona baÄŸlı bir kültürün Anadolu’da ilk izlerine günümüzden 6000 yıl önce rastlanmaktadır. Ancak Anadolu’nun ÅŸarap konusunda asıl önemi, ÅŸarabın dünya üzerine Anadolu’dan yayıldığının genel olarak kabul edilmesinden gelmektedir. Yapılan kazılarda bu görüşü destekler çeÅŸitli arkeolojik bulguya rastlanmıştır. Bu bulgular ışığında ÅŸarabın günümüzden yaklaşık 4000 yıl önce Anadolu’da  bilinen ve yaygın bir içki olduÄŸu anlaşılmıştır. Anadolu’nun çeÅŸitli yerlerinde yapılan kazı ve araÅŸtırmalarda Hititler döneminden kalma ÅŸarapla ilgili kaplar, kabartmalar ve yazılı belgeler bulunmuÅŸtur.
Alacahöyük’te kral mezarlarında bulunan altından yapılma ÅŸarap kadeh ve testileri günümüzden 5000 yıl öncesine aittir. Hitit kalıntıları arasında ÅŸarapla ilgili olarak en bilineni kuÅŸkusuz Ä°vriz kaya kabartmasıdır. Konya ili EreÄŸli ilçesi sınırları içerisinde bulunan kaya kabartması, Tuwana kenti beyi Warpalawas, tarafından bir bereket tanrısı olan Tarkun adına yapılmıştır. M.Ö. 730 yılına tarihlenen bu kabartmada tanrı bir elinde buÄŸday baÅŸağı, diÄŸer elinde üzüm salkımları tutmaktadır. Anıtın üzerindeki Luwi hiyeroglif yazısında ise, Warpalawas’ın aÄŸzından yazılmış ÅŸu cümlelere rastlanmaktadır: “Ben küçük bir çocukken buraya asma fidanları dikmiÅŸtim. Tanrı onları korudu, onlar ÅŸimdi üzüm veriyorlar.” Hititlerde ÅŸarap, tanrılara sunulan kutsal bir içkidir. Anadolu'da Hititler'den baÅŸka Frigya, Lidya, Likya, Bitinya ve Kapadokya uygarlıklarında da belli bir ÅŸarap kültürünün var olduÄŸu ortaya çıkarılmıştır.

Tanrısı olan bir içki
Antik Yunan mitolojisinde Dionysos insanoÄŸluna ÅŸarabı armaÄŸan eden tanrı olarak bilinir. Elleri dert görmesin Dionysos’dan bu yana insanoÄŸlu ÅŸarabı üretmekte ve tüketmektedir. Åžarap tanrısı olarak Dionysos, her ÅŸeyden önce bir doÄŸa tanrısıdır. Ancak Dionysos kültünün asıl özelliÄŸi doÄŸa ile insan arasındaki iliÅŸkiyi düzenlemesi ve insanoÄŸluna doÄŸanın sırlarına erme yetisini vermesidir. DoÄŸanın sırlarına hakim olmak Antik Yunan toplumunda tanrılaÅŸmak anlamına gelmektedir. Bu ise insanoÄŸlunun ulaÅŸabileceÄŸi en son ve en ideal biçimdir. Dionysos insanoÄŸluna bu yolu açar. Bu yolu açarken kullandığı araç ÅŸarap ve sarhoÅŸluktur. Böylece insan, yaratıcılığın kökeninde bulunan deÄŸiÅŸim yapma gücüne kavuÅŸmuÅŸ olur. Dionysos adına düzenlenen ÅŸenliklerde ÅŸarap, müzik, dans ve eÄŸlence bir aradadır. Cevat Åžakir KabaaÄŸaçlı, Dionysos kültünün Anadolu’da sonraki yıllarda BektaÅŸilik ve zeybeklik üzerinde çeÅŸitli etkileri olduÄŸu görüşündedir.
Åžarabın en derinden etkilediÄŸi kültürlerin başında batının temelini oluÅŸturduÄŸu kabul edilen eski Yunan ve Roma uygarlıkları gelmektedir. Mitolojiye göre Zeus’un oÄŸlu Dionysos asmayı Anadolu’dan Yunan yarımadasına taşımıştır. Eski Yunan uygarlığının etkisini kaybettiÄŸi yıllarda, yeni bir güç olarak ortaya çıkan Roma uygarlığı Dionysos’u Bakkhos olarak kendi kültürüne uyarlamıştır. Roma’nın baskıcı yönetimi altında bulunan halk zamanla ÅŸarap tanrısı Bakkhos’u ilahi bir kurtarıcıya dönüştürmüştür. O yıllarda Roma yönetiminin yasaklamalarına karşın Anadolu’da yayılma savaşı veren Hıristiyanlık, Bakkhos kültürünü ve onun sembollerini hemen sahiplenmekte gecikmemiÅŸtir. Böylece ÅŸarap Hıristiyan kültürünün ve ayinlerinin ayrılmaz ve kutsal bir parçası haline gelmiÅŸtir. 
Romanın yıkılışını takip eden ortaçaÄŸ ve onu izleyen dönemlerde Hıristiyan keÅŸiÅŸler Avrupa’da ÅŸarap kültürünün yaÅŸatılmasını ve geliÅŸtirmesini saÄŸlayan en önemli unsur olmuÅŸlardır. KeÅŸiÅŸler, yüzyıllar boyunca üzüm için uygun toprak seçmek ya da topraÄŸa uygun asma seçmek, asmayı aşılamak, budamak, baÄŸ bozumu, yaÄŸmurun ve güneÅŸin etkileri, fermantasyon teknikleri gibi konularda çeÅŸitli denemeler yaparak yeni teknikler geliÅŸtirmiÅŸlerdir. Bu nedenlerle ortaçaÄŸ boyunca kesiÅŸler ÅŸarap ticaretini ellerinde tutmuÅŸlardır. Bu nedenle günümüz modern üretim teknikleri ve kaliteli ÅŸarap üretimine yönelme anlayışının ilk adımlarının keÅŸiÅŸler tarafından atıldığını söyleyebiliriz. 

Kültürel mirasın tükenişi
Ãœlkemizde ÅŸarabın hammaddesi olan üzümün üretimi çok  köklü bir geçmiÅŸe sahiptir Türkiye bugün 600 hektarlık baÄŸlık alan ile dünya sıralamasında beÅŸinci durumdadır. YaÅŸ üzüm üretiminde ise dünyada altıncı sırada bulunmaktadır. Ancak ülkemizde üretilen üzümlerin büyük bir çoÄŸunluÄŸu yaÅŸ üzüm olarak tüketilmektedir. Gene kuru üzüm ve pekmez yapımı hayli yaygındır. Ãœlkemizde üretilen üzümlerin sadece % 2’lik bölümü ÅŸarap üretiminde kullanılmaktadır ve ÅŸarap üretimi yılda 50-60 milyon litredir. Bu deÄŸerler dünya üretiminin binde ikisine karşılık gelmektedir.
Ä°slam dinini benimsemiÅŸ bir ülke olan Türkiye’de ÅŸarap ve alkollü içki tüketiminin günah sayılması, Anadolu’da Ä°slamiyet öncesi geliÅŸen ÅŸarap kültürünü devam ettirememiÅŸ olmamızın en önemli nedenleri arasındadır. Ãœlkemizde alkollü içki tüketiminin, Cumhuriyet sonrası dönemde sosyal kültür gereÄŸi rakı üzerine kurulmuÅŸ olması da ÅŸaraba olan ilgi azlığının bir diÄŸer nedenidir. Son yıllarda ülkemizde ÅŸaraba olan ilginin yeniden yükselmeye baÅŸlaması ve kaliteli ÅŸarap üretiminin hız kazanması yitirmeye baÅŸladığımız kültürel mirasımızın korunabilmesi açısından anlamlı bir geliÅŸmedir.

Okunma Sayısı Okunma Sayısı: 5593 Eklenme Tarihi Tarih: 2010-01-19

NevÅŸehir Hava Durumu
Seçimi Hatırla
İl Seç
İstatistik
Toplam : 112988057 ziyaretçi
Bugün : 53715 ziyaretçi
Dün : 30258 ziyaretçi
S. Yükleme Süresi : 0.2 sn

toplu mail


Copyright 2009 - Tüm hakları saklıdır. Sitemizdeki tüm fotoğraf, yazı, doküman ve düşünce ürünleri 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında korunmaktadır. Kaynak gösterilerek dahi kopyalanamaz. Aksine davrananlar hakkında avukatımız aracılığı ile hukuki takibat yapılacaktır.
 

cappadocia@cappadociaexplorer.com