English
Menü
Kapadokya Rehberi
Peribacası Dergisi
Peribacası Kapadokya Yayınları
Kapadokya Firmaları
Kapadokya Fotoğrafları
Kapadokya Fotoğrafçıları
Kapadokya Haritaları
Kapadokya Karikatürleri
Kapadokya ve Sanat
Kapadokya Yazıları
Kapadokya Yayın Arşivi
Kapadokya Efemera ArÅŸivi
Kapadokya Video-Film ArÅŸivi
Sosyal Medya Adreslerimiz
Sivil Toplum Kuruluşları
Önemli Telefonlar ve Linkler
Site Güncellemeleri
Belge ve FotoÄŸraflarda Kapadokya
Firma Arama
Åžehir
İlçe-Belde
Hizmet Alanı
Firma
Anket

Sanat ve müzik festivalleri Kapadokya'ya olan ilginin artmasını sağlıyor mu?
       
Evet.
Hayır.
Mail List
Yeni Kayıt
Åžifremi Unuttum

HASAN DAÄžI

HASAN DAÄžI

Yazan: Yavuz İşçen
Mayıs 2010

Kapadokya bölgesinin doğal oluşumunu hazırlayan Hasan Dağı, Erciyes Dağı, Göllü Dağ ve Melendiz Dağı gibi volkanik dağların püskürttüğü lav ve küller bölgede kalın bir tüf tabakasının oluşumunu sağlayarak Kapadokya jeolojik formasyonunun adeta mimarları olmuşlardır. Kapadokya bölgesine hayat vermiş bu volkanik dağlara tırmanmak ve çevre araştırmaları yapmak uzun zamandır ilgimizi çekiyordu. Hasan Dağı tırmanışı ile bu konuda ilk adımımızı attık.

3268 m yüksekliÄŸiyle Anadolu’daki volkanik zirveler içinde önemli bir yeri bulunan Hasan Dağı’na tırmanmaya karar verdiÄŸimizde, yeni bir daÄŸa tırmanmanın verdiÄŸi heyecan tam anlamıyla bütün ruhumuzu sarmıştı. Yaz aylarında Hasan Dağı’na yapılacak tırmanışlar kış aylarındaki kadar çekici olmamakla birlikte, gene de daÄŸda olmak güzel bir duyguydu.

Çatalhöyük halkının kutsal dağı
Hasan Dağı’na ait yapılmış ilk resim, günümüzden 9000 yıl öncesine ait bir duvar resmidir. Bu duvar resmi Anadolu’da M.Ö 7000 yıllarında kurulmuÅŸ olan neolitik dönem yerleÅŸimlerinden Çatalhöyük kazıları sırasında bir evin duvarı üzerinde bulunmuÅŸtur. Konya ilimizin yaklaşık 50 km. güneydoÄŸusunda yer alan Çatalhöyük’ün Kapadokya bölgesine uzaklığı kuÅŸ uçuÅŸu 200 km kadardır. Bu duvar resminde Hasan Dağı lav püskürtürken görüntülenmiÅŸtir. Dağın iki tepeli olarak resmedilmiÅŸ olması Hasan Dağı olduÄŸu konusundaki kuÅŸkuları ortadan kaldırmaktadır. Çatalhöyük yerleÅŸiminin en önemli özelliÄŸi, dünyada günümüzden 9000 yıl önce köy yaÅŸantısı yerine kent tarzı bir yerleÅŸim planı kullanarak oluÅŸturulmuÅŸ ilk örnek olmasıdır.
Çatalhöyük’te bulunan Hasan Dağı duvar resmi, yanardağın insanlar üzerindeki etkisini göstermesi açısından anlamlıdır. Hasan Dağı’nın günümüzden 14 milyon yıl önce püskürmeye baÅŸladığı ve 8 bin 800 yıl öncesine kadar püskürmesini sürdürdüğü bilinmektedir. Büyük bir olasılıkla Çatalhöyük sakinlerinin Hasan Dağı’nı tanrının görüntüsü olarak algıladıkları ve kutsal bir daÄŸ olarak kabul ettikleri düşünülmektedir.

Helvadere ve Mokisos Antik Kenti
Anadolu’nun geniÅŸ platoları üzerinde birdenbire yükselen Hasan Dağı, düzgün konik görünümüyle gerçekten çok etkileyicidir. Aksaray ilimizin güneydoÄŸusunda bulunan daÄŸa birçok yönden çıkış yapılabilmektedir. Hasan Dağı’na tırmanışın teknik bir zorluÄŸu yoktur. Günübirlik olarak zirvesine çıkıp inmek mümkündür. DaÄŸa hangi yönden çıkılacaksa o yöne yakın bir köyden tırmanışa baÅŸlamak uygun olur. DaÄŸa tırmanış için yaygın olarak kullanılan rota daha az eÄŸimli olduÄŸundan doÄŸu rotasıdır. ÇarÅŸak çıkışı ÅŸeklinde olan bu rota doÄŸrudan zirve çanağına ulaÅŸmaktadır.
DoÄŸu rotasından daÄŸa tırmanabilmek için Aksaray’dan Helvadere Beldesi’ne gitmek gerekmektedir. Helvadere’nin Aksaray’a olan uzaklığı Aksaray içinden ayrılan asfalt yol takip edildiÄŸinde 32 km kadardır. Helvadere, eskiden ViranÅŸehir adıyla bilinirken sonradan Harlıdere olarak adlandırılmıştır. Bugün ise Helvadere adı ile anılmaktadır. Helvadere beldesinin 1 km kadar güneyinde Roma ve Bizans dönemine ait önemli bir yerleÅŸim yeri olan Mokisos Antik Kenti kalıntıları bulunmaktadır.

Mokisos Antik Kenti: Roma döneminde bugünkü Yenipınar köyünün bulunduÄŸu alanda kurulu olduÄŸu sanılan Mokisos, tarihçi Prokopios’un anlattığına göre Bizans Ä°mparatoru I. Justinianus (527-565) döneminde günümüzdeki yerine taşınarak yeniden kurulmuÅŸtur. Kentin kurulduÄŸu alanın eski bir Roma nekropolü (mezar alanı) olduÄŸu burada yapılan yüzey araÅŸtırmaları sonrasında anlaşılmıştır. NevÅŸehir Müzesi Müdürü arkeolog Halis Yenipınar, Mokisos’da 48 adet Roma mezarı saptadıklarını belirtmektedir. GeniÅŸ bir alana yayılmış olan Mokisos antik kentinin, 6.-8. yüzyıllar arasında canlı olduÄŸu, daha sonra muhtemelen Arap akınları ile birlikte terk edildiÄŸi anlaşılmıştır. Erken Bizans dönemini yansıtan Mokisos’da Roma mezarları dışında, kiklop tarzı örülmüş sur duvarları, 1000 kadar taÅŸtan yapılma ev, ÅŸehrin kumandanına ait olduÄŸu sanılan saray tipi bir yapı, su sarnıçları ve kiliseler dikkati çekmektedir. Mokisos’da bugün kısmen ayakta olan iki kilise yapısı bulunmaktadır. Bunlar Kemerli Kilise ve Kara Kilise’dir.
Kemerli Kilise: Mübadele öncesi Helvadere’deki Rumların her yıl paskalya kutlamalarında ve bayramlarında ayin düzenledikleri kiliselerden biri olan Kemerli kilise, adını bugün ayakta olan iki kemerinden almaktadır. Kesme taÅŸlardan haç planlı olarak yapılmış olan kilise 6. yüzyıldan kalmadır. Kilise önündeki sarnıçlar dikkati çekmektedir.
Kara Kilise: Mokisos antik kenti içinde yer alan ikinci kilise bugün duvarları büyük oranda ayakta olan Kara Kilise’dir. Kesme taÅŸlar kullanılarak tek nefli olarak inÅŸa edilmiÅŸ olan Kara Kilise’nin 6. yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır.

Süt Kilisesi kamp alanından dağa çıkış
Helvadere beldesinden Hasan Dağı zirvesine çıkış yapabilmek için beldenin güneyindeki DaÄŸevi Sosyal Tesisleri adıyla yapılan ancak sonradan Yayla Restaurant adıyla özel bir restorana dönüştürülen yapının yanına gitmek gerekmektedir. Helvadere beldesini Yayla Restaurant’a baÄŸlayan 5 km’lik yol asfalttır. Yayla Restaurant’ın 150 metre kadar ilerisinde bulunan düzlük alan çadırlı kamp yeri olarak kullanılmaktadır. Bu alan Süt Kilisesi kamp alanı olarak adlandırılmaktadır. Kamp alanının rakımı 1850 m’dir. Burada Bizans döneminden kalma Süt Kilisesi adı ile bilinen bir kilise kalıntısı bulunmaktadır. Kamp alanında içilebilir su bulunmamaktadır. Süt kilisesinin bitiÅŸiÄŸindeÄŸi su kuyusu içmek için çok güvenli görünmemektedir. Buraya gidecek ekiplerin sularını yanlarında götürmeleri gerekmektedir. Kamp alanından daÄŸa çıkış patikası üzerinde 30 dakika yürüme uzaklığında içilebilir su kaynağı bulunmaktadır. Bu su kaynağı dar bir kayalık boÄŸaz geçildikten sonra boÄŸazın üst tarafında yer almaktadır.
Süt Kilisesi: Oldukça bakımsız ve yıkık durumdaki kilisenin 5. ya da 6. yüzyıl yapısı olduğu tahmin edilmektedir. Haç planlı olarak kesme taşlardan yapılmıştır.

Hasan Dağı Tırmanışı
Süt Kilisesi kamp alanından dağa yapılacak tırmanışlarda su kaynağı geçildikten sonra dağın eteklerine ulaşılır. Buradan itibaren kuzey ya da doğu rotası kullanılarak tırmanış yapılabilir. Kuzey rotası üzerinde bulunan kayalıkların sağ ya da sol taraflarındaki kulvarlar tırmanış için uygundur. Kuzey rotası oldukça dik ancak daha kısadır. Klasik çıkış rotası olarak bilinen doğu rotası kullanılacaksa tırmanışı sola doğru kaydırmak ve kayalık kesimin altından dağı yan geçerek doğu sırtı üzerinden tırmanışa başlamak gerekir. Gerek kuzey, gerekse doğu rotaları kullanıldığında dağın 3200 m yükseklikteki sırt hattına ulaşılmaktadır. Burada taşlar üst üste dizilerek oluşturulmuş bir zirve noktası bulunmaktadır.
Hasan Dede’nin mezarı bu sırt üzerindedir. Sırt hattına çıkıldığında dağın çukur ÅŸeklindeki krateri bütünüyle görülebilir. Bu krater çukurunun eski dönemlerde su ile dolu olduÄŸu bilinmektedir. Dağın asıl zirvesi 68 m daha yukarda ve karşıda görülen kayalık kesimin üzerindedir. Zirvede DaÄŸcılık Federasyonu’na ait bir zirve defteri yer almaktadır. Kamp yerinden zirveye tırmanış yaklaşık 4 saat kadar sürmektedir. Zirvenin hemen yanında 4-5 çadır kurulabilecek bir kamp alanı vardır. Dönüş için yine aynı rota kullanılmaktadır. Zirveye ulaÅŸtığınızda eÄŸer hava açıksa, Erciyes Dağı, Melendiz Dağı, AladaÄŸlar ve Bolkar DaÄŸları’nı görebilmek mümkündür.

Hasan Dedenin Mezarı
Hasan Dağı’na adını veren Hasan Dede eski zamanlarda bu daÄŸ üzerinde yaÅŸamış ve çevrede saygınlık kazanmış bir kiÅŸi olarak biliniyor. Bazıları Hasan Dede’nin DaniÅŸmentoÄŸulları’nın komutanlarından biri olduÄŸunu ve Haçlı seferleri sırasında II. Kılıçarslan ile birlikte çeÅŸitli savaÅŸlara katıldığını belirtiyorlar. Bazıları ise Hasan Dede’yi bir evliya olarak görüyorlar.
Bölgede Hasan Dede ile ilgili olarak anlatılan bir de efsane var. Bu efsaneye göre Hasan Dede, dağın üzerinde tek başına yaÅŸayan bilge bir kiÅŸidir. Aksaray’dan Ali Baba adlı bir derviÅŸ ile yakın arkadaÅŸlığı vardır. Ali Baba Aksaray’da bir hamamda çalışmaktadır. Bir gün Ali Baba Hasan Dede’yi ziyarete gider. Mendilinin içinde bir avuç kor vardır. Sohbetleri süresince kor için için yanar ancak mendile bir ÅŸey olmaz. Aradan zaman geçer; bu sefer Hasan Dede, Ali Baba’yı ziyaret etmek üzere Aksaray’a gider. Mendilinin içinde Hasan Dağı’ndan aldığı bir avuç kar vardır. Ali Baba ile hamamda uzun uzun konuÅŸurlar bu süre içinde mendildeki kar hiç erimeden öylece kalır. Bir ara Hasan Dede’nin gözü hamamdan çıkan kadınlara takılır. O andan itibaren mendildeki kar erimeye baÅŸlar. Bunun üzerine Ali Baba, Hasan Dede’ye bakar ve şöyle der;
“Hasan Dede, daÄŸ başında ermiÅŸlik hüner deÄŸildir.
Asıl hüner güzel kadınlar arasında ermiÅŸ kalabilmektir.”

Ali Baba’nın bu sözleri sonradan yörede halk arasında bir özdeyiÅŸ gibi uygun durumlarda kullanılır. Hasan Dede ölümünden sonra mezarının bu dağın zirvesine yapılmasını vasiyet eder ve vasiyeti yerine getirilir. Bu daÄŸ o günden itibaren Hasan Dağı adı ile anılmaya baÅŸlar. Bugün Hasan Dağı’nın zirvesine çıkanlar, zirvedeki krater çukurunun batı sırtı üzerinde Hasan Dede’nin taÅŸlarla çevrilmiÅŸ mezarını görebilirler. Bu mezarın yanında birkaç mezar daha vardır. Ancak diÄŸer mezarların kimlere ait olduÄŸu konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır.

Karbeyaz Otel kamp alanından dağa çıkış
DaÄŸa yaklaşım için bir diÄŸer seçenek ise 2006 yılında hizmete giren Karbeyaz Otel kamp alanını kullanmaktır. Karbeyaz Otel’in bulunduÄŸu alan Hasan Dağı Kayak Merkezi olarak bilinmektedir. Helvadere beldesinden Yayla Restaurant yolunu takiben 2 km gidildikten sonra saÄŸdan Karbeyaz Otel yolu ayrılmaktadır. Ayrımdan 6 km sonra otele ulaşılmaktadır. Otele kadar olan yol asfalttır. Otelin hemen üst tarafında yazın yaylacıların da kullandıkları geniÅŸ alan kamp yeri olarak kullanılabilir. YardıbaÅŸ yaylası olarak bilinen bu yayladan daÄŸa çıkış rotası biraz dik olmakla birlikte kısadır. DaÄŸa kuzeydoÄŸudan çıkılan bu rota Yılankar rotası adıyla anılmaktadır. Otelin saÄŸ tarafında biraz aÅŸağıda YardıbaÅŸ Kilisesi kalıntıları bulunmaktadır.
Yardıbaş Kilisesi: Kilise kalıntılarına otelden yürüyerek 10 dakikada ulaşılmaktadır. Kesme taşlardan yapılmış kilisenin 5 ya da 6. yüzyıl yapısı olduğu sanılmaktadır. Haç planlı olan kilisenin bugün duvarlarından biri ayaktadır.

Not: Bu yazı Peribacası Kapadokya Kültür ve Tanıtım Dergisi’nin Mayıs 2010 sayısında yayınlanmıştır. Derginin telif hakları ile korunmaktadır. Hiçbir ÅŸekilde kopyalanamaz. www.cappadociaexplorer.com

Okunma Sayısı Okunma Sayısı: 14499 Eklenme Tarihi Tarih: 2010-08-22

Hasan Dağı
Hasan Dağı
Hasan Dağı
Hasan Dağı
Hasan Dağı
Hasan Dağı
Mokisos Antik Kenti
Mokisos Antik Kenti
Mokisos Kara Kilise
Mokisos Kara Kilise
Mokisos Kemerli Kilise
Mokisos Kemerli Kilise
Süt Kilisesi
Süt Kilisesi
Süt Kilisesi kamp alanı
Süt Kilisesi kamp alanı

Süt Kilisesi kamp alanı
Süt Kilisesi kamp alanı
Yayla Restaurant
Yayla Restaurant
Karbeyaz Hotel
Karbeyaz Hotel
Yardıbaş Kilisesi
Yardıbaş Kilisesi

Yardıbaş Yaylası
Yardıbaş Yaylası


NevÅŸehir Hava Durumu
Seçimi Hatırla
İl Seç
İstatistik
Toplam : 114274753 ziyaretçi
Bugün : 16765 ziyaretçi
Dün : 69621 ziyaretçi
S. Yükleme Süresi : 0.4 sn

toplu mail


Copyright 2009 - Tüm hakları saklıdır. Sitemizdeki tüm fotoğraf, yazı, doküman ve düşünce ürünleri 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında korunmaktadır. Kaynak gösterilerek dahi kopyalanamaz. Aksine davrananlar hakkında avukatımız aracılığı ile hukuki takibat yapılacaktır.
 

cappadocia@cappadociaexplorer.com