English
Menü
Kapadokya Rehberi
Peribacası Dergisi
Peribacası Kapadokya Yayınları
Kapadokya Firmaları
Kapadokya Fotoğrafları
Kapadokya Fotoğrafçıları
Kapadokya Haritaları
Kapadokya Karikatürleri
Kapadokya ve Sanat
Kapadokya Yazıları
Kapadokya Yayın Arşivi
Kapadokya Efemera ArÅŸivi
Kapadokya Video-Film ArÅŸivi
Sosyal Medya Adreslerimiz
Sivil Toplum Kuruluşları
Önemli Telefonlar ve Linkler
Site Güncellemeleri
Belge ve FotoÄŸraflarda Kapadokya
Firma Arama
Åžehir
İlçe-Belde
Hizmet Alanı
Firma
Anket

Sanat ve müzik festivalleri Kapadokya'ya olan ilginin artmasını sağlıyor mu?
       
Evet.
Hayır.
Mail List
Yeni Kayıt
Åžifremi Unuttum

DAÄž BÄ°SÄ°KLETÄ° VE KAPADOKYA

DAÄž BÄ°SÄ°KLETÄ° VE KAPADOKYA

Yazan: Yavuz İşçen
AÄŸustos 2008

Göbekten 3 vitesli ÅŸehir tipi bisikletlere sahip olmanın bile bir ayrıcalık sayıldığı yıllarda karnesinin tamamı ‘pekiyi’ olan çocukları bekleyen en iyi hediyelerden biriydi bisiklet. 1970’li yıllarda moda olan ve her çocuÄŸun hayalini süsleyen 10 vitesli, kıvrık gidonlu ve ince tekerli yarış bisikletleri gitgide demode olurken 80’li yılların başından itibaren yepyeni bir bisiklet türü hayatımıza girmeye baÅŸladı. DaÄŸ bisikleti adı verilen bu bisikletler, aynı zamanda yeni bir doÄŸa sporunun da habercileri oldu.

Dağ bisikletleri ile birlikte bisiklet anlayışımız bambaşka bir boyut kazandı. Bisiklet artık sadece çocukların bir eğlence aracı olmaktan çıktı; genci ve yaşlısı ile tüm toplum kesimlerinin ilgi gösterdiği bir araç haline geldi. Günümüzde ister sağlıklı yaşam için, ister eğlence, ister boş vakitleri değerlendirme, ister bir doğa sporu aracı olarak algılansın, bisiklet artık günlük hayatımızın bir parçası haline dönüştü. Bu dönüşümde dağ bisikletlerinin oynadığı lokomotif rol yadsınamaz.
Toplumda daha marjinal bir kesim için bisiklet, son yıllarda bir yaşam biçimi ve kendini ifade etme aracı olarak öne çıktı. Dağ bisikletleri bu yeni ifade tarzının iyi birer sembolü haline gelmekte gecikmediler. Kent yaşamının baş döndürücü temposu içinde gitgide yabancılaşan ve yalnızlığa itilen insan, kendi öznelliğini ifade edebilmek için yeni bir tarz yakalamıştı. Aslında değişik bir başkaldırıydı dağ bisikleti; yarattığı çocukluğumuza dönme duygusu belki de özlediğimiz saflık ve temizlik ile özdeşleşebilmenin en kolay yollarından biriydi. Böylece orta yaş kuşağı yeniden bisikleti keşfetti. Başlangıçta sele bir miktar acı verdi tabii ki, eskinin berjer koltuklarını aratmayan rahat deri seleleri yerini ince ve sert plastik selelere bırakmıştı. Ancak, 18 derken 21, hatta 27 vitesin de keyfine diyecek yoktu doğrusu. Eski kuşak yeni bisikletlere çabuk adapte oldu. Bir de ellerini bırakmayı becerebilirlerse her şey hallolacak gibi görünüyor.

Kapadokya’da daÄŸ bisikletinin kısa tarihi
DaÄŸ bisikletlerinin Türkiye’ye giriÅŸi 1980’li yılların başına denk gelir. Özellikle 1986’lardan sonra yurtdışında çalışan işçilerin permi haklarını satmaları sayesinde ithal eÅŸya giriÅŸindeki patlama düzeyindeki artışla birlikte baÅŸlayan tüketim çılgınlığı, bulaşık makinesi, elektrikli meyve sıkacağı derken daÄŸ bisikletlerine kadar uzadı. Aynı yıllar ülkemizde doÄŸa sporlarının da hızla geliÅŸtiÄŸi yıllardı. Bu kombinasyon, daÄŸ bisikleti kültürünün filizleneceÄŸi ortamı yaratmakta gecikmedi.
Kapadokya, daÄŸ bisikleti ile ilk olarak 1989’da, ‘Tour Bike’ adlı firmanın Ä°talya’dan ithal ettiÄŸi 63 daÄŸ bisikleti sayesinde tanıştı. Firmanın Kapadokya’da daÄŸ bisikleti turları düzenleyebilmek için baÅŸlattığı bu çalışmalar, 1990’dan itibaren bölgede bisiklet turlarının organize edilmesiyle hız kazandı. Bu anlamda Kapadokya’nın daÄŸ bisikleti konusunda Türkiye’de bir ilki baÅŸlattığı söylenebilir. Çünkü o yıllarda Türkiye’nin hiçbir bölgesinde bu kadar organize biçimde daÄŸ bisikleti etkinlikleri yapılmıyordu.
Türkiye’de uluslararası ölçekte ilk daÄŸ bisikleti yarışması 1997 yılında Alanya’da yapıldı. Bunu 2000’de Ãœrgüp’te yapılan uluslararası yarış izledi. ‘Kapadokya DaÄŸ Bisikleti Festivali’ kapsamında gerçekleÅŸtirilen yarışlar bu tarihe kadar Türkiye’de düzenlenen en büyük organizasyon olarak dikkati çekti. Uluslararası Bisiklet BirliÄŸi (UCI) festival bünyesinde yapılan yarışları 2001 yılından itibaren resmi kategoriye dahil etti. Sonraki yıllarda bu yarışlar gelenekselleÅŸerek bugüne kadar düzenli bir ÅŸekilde devam etti.
1990’larda baÅŸlayan bu süreç, aslında Göreme’de düzenlenecek olan 2007 Avrupa DaÄŸ Bisikleti Åžampiyonası’nın müjdecisi gibiydi. Türk bisiklet tarihi açısından çok önemli bir adım olan bu yarışmalarda, Kapadokya dünyanın en gözde bisikletçilerini ve bisiklet otoritelerini ağırladı. Otoritelerden tam not alan Avrupa ÅŸampiyonası organizasyonu, 2011 yılında yapılacak Dünya Åžampiyonası’nın Türkiye’de gerçekleÅŸtirilmesi için bir umut ışığı yarattı. Türkiye, daÄŸ bisikleti konusunda uluslararası önemli organizasyonlara ev sahipliÄŸi yapmış olmakla birlikte, uluslararası ölçekte bir bisiklet sporcusuna ne yazık ki sahip deÄŸil. Bu yıl Adana’dan Bilal Akgül, 32 yıl aradan sonra olimpiyatlara giden ilk bisikletçimiz olacak. 2008 Pekin Olimpiyatları’ndan sporcumuzun baÅŸarı ile dönmesi ÅŸimdilik en büyük dileÄŸimiz.

Not: Bu yazı Peribacası Kapadokya Kültür ve Tanıtım Dergisi’nin AÄŸustos 2008 sayısında yayınlanmıştır. Derginin telif hakları ile korunmaktadır. Hiçbir ÅŸekilde kopyalanamaz.
www.cappadociaexplorer.com

Okunma Sayısı Okunma Sayısı: 4327 Eklenme Tarihi Tarih: 2009-06-23















NevÅŸehir Hava Durumu
Seçimi Hatırla
İl Seç
İstatistik
Toplam : 90487171 ziyaretçi
Bugün : 42710 ziyaretçi
Dün : 60249 ziyaretçi
S. Yükleme Süresi : 0.35 sn

toplu mail


Copyright 2009 - Tüm hakları saklıdır. Sitemizdeki tüm fotoğraf, yazı, doküman ve düşünce ürünleri 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında korunmaktadır. Kaynak gösterilerek dahi kopyalanamaz. Aksine davrananlar hakkında avukatımız aracılığı ile hukuki takibat yapılacaktır.
 

cappadocia@cappadociaexplorer.com