English
Menü
Kapadokya Rehberi
Peribacası Dergisi
Peribacası Kapadokya Yayınları
Kapadokya Firmaları
Kapadokya Fotoğrafları
Kapadokya Fotoğrafçıları
Kapadokya Haritaları
Kapadokya Karikatürleri
Kapadokya ve Sanat
Kapadokya Yazıları
Kapadokya Yayın Arşivi
Kapadokya Efemera ArÅŸivi
Kapadokya Video-Film ArÅŸivi
Sosyal Medya Adreslerimiz
Sivil Toplum Kuruluşları
Önemli Telefonlar ve Linkler
Site Güncellemeleri
Belge ve FotoÄŸraflarda Kapadokya
Firma Arama
Åžehir
İlçe-Belde
Hizmet Alanı
Firma
Anket

Sanat ve müzik festivalleri Kapadokya'ya olan ilginin artmasını sağlıyor mu?
       
Evet.
Hayır.
Mail List
Yeni Kayıt
Åžifremi Unuttum

ZEMÄ° VADÄ°SÄ°’NDE TREKKING

ZEMÄ° VADÄ°SÄ°’NDE TREKKING

MEYVEYÄ° AÄžACINDAN KOPARIP YEMEK

Yazan: Ayça Olcaytu İşçen
Ekim 2007

Kapadokya vadilerinde yürümek denince dergi ekibi için akan sular duruyor. Uzun yıllar maÄŸaracılık, daÄŸcılık ve trekking gibi doÄŸa sporlarıyla uÄŸraÅŸmış insanlar olarak, duymaktan mutlu olduÄŸumuz bu cümleyi bize söyleyen herkesin peÅŸine takılıp gidebiliriz. EÄŸer çaÄŸrıyı yapan, ‘Kapadokya ancak vadilerde yürünerek tanınabilir’ sloganıyla 40 yıldır taban aşındıran bir yürüyüş rehberiyse hemen evet diyoruz. Ne de olsa iÅŸin ucunda kimselerin bilip gezmediÄŸi iki kiliseyi görmek, meyveyi aÄŸacından koparıp yemek ve vadi manzaralı bir baÄŸ evinde yöresel menü eÅŸliÄŸinde türkü dinlemek de var.

Yürüyüş davetine balıklama atladık atlamasına ama havanın sıcaklığı bizi korkutmuyor deÄŸil. Ne de olsa mevsimin en sıcak ayındayız; deÄŸil yürümek, insan klimalı otel odasından kafasını çıkarmak için bile epeyce güç toplamak zorunda kalıyor. Detayları konuÅŸmak için önceden buluÅŸtuÄŸumuz ve kendisini “yürüyüş rehberi” olarak tanıtan Mehmet Serinsu’nun, “sıcak havayı vadide hiç hissetmeyeceksiniz, hem öyle güzel geçecek ki yürüyüş bitmesin isteyeceksiniz” sözlerini doÄŸa sevdalısı birinin aşırı iyimserliÄŸi olarak görüyoruz.
26 Temmuz PerÅŸembe sabahı 09:00’da, Ãœrgüp’ten 10 km uzaklıktaki Kermir Tepesi’nin bulunduÄŸu Babaccık mevkiinden, üstünde ‘Zemi Vadisi-5600 m’ yazılı bir tabela ile hediyelik eÅŸya satan bir tezgahın yer aldığı noktadan yürüyüşe baÅŸlıyoruz. Fransızlardan ve Türklerden oluÅŸan 13 kiÅŸilik grubumuzun önünde ilerleyen rehberimiz Mehmet Bey, bugün toplam 6 km kadar yürüyeceÄŸimizi söylüyor. Gezi boyunca herÅŸeyi Türkçe ve Fransızca anlatmaktan yorulmayan Mehmet Bey, rastladığımız her aÄŸacı, bitkiyi ekip üyelerine tanıtmaktan ayrı bir keyif alıyor. Ona göre, etrafınıza bakmadan, rota üzerindeki bitkileri, kayaları, yapıları, hatta kuÅŸları, kelebekleri tanımadan yürümenin hiçbir anlamı yok ve Kapadokya’yı en iyi tanımanın yolu da vadilerinden geçiyor.

AÄŸaçları tanımakla kalmıyoruz, meyvelerinin tadına da bakıyoruz. Erik, dut, kayısı, armut ve hatta fındık. Kapadokya’da fındık ne arar demeyin, aÄŸaçlık ve sulak olan vadi tabanı flora açısından epeyce zengin. Yürüyüşümüzün neredeyse tamamı bu serin alanda geçtiÄŸi için hem sıcağı hissetmiyoruz, hem de içilebilir su kaynakları bizi ferahlatıyor. Mehmet Beyin bir gün önceki sözlerini ciddiye almadığımız için utanıyoruz. Kapadokya’nın her mevsim olaÄŸanüstü deneyimler yaÅŸatabilecek zenginlikte olduÄŸunu düşünüyorum yol boyunca. “Yazın gitme sıcaktır, kışın gitme soÄŸuktur” gibi kalıplar, vadilerde yürünmeden yapılan geziler, hissetmek ve tanımak isteyenlere göre deÄŸil.
Nihayet gezinin başından beri görmek için sabırsızlandığımız Karabulut ve Sarnıç kiliselerinin olduÄŸu yere geliyoruz. Ekibin bir bölümü dinlenmeyi tercih ettiÄŸinden onları çok bekletmemek için sadece Sarnıç Kilisesi’ni geziyoruz. Klasik turların hiçbirisinin uÄŸramadığı bu kilise fresklerinin saÄŸlamlığı, çokluÄŸu ve canlılığıyla bizleri büyülüyor.

Zemi Vadisi’nin iki noktasında Mehmet Bey’in çantasından çıkardığı bir ipe tutunarak iniÅŸ yapıyoruz. Sadece güvenliÄŸi artırmak için kullandığımız bu ip yürüyüşe ayrı bir tat katıyor. Ä°lk önce ipe tedirgin bir ÅŸekilde bakanlar iniÅŸ sırasında birer Indiana Jones kesiliyorlar!
Zemi Vadisi’nin bitiminde, Görkündere ve El Nazar Kilisesi’ne ayrılan patikaları gösteren bir tabela var. Görkündere’ye giden patikayı takip ettiÄŸimizde muhteÅŸem peribacalarıyla kaplı nefis bir vadiye daha çıkıyoruz. Vadiyi gezmemiz bir saat kadar sürüyor. Daha sonra tabelanın bulunduÄŸu yere geri dönerek El Nazar Kilisesi ile buranın biraz arkasında yer alan Saklı Kilise’yi geziyoruz. Yürüyüşümüz, Göreme-Ãœrgüp asfaltında, 500 m sonra saÄŸda yer alan bir büfenin yanında bitiyor. Büfede soÄŸuk içeceklerle serinliyoruz.

Toprak tencerede güveç ve bulgur pilavı
Kurt gibi acıktık. Ä°mdadımıza Mehmet Bey’in Ortahisar-Göreme arasında bulunan Meskendir Vadisi manzaralı baÄŸ evi yetiÅŸiyor. Büfenin yanında bizi bekleyen araçla baÄŸ evine gidiyoruz. Yürüyüş ekibini, toprak tencerede piÅŸirilmiÅŸ güveç ve bulgur pilavı, salata, karpuz, çeÅŸit çeÅŸit içecek ile yöresel ÅŸaraptan oluÅŸan nefis bir yemek bekliyor. Mehmet Bey saz çalıp Kapadokya türküleri söylüyor. Bizler de Refik BaÅŸaran’dan istek üzerine istek yapıyoruz Mehmet Bey’e. Odun ateÅŸinde piÅŸirilmiÅŸ demli çaylar eÅŸliÄŸindeki tatlı sohbetimize etkileyici günbatımı son noktayı koyuyor.
Bu geziyi organize eden Kapadokya Inn Oteli Genel Müdürü Osman Fevzi TaÅŸer’e ve aynı zamanda Koptur Seyahat Acentesi için yürüyüş rehberliÄŸi yapan Mehmet Serinsu’ya çok teÅŸekkür ederiz.

Koptur Seyahat Acentesi
Kapadokya’ya özellikle yurt dışından gelenlerin buradaki insanların yaÅŸayışını, kültürünü çok merak ettikleri bir gerçek. At arabasıyla tarlasına giden köylüler, vadilerdeki çeÅŸitlilik, meyveyi aÄŸacından koparıp yemek gibi ülkelerinde göremeyecekleri ÅŸeyler çok ilgilerini çekiyor. Merkezi Ä°stanbul’da bulunan Koptur Seyahat Acentesi, yürüdüğümüz bölgede daha kapsamlı turlar organize ederek bu amaca hizmet ediyor. Koptur’un yürüyüş turlarına katılanlar, sadece vadilerin doÄŸal ve tarihi güzelliklerini keÅŸfetmekle kalmıyorlar, Kapadokya kültürünü de yakından tanıma fırsatını elde ediyorlar. ASTA (American Society of Travel Agents), UFTAA ve Gezginler Kulübü gibi kuruluÅŸların üyesi olan Koptur, tarım, ÅŸarapçılık, balıkçılık, Türk mutfağı, arkeoloji gibi tematik turlar da düzenliyor.
Ayrıntılı bilgi için:
www.koptur.com , www.kapadokyainn.com
    
Yürüyüş sırasında görülebilecek kiliseler

El Nazar Kilisesi
Kiliseye ulaÅŸabilmek için, Göreme’den Açıkhava Müzesi yoluna girildiÄŸinde 500 m sonra saÄŸda bulunan büfenin altındaki kuru dere yatağını izleyen yolu takip etmek gerekiyor. 800 m ilerlediÄŸinizde tabela sizi yönlendiriyor. Zemi Vadisi’ni yürüyerek gelenler zaten bu tabelanın yanından geçiyorlar. Tabeladan yaklaşık 250 m sonra kiliseye ulaşılıyor. Ãœzüm baÄŸları arasındaki kilise konik bir peribacası içine oyularak yapılmış. Restorasyon çalışması sayesinde kilisenin yıkılan bölümleri onarılmış. Freskleri 11. ve 12. yy’a tarihleniyor. Haç planlı ve üç apsisli kilisenin doÄŸu kanadında zemine oyulmuÅŸ mezarlar bulunuyor. Kronolojik olarak sıralanan fresklerde müjde, ziyaret, doÄŸum, vaftiz, Kudüs’e giriÅŸ ve Ä°sa’nın göğe çıkışı gibi sahneler iÅŸlenmiÅŸ. Ayrıca madalyonlar içinde aziz tasvirleri de görülüyor. Kiliseye giriÅŸ ücretli.

Saklı Kilise
El Nazar Kilisesi’ne ulaÅŸtıktan sonra buraya oldukça yakın olan Saklı Kilise’ye de uÄŸrayabilirsiniz. Dikdörtgen planlı ve üç apsisli olan kilisenin giriÅŸ kapısı Zemi Vadisi’ne bakıyor. Sıva üstüne deÄŸil, doÄŸrudan yüzeyi düzleÅŸtirilmiÅŸ kayaya yapılan freskler 11. yy’a tarihleniyor. Bu özelliÄŸi ile çok ilgi çekici. Ana mekanda Çarmıha GeriliÅŸ freski dikkati çekiyor. Kilisede ayrıca, müjde, doÄŸum, Ä°sa'nın mabede takdimi, vaftizci Yahya'nın görevlendirilmesi, Meryem’in ölümü gibi sahnelerle aziz tasvirleri bulunuyor. Kapısı kilitli olan kiliseyi gezebilmek için El Nazar Kilisesi görevlisinden yardım istemek gerekiyor.

Karabulut Kilisesi
Kiliseye ulaÅŸmak için, Ãœrgüp-NevÅŸehir anayolu takip edildiÄŸinde 10 km sonra, saÄŸda Zemi Vadisi tabelasının bulunduÄŸu noktadan vadiye girmek gerekiyor. Babaccık Mevkii olarak bilinen bu noktadan itibaren vadi içinde yaklaşık 2,5 km yürüdükten sonra soldan ayrılan 100 m’lik patika ile Karabulut Kilisesi’nin önüne geliniyor. Tur güzergahları üzerinde bulunmadığından ancak yöreyi iyi bilen bir yürüyüş rehberi eÅŸliÄŸinde görebileceÄŸiniz kilise 11.yy’a tarihleniyor.

Sarnıç Kilisesi
Karabulut Kilisesi’nin 200 m kadar ilerisinde karşı tarafta bulunan kilise, bir dönem sarnıç olarak kullanılmış. Kilisenin içindeki su izleri hala görülebiliyor. Tek apsisli kilisenin içindeki özellikle üst bölümde bulunan fresklerin saÄŸlamlığı ve zenginliÄŸi dikkat çekici. Müjde, doÄŸum, ihanet ve Ä°sa’nın çarmıha geriliÅŸi gibi sahnelerle birlikte madalyonlar içinde aziz tasvirleri görülebiliyor. Tur güzergahları üzerinde bulunmadığından ancak yöreyi iyi bilen bir yürüyüş rehberi eÅŸliÄŸinde görebileceÄŸiniz kilise 11.yy’a tarihleniyor.

Not: Bu yazı Peribacası Kapadokya Kültür ve Tanıtım Dergisi’nin Ekim 2007 sayısında yayınlanmıştır. Derginin telif hakları ile korunmaktadır. Hiçbir ÅŸekilde kopyalanamaz.
www.cappadociaexplorer.com

Okunma Sayısı Okunma Sayısı: 6078 Eklenme Tarihi Tarih: 2009-06-23




Sarnıç Kilisesi
Sarnıç Kilisesi
Sarnıç Kilisesi
Sarnıç Kilisesi
Karabulut Kilisesi
Karabulut Kilisesi


NevÅŸehir Hava Durumu
Seçimi Hatırla
İl Seç
İstatistik
Toplam : 114273717 ziyaretçi
Bugün : 15729 ziyaretçi
Dün : 69621 ziyaretçi
S. Yükleme Süresi : 0.33 sn

toplu mail


Copyright 2009 - Tüm hakları saklıdır. Sitemizdeki tüm fotoğraf, yazı, doküman ve düşünce ürünleri 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında korunmaktadır. Kaynak gösterilerek dahi kopyalanamaz. Aksine davrananlar hakkında avukatımız aracılığı ile hukuki takibat yapılacaktır.
 

cappadocia@cappadociaexplorer.com