English
Menü
Kapadokya Rehberi
Peribacası Dergisi
Peribacası Kapadokya Yayınları
Kapadokya Firmaları
Kapadokya Fotoğrafları
Kapadokya Fotoğrafçıları
Kapadokya Haritaları
Kapadokya Karikatürleri
Kapadokya ve Sanat
Kapadokya Yazıları
Kapadokya Yayın Arşivi
Kapadokya Efemera ArÅŸivi
Kapadokya Video-Film ArÅŸivi
Sosyal Medya Adreslerimiz
Sivil Toplum Kuruluşları
Önemli Telefonlar ve Linkler
Site Güncellemeleri
Belge ve FotoÄŸraflarda Kapadokya
Firma Arama
Åžehir
İlçe-Belde
Hizmet Alanı
Firma
Anket

Sanat ve müzik festivalleri Kapadokya'ya olan ilginin artmasını sağlıyor mu?
       
Evet.
Hayır.
Mail List
Yeni Kayıt
Åžifremi Unuttum

GÖLLÜDAĞ'IN ÇAĞIRAN CAZİBESİ

GÖLLÜDAĞ

Yazan: Ayça Olcaytu İşçen
AÄŸustos 2009

HerÅŸey GöllüdaÄŸ’ın balondan çekilmiÅŸ fotoÄŸraflarını görmemizle baÅŸladı. GeniÅŸ bir alana yayılmış olan Geç Hitit Åžehri kalıntılarının merak uyandıran etkileyici görüntüsü beynimize mıhlanarak bizi sürekli çağırdı durdu. Dağın zirvesinin dibine MÖ. 1200’lü yıllarda kurulan bu kenti, bir krater gölü ve etrafına inci gibi dizilmiÅŸ AladaÄŸlar, Hasan, Erciyes ve Melendiz daÄŸları süslüyordu. Bu çaÄŸrıya daha fazla direnemeyip, dergi ekibimizden Pınar SaÄŸlam ve Ceren Hızar ile birlikte 22 Haziran 2009 günü Kömürcü Köyü’nden maceralı bir traktör yolculuÄŸuyla tırmanışı gerçekleÅŸtirdik.  

Volkanik bir daÄŸ olan GöllüdaÄŸ’a (2172 m) çıkabilmek için geldiÄŸimiz Kömürcü Köyü’ne NiÄŸde’nin Çiftlik ilçesi üzerinden gittik. Çiftlik’ten Gölcük yoluna girip 20 km sonra soldaki Kömürcü Köyü ayrımından 4 km ilerlediÄŸimizde köye ulaÅŸtık. NiÄŸde’nin 60 km kuzeyinde yer alan köye kadar asfalt yol var ama daÄŸa çıkan yol sadece traktörler için uygun. Bizi dağın zirvesinin hemen altına taşıyacak ve geri getirecek olan turuncu traktör geldiÄŸinde, gözlerimiz içine keyifle kurulmayı hayal ettiÄŸimiz römorku aradı. Fakat acı gerçek ÅŸuydu ki yürümek dışındaki tek seçenek traktörün tepesiydi. Daha önce bir iÅŸ makinesinin kepçesinde yolculuk yapmış bünyemize güvenerek kendimize uygun tünekler hazırladık ve yola çıktık. Yarıklarla, engebelerle ve rampalarla dolu yolda kızgın bir boÄŸa gibi bizi sırtından atmak isteyen traktörümüzü büyük ustalıkla zapteden sabırlı ÅŸoförümüze buradan bir kez daha minnetlerimizi yolluyoruz. Telef olmadıysak bunu ona borçluyuz.

Kağnılarla indirilen çift başlı arslan heykeli
Çok ÅŸanslıyız ki yaz aylarında kuruduÄŸu söylenen göl, krater çanağının içinde tüm güzelliÄŸiyle bizi bekliyordu. GöllüdaÄŸ’ın zirvesine çıkıp gölün ve daÄŸlarla çevrili manzaranın tadını çıkarmayı da ihmal etmedik. Zirveye çıkmamızın asıl amacı GöllüdaÄŸ zirvesine gelmeden sol taraftaki yamaçta yer alan Geç Hitit Åžehri kalıntılarını kuÅŸbakışı görüp fotoÄŸraf çekme isteÄŸiydi; ancak umduÄŸumuz görüntüyü bulamadık. Biz de ÅŸehrin içini gezip fotoÄŸraflamakla yetindik.
Günümüzde sadece temel kalıntıları görülebilen ÅŸehirde ilk arkeolojik kazı 1934-35 yıllarında Prof. Dr. Remzi OÄŸuz Arık tarafından gerçekleÅŸtirilmiÅŸ. 1968-69 yıllarında Burhan Tezcan tarafından yapılan ikinci kazıda ortaya çıkarılan çift baÅŸlı arslan heykeli kaÄŸnılarla daÄŸdan indirilmiÅŸ. Heykel günümüzde Kayseri Müzesi’nde sergileniyor. Uzun bir aradan sonra, Alman Karlsruhe Ãœniversitesi’nden Prof. Dr. Wulf Schirmer baÅŸkanlığında bir ekip 1993-94 arasında araÅŸtırma yapmış; bunu 1995’de NiÄŸde Müze Müdürlüğü’nün baÅŸkanlığında gerçekleÅŸtirilen kazılar izlemiÅŸ.
Prof. Dr. Veli Sevin, Ayhan Åžahenk Vakfı tarafından 1998’de yayınlanan ‘Kapadokya’ isimli kitapta GöllüdaÄŸ’daki kale kalıntılarının Tukhana Krallığı’na ait olabileceÄŸini söylüyor. 1700x1000 m’lik bir alana yayılan kale üç kapılı ve taÅŸ surlarla çevrili. Bu alanın içinde 112x228 m boyutlarında dikdörtgen planlı bir yapı dikkat çekiyor. Bir saray kalıntısı olduÄŸu düşünülen yapının anıtsal giriÅŸ kapısının dış tarafı arslan, iç tarafı sfenks kabartmalarıyla süslü. Kale içinde ise Friglerin çok kullandığı ‘megaron’ tarzı yapılar da var. Ayrıca burada Frigce’nin kullanıldığına iliÅŸkin belgeler de bulunmuÅŸ. Kalenin terk edilmesine neden olan yangının MÖ. VII. yüzyılın baÅŸlarında Kimmerler tarafından çıkarıldığı öne sürülmüş ama kanıtlanamamış.

Tarih yazan buluntular
Kömürcü Köyü Kaletepe bölgesinde, Ä°stanbul Ãœniversitesi Prehistorya Anabilim Dalı Öğretim Ãœyesi Prof. Dr. Nur Balkan Atlı’nın baÅŸkanlığında 1997-2007 yılları arasında gerçekleÅŸtirilen kazılarda çok önemli bulgulara rastlanmış. Atlı, Eylül 2006’da Ömer Fethi Gürer’e verdiÄŸi röportajda, yapılan kazılarda ilk insanların Afrika’dan Avrupa’ya geçiÅŸ izlerine rastlandığını söylüyor. Burada, bir milyon ile 200 bin yıl arasında insan elinden çıkan ve Afrika’da bulunan ilk aletlere benzeyen aletlerle birlikte riyolit taşından çok ilkel bir taÅŸ iÅŸleme yerinin ortaya çıkmasının büyük olasılıkla obsidiyen oluÅŸumundan önceye ait olduÄŸu söyleyen Atlı şöyle diyor: “Bu bulgular yalnızca Anadolu için deÄŸil, tüm YakındoÄŸu ve Avrupa’nın tarih öncesi kültürleri açısından da çok büyük önem taşıyor.” Ayrıca, kazılarda bulunan atgillere ait kalıntıların (alt çene ve diÅŸler) Kapadokya’da 200 bin yıl önce at olduÄŸunu gösterdiÄŸine de iÅŸaret ediyor.
Kaletepe’deki MÖ. 8 yılına tarihlenen atölyede yapılan kazılarda Paleolitik ile Kalkolitik dönem arası zengin ve çeÅŸitli obsidiyen bulgular da elde edilmiÅŸ. Çıkan ürünlerin buradan YakındoÄŸu’ya ve özellikle Kıbrıs ile Kuzey Suriye’ye gönderildiÄŸi belirlenmiÅŸ. Bu noktada, GöllüdaÄŸ’ın patlamasıyla oluÅŸmuÅŸ Kömürcü obsidiyen yataklarının Kapadokya bölgesinin en büyüklerinden olduÄŸunu söylemek istiyoruz. Akışkan haldeki lavların ani soÄŸuması sonucunda meydana gelen bir cam türü olan obsidiyen, GöllüdaÄŸ gezimiz boyunca bize eÅŸlik etti. Eski çaÄŸlarda en önemli ticaret metası olan obsidiyenden silah, alet ve süs eÅŸyası yapılıyormuÅŸ. Genellikle siyah olan obsidiyenlerin yeÅŸil, kırmızı, kahverengi ve açık gri olanlarına da rastlanıyor. Dünyada dağılımı kısıtlı olan obsidiyen ülkemizde özellikle Kapadokya bölgesinde ve DoÄŸu Anadolu’da yaygın olarak bulunuyor.

Not: GöllüdaÄŸ’a çıkışımızı organize ederek yardımlarını esirgemeyen Aksaray Güzelyurt Kaymakamı Sayın Ramazan Yıldırım’a ve Çiftlik’ten Sayın Feramuz Yıldırım’a gönülden teÅŸekkür ederiz.

Not: Bu yazı Peribacası Kapadokya Kültür ve Tanıtım Dergisi’nin AÄŸustos 2009 sayısında yayınlanmıştır. Derginin telif hakları ile korunmaktadır. Hiçbir ÅŸekilde kopyalanamaz. www.cappadociaexplorer.com

Okunma Sayısı Okunma Sayısı: 16523 Eklenme Tarihi Tarih: 2010-01-06

Kömürcü Köyü
Kömürcü Köyü
Göllüdağ Geç Hitit Şehri kalıntıları
Göllüdağ Geç Hitit Şehri kalıntıları
Göllüdağ Hitit Aslanları
Göllüdağ Hitit Aslanları
Göllüdağ krater gölü
Göllüdağ krater gölü



Pınar Sağlam ve Ceren Hızar
Pınar Sağlam ve Ceren Hızar
Obsidiyen
Obsidiyen


NevÅŸehir Hava Durumu
Seçimi Hatırla
İl Seç
İstatistik
Toplam : 113222244 ziyaretçi
Bugün : 8692 ziyaretçi
Dün : 134919 ziyaretçi
S. Yükleme Süresi : 0.32 sn

toplu mail


Copyright 2009 - Tüm hakları saklıdır. Sitemizdeki tüm fotoğraf, yazı, doküman ve düşünce ürünleri 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında korunmaktadır. Kaynak gösterilerek dahi kopyalanamaz. Aksine davrananlar hakkında avukatımız aracılığı ile hukuki takibat yapılacaktır.
 

cappadocia@cappadociaexplorer.com