English
Menü
Kapadokya Rehberi
Peribacası Dergisi
Peribacası Kapadokya Yayınları
Kapadokya Firmaları
Kapadokya Fotoğrafları
Kapadokya Fotoğrafçıları
Kapadokya Haritaları
Kapadokya Karikatürleri
Kapadokya ve Sanat
Kapadokya Yazıları
Kapadokya Yayın Arşivi
Kapadokya Efemera ArÅŸivi
Kapadokya Video-Film ArÅŸivi
Sosyal Medya Adreslerimiz
Sivil Toplum Kuruluşları
Önemli Telefonlar ve Linkler
Site Güncellemeleri
Belge ve FotoÄŸraflarda Kapadokya
Firma Arama
Åžehir
İlçe-Belde
Hizmet Alanı
Firma
Anket

Sanat ve müzik festivalleri Kapadokya'ya olan ilginin artmasını sağlıyor mu?
       
Evet.
Hayır.
Mail List
Yeni Kayıt
Åžifremi Unuttum

MESNEVİ TURİZM YÖN. KRL. BŞK. ÜNAL ÖZTÜRK İLE RÖPORTAJ

MESNEVİ TURİZM YÖN. KRL. BŞK. ÜNAL ÖZTÜRK İLE RÖPORTAJ

“BUGÃœNÃœMÃœZÃœ BÄ°RAZ DA KAPADOKYA’YA BORÇLUYUZ”

Yazan: Ayça Olcaytu İşçen
AÄŸustos 2010

Mesnevi Turizm’in kurucusu Ãœnal Öztürk’ün bugün geldiÄŸi nokta azmin ve çok çalışmanın bir ödülü. 1966 yılında eski bir kamyonla baÅŸladığı iÅŸ yaÅŸamında Ankara, Ä°stanbul ve Ãœrgüp’te ofislere, son model yüzlerce araca sahip olmuÅŸ; ama en büyük serveti ailesi ile ona ‘amca’ diye hitap eden çalışanları. AÅŸağıda okuyacaklarınız, 67 yaşına raÄŸmen her sabah erkenden geldiÄŸi ofisinde saygı ve sevgiyle karşılanan ‘Ãœnal Amca’nın içinde önemli miktarda Kapadokya geçen hikayesinin renkli bir özeti.  

Mesnevi Turizm’in Ankara’daki merkez ofisine ilk gittiÄŸimiz gün, Ãœnal Bey’in çocukları tarafından eli öpülerek karşılanması bende deÄŸiÅŸik bir his yaratmıştı. Önce uzun zamandır görüşmediklerini düşünmüş, ardından bunun her sabah severek uygulanan bir rutin olduÄŸunu anlamış ve böylesine kurumsal bir firma için fazla geleneksel gözüken bu eylem üzerinde Yavuzla uzun bir sohbet yapmıştık. Babalar tarafından kurulan pek çok firmada kuÅŸak çatışması had safhadayken, Mesnevi Turizm’deki barış ortamının sebebi ÅŸuydu: Ãœnal Bey’in tırnaklarıyla kazıyarak elde ettiÄŸi bu baÅŸarı çocukları tarafından olaÄŸanüstü sahiplenilmiÅŸti. Ãœnal Bey de çocuklarının iÅŸe büyük bir sorumlulukla yaklaÅŸmasından duyduÄŸu memnuniyeti onlara hissettiriyordu. Ä°lk tanışıklıktan sonra röportaj için gittiÄŸimiz gün bunu daha yoÄŸun hissettik. 
Ãœnal Öztürk, Ankara’nın Çubuk ilçesinin ÅŸimdi beldesi, o zamanlar köyü olan Yukarı Çavundur’da doÄŸmuÅŸ. Ä°ki oÄŸlu, bir kızı var. Büyük oÄŸlu Mustafa Bey ÅŸirketin genel müdürü. Kızı Hatice Hanım insan kaynaklarından, küçük oÄŸlu Fatih Bey ise mali iÅŸlerden sorumlu müdür. Ãœnal Bey’in hikayesinin Kapadokya ile ilgili bölümlerini çok merak etmekle birlikte en başından dinlemeyi daha uygun buluyoruz:
“Ben köy çocuÄŸuyum ve köyde yapılan iÅŸlere bir türlü ısınamadım. Babam da çok sertti. Dışarı çıkmamıza müsaade etmedi. Åžoförlüğü askerde öğrendim ve ehliyetimi aldım. Komutan ÅŸoförlüğü yaptım, subayların çocuklarını okula götürüp getirdim. 1966 yılında askerden gelince de babama kamyonla taşımacılık yapmak istediÄŸimi söyledim. SaÄŸolsun, isteÄŸimi kabul etti ve onun verdiÄŸi 3 bin lira sermayeyle eski bir kamyon alıp taşımacılık yapmaya baÅŸladım. Günün ÅŸartlarına göre çok iyi para kazandım. Kamyonu satıp ticari taksi aldım; 1966 model Chevrolet. Çubuk-Ankara arasında çalışıyordum. Fakat o da yetmedi bana. 1967’de bir arkadaşımın aracılığıyla Ankara’nın en eski taksi duraklarından Çankaya Mesnevi Taksi’de çalışmaya baÅŸladım. Ayrıca, Kapadokya’ya 2-3 kiÅŸilik küçük turist grupları götürüp getirmeye baÅŸlamıştım. Ama çalıştıkça baktım ki taksicilik yerinde sayan bir meslek. BaÅŸka bir ÅŸey yapmam lazım diye düşünürken durağın sahibi “ben bu durağı satacağım” dedi. 1979 yılıydı; elimdeki tüm imkanları kullanarak durağı satın aldım. Hemen bir ÅŸirket kurdum; turizm taşımacılığına ağırlık verip DoÄŸu turları da yapmaya baÅŸladım.  Orası da yetmedi; ofisi büyüttüm. 1980’den sonra ilk otobüsümü, Magirus’u aldım. Bu iÅŸi 1989’dan sonra da artık büyük otobüslerle yapmaya baÅŸladık. Åžimdiki ofise 1996’da yerleÅŸtik. Burası 400 m2, buraya da sığmıyoruz. Åžirket gün geçtikçe büyüyor. Çocuklarımın bu konuda çok büyük özverileri var. Ä°ÅŸ özveriyle büyür. Åžu anda 100’e yakın arabamız, otobüsümüz, 300 civarında da kiralık aracımız var. Yurtdışı ve yurtiçi taşımacılık belgesine sahibiz. Hep son model arabalarla çalışıyoruz. Kapadokya ve Ä°stanbul’da ofislerimiz var. Sektörde ISO 9001 kalite belgesini alan ve kalite yönetim sistemini tam anlamıyla uygulayan ilk firmayız. 380 çalışanımız var. ”

“Büyük bir aileyiz”
Hizmet sektörü kendine has sorunlar barındırır. Ãœnal Bey’e, bir fabrika kadar insanı bulmak, yönetmek zor deÄŸil mi diye soruyoruz:
“Zor tabii ki. Deneyimi olan, bu iÅŸe uygun kiÅŸileri seçmek zorundayız. Kılık-kıyafeti, çalışma disiplini tam olacak. Bizde aÄŸustos sıcağında bile kravat takmak, kumaÅŸ pantolon, gömlek giymek mecburiyeti vardır. Her gün sabah otelden çıkarken tıraşını olacak, temiz giyinecek.  Turistle, rehberle en ufak problemi olmayacak, arabasına çok iyi bakacak. Yaz-kış arabası mis gibi kokacak. İçki konusunda çok hassasız. Görevliyken, dinlenme halinde olsa bile bir bardak bira içmesine dahi tahammülümüz yok. DiÄŸer yandan, personelimize düzenli olarak ilkyardım, psikoloji gibi konularda kurum içi eÄŸitim veririz. Ödemelerinin zamanında yapılması konusunda çok titizim. Sorunlarını çözmeye çalışırım. Biz büyük bir aileyiz.” 
Bu etkileyici baÅŸarı öyküsünü Kapadokya’ya baÄŸlamak istiyoruz artık. Ãœnal Bey, “Ankara’da Continental Turizm diye bir firma vardı o zaman. Kapadokya turlarını bir tek o firma yapardı. Bizim arabalar da iyi olduÄŸu için bizimle çalışırdı. Ağırlıklı Amerikan, Fransız, Ä°talyan, Ä°ngiliz, Japon turistler geliyordu. Turistleri Ankara EsenboÄŸa Havaalanı’ndan alıp Kapadokya’ya götürür, gezdirdikten sonra yine havaalanından ülkelerine uÄŸurlardık. Yerli turist hiç yoktu. Kapadokya’yı kimse bilmiyordu Türkiye’de. Konaklayacak otel sayısı azdı. Büyük Otel’de Saffet YataÄŸan vardı. Turisti çok iyi ağırladığından oteli devamlı dolu olurdu. Uçhisar’da Club Med’in iÅŸlettiÄŸi Kaya Otel bölgenin ilk maÄŸara otelidir ama ÅŸoförleri konaklatmazlardı. Saffet Bey bambaÅŸka biriydi; ilk önce ÅŸoföre yer verirdi. NevÅŸehir’de Orsan Otel, Avanos’ta Venessa Otel vardı” derken Hatice Hanım heyecanla lafa giriyor:
“ÇocukluÄŸumda babam gezdirdiÄŸi turistleri eve getirirdi. Turistlerle büyüdük. Kocaman bir bahçemiz vardı. Piknik yapar, yemek yerdik. AkÅŸam bizde kalırlar, saat, t-shirt, hatta fotoÄŸraf makinesi gibi hediyeler verirlerdi. Ãœlkelerine döndükten sonra da iliÅŸkimiz kesilmez, kartpostallar, mektuplarla devam ederdi.” Anlaşılan Ãœnal Bey tek başına bir acenta gibi çalışıyormuÅŸ o zamanlar; ulaşım, rehberlik, konaklama ve yemek hizmetleri…

İpek Yolu belgeselinin çekimleri
KonuÅŸtukça renkli anılar çıkıyor ortaya. Ãœnal Bey, bir zamanlar hepimizi ekrana kilitleyen ‘Ä°pek Yolu’ belgeselinin Türkiye çekimlerindeki rolünü anlatıyor:
“Yıllar önce Kapadokya’da belgesel çekmek isteyen bir Japon’a yardım etmiÅŸtim. O adam Japonya’ya döndükten sonra Ä°pek yolu belgeselinin devamını çekmek isteyenlere beni önermiÅŸ. Onlar da Ankara DTCF’de okuyan Japon bir öğrenci aracılığıyla beni buldular. Ä°zinler için Kenan Evren’e kadar çıktık. Nihayet 1983’te çekimler baÅŸladı. Yanımıza Turizm Bakanlığı’ndan bir yetkili verdiler. Onları Ä°ran’da karşıladım, Ä°psala’dan uÄŸurladım. Tam 150 gün boyunca birlikteydik. Kapadokya’daki çekimler kısa sürdü. Ağırlıklı Ankara, Konya, Antalya, Erzurum’da çalıştılar. Bizim köyde çekim yaptık. Biz de figüran olarak filmin çok yerinde yer aldık. Çok memnun ayrıldılar Türkiye’den. Ertesi yıl bir kez daha geldiler. 60 gün kalıp devamını çektiler. Toplam 7 ay çalışmış olduk.” Sözü Hatice Hanım alıyor yine; “Yaz tatiline geldiÄŸi dönemde babam Bursa çekimlerine beni götürdü. Ä°nanılmaz bir deneyimdi benim için. Daha sonra belgeselin ham halini yüzlerce kaset olarak bize gönderdiler. O zaman biz çocuktuk, babam da atladı sanırım, maalesef onları koruyamadık.”

2 milyon Frank
O günlerin Kapadokya’sında çok ÅŸey yaÅŸamış olmalı Ãœnal Bey. Aklında yer eden bir-iki anısını anlatmasını istiyoruz. “1982 yılıydı” diye baÅŸlıyor anlatmaya:
“Turistleri Kaymaklı’dan NevÅŸehir’deki otele getirdim. Kadın turistlerden biri ‘cüzdanım kayıp, içinde 2 milyon frank vardı’ diye bağırmaya baÅŸladı. Cüzdanı kim alır arabada, ya rehber, ya ÅŸoför, ya muavin. Kadına sordum, ‘en son gittiÄŸimiz yerde çantamdaydı’ dedi.  Kadını ve kocasını alıp Kaymaklı’ya gittik tekrar. Kocası Fransız bir gazeteci. Kaymaklı’da gittiÄŸimiz yerin bekçisini buldum. ‘OÄŸlum kadın burada cüzdanını unutmuÅŸ’ dedim. ‘Burada’ deyip cüzdanı vermesin mi? O kadar rahatladım ki para bulununca. Gariban bir bekçi. Kadın yüklü bir parayı hediye etmek istedi. Adam geri çevirdi. ‘OÄŸlum al, kadının içinden geldi’ dedim, neyse aldı parayı. Otele döndük, grup hala yemekte; bir alkış koptu, herkes boynuma sarıldı. Kadın bana da teÅŸekkür etmek için yüklü bir para vermiÅŸti.”
Sohbet sırasında bir yandan da fotoÄŸraflara bakıyoruz. Uçhisar’da çekilen bir tanesini göstererek “Hiç unutmam, 80’li yıllarda 60 kiÅŸilik bir grubu gezdire gezdire 23 günde DoÄŸu’dan Ãœrgüp’e getirmiÅŸtim. Grubun 22’si benim arabada, kalanı 302 model otobüsteydi. 302 klimalıydı, benimki klimasız. Hak geçmesin, herkes eÅŸit faydalansın diye turistlerin yerini her gün deÄŸiÅŸtirirdik” diyor.
Kapadokya’da ne tür zorluklar yaÅŸadığını merak ediyoruz: “Kapadokya’ya neÅŸeli gider, neÅŸeli gelirdim. DoÄŸru dürüst yol yoktu, kalınacak, yemek yenecek yer azdı ama bölge insanı bizi çok iyi karşılardı. Zorluk çekmezdim hiçbir konuda. O yörenin ekmeÄŸini çok yedik. Bugünümüzü biraz da Kapadokya’ya borçluyuz. Kapadokya yeryüzünün en büyük nimeti ve çok ÅŸanslıyız ki bizim ülkemizde. Kapadokya’ya damalı ticari taksimle ilk turist götürdüğümde otomobilimin üzerinde bir Mevlevi logosu ve Mesnevi yazısı vardı. Aradan 40 yıla yakın zaman geçti. Bugün Kapadokya’da aynı gün içinde ÅŸirketimize ait 40 civarında otobüs görmek mümkün. Ve üzerinde hala Mesnevi yazıyor. Bu tablo bana inanılmaz gurur veriyor.” Peki böyle anlamlı bir logoyu neden kullanmıyorlar artık? “Bir ara yeÅŸil sermaye olduÄŸumuza, aslında Konya’dan geldiÄŸimize dair bir dedikodu yayıldı” diyor Ãœnal Bey. Ä°simlerinin Mesnevi Sokak’tan geldiÄŸini anlatmaya çalışmışlar ama bu yüzden iÅŸ kaybetmeye baÅŸlayınca logolarını deÄŸiÅŸtirmek zorunda kalmışlar.

Mesnevi Turizm Ürgüp ofisi
Biz anıların arasına dalmışken Mustafa Bey giriyor içeri. “Ãœrgüp’teki ofisimizle ilgili bilgi aldınız mı Ayça Hanım” diye sorunca utanıyorum. GeçmiÅŸin peÅŸine takılıp gitmiÅŸiz, oysa biraz da bugünden konuÅŸmak gerek. Ãœnal Bey “25 aracımız var Ãœrgüp ofisinde. Yöneticimiz Bilal Bey asker emeklisi. Ondan da, ÅŸoförlerimizden de çok memnunuz” diyor. Ãœrgüp ofisini açma nedenlerini ise Mustafa Bey anlatıyor:
“Daha çok 2-4 kiÅŸilik küçük gruplara hizmet veriyoruz. Ankara’nın turizmle çok fazla bir iliÅŸkisi kalmadı. Kayseri ve NevÅŸehir’e uçuÅŸlar artınca turistler doÄŸrudan bölgeye inmeye baÅŸladılar. NevÅŸehir’de, Kayseri’de iÅŸi biten aracımız Ankara’ya boÅŸ dönüyor, turist almak için buradan tekrar boÅŸ gidiyordu. Ãœrgüp ofisimizi açmakla öncelikle akaryakıttan ciddi anlamda tasarruf ettik. Åžoförlerin konaklaması acentalara bir yük getiriyordu. Bunu kaldırmak ve elimizdeki bazı iÅŸleri daha cazip hale getirmek için yaptığımız lojman da olumlu sonuçlar doÄŸurdu. Bölgede bir ofisimizin olduÄŸunun bilinmesi iÅŸ kapasitemizi artırdı. Bizim gibi kurumsal çalışan bir firmanın bölgeye gitmiÅŸ olması oradaki hizmet kalitesinin yükselmesini saÄŸladı. ÖrneÄŸin, VIP araç sayısı artmaya baÅŸladı; ÅŸoförler kendilerine ve araçlarına daha fazla özen göstermeye baÅŸladılar. Ayrıca son yıllarda Kapadokya’ya giden turist sayısında belirgin bir artış var. Ä°stanbul’a gelen özel grupların %50’si mutlaka Kapadokya’yı da görmek istiyor. Dolayısıyla hem Ä°stanbul’da, hem de Ãœrgüp’te ÅŸube açmak bizim açımızdan iyi bir atılım oldu.”
Telefonlar susmak bilmiyor. Ofiste baş döndürücü bir hareket var. Uzun zamandır burada olduğumuza göre artık bu keyifli sohbet için Öztürk ailesine teşekkür edip ayrılmanın vakti çoktan gelmiş.

Not: Bu yazı Peribacası Kapadokya Kültür ve Tanıtım Dergisi’nin AÄŸustos 2010 sayısında yayınlanmıştır. Derginin telif hakları ile korunmaktadır. Hiçbir ÅŸekilde kopyalanamaz. www.cappadociaexplorer.com

 

Okunma Sayısı Okunma Sayısı: 11746 Eklenme Tarihi Tarih: 2010-12-19

Mesnevi Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Ünal Öztürk
Mesnevi Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Ünal Öztürk
Mustafa, Ünal ve Hatice Öztürk
Mustafa, Ünal ve Hatice Öztürk
Uçhisar Kalesinde bir Fransız turist grubu ile birlikte, 1982
Uçhisar Kalesinde bir Fransız turist grubu ile birlikte, 1982

Yabancı turistlerle birlikte
Yabancı turistlerle birlikte
Uçhisar Kalesinin önünde turistlerle birlikte
Uçhisar Kalesinin önünde turistlerle birlikte
Ünal Beyin damalı ticari taksisi
Ünal Beyin damalı ticari taksisi
Ünal Beyin damalı ticari taksisi
Ünal Beyin damalı ticari taksisi
Ünal Beyin işe ilk başladığı kamyon
Ünal Beyin işe ilk başladığı kamyon
Mesnevi Turizm bugün geniş bir araç filosuna sahip.
Mesnevi Turizm bugün geniş bir araç filosuna sahip.




NevÅŸehir Hava Durumu
Seçimi Hatırla
İl Seç
İstatistik
Toplam : 114272996 ziyaretçi
Bugün : 15008 ziyaretçi
Dün : 69621 ziyaretçi
S. Yükleme Süresi : 0.35 sn

toplu mail


Copyright 2009 - Tüm hakları saklıdır. Sitemizdeki tüm fotoğraf, yazı, doküman ve düşünce ürünleri 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında korunmaktadır. Kaynak gösterilerek dahi kopyalanamaz. Aksine davrananlar hakkında avukatımız aracılığı ile hukuki takibat yapılacaktır.
 

cappadocia@cappadociaexplorer.com