AYDIN AYHAN GÃœNEY:
 “HEDEFÄ°MÄ°Z BÄ°R DÃœNYA KUPASI KLASİĞİNÄ° KAPADOKYA'DA YERLEÅžTÄ°RMEK”

Röportaj: Yavuz İşçen
AÄŸustos 2008

Aydın Ayhan Güney, daÄŸ bisikletinin duayenlerinden biri. 1990’dan itibaren Kapadokya’da daÄŸ bisikleti turları düzenleyen ve sonrasında Kapadokya’da organize edilen yarışmaların organizasyonu içinde yer alan Güney, 1993’den bu yana adı bisiklet organizasyonları ile neredeyse özdeÅŸleÅŸmiÅŸ olan Argeus Seyahat Acentası’nın da ortaklarından. Göreme’de düzenlenen 2007 Avrupa DaÄŸ Bisikleti Åžampiyonası’nın organizasyonuyla övgü toplayan Argeus’un bu baÅŸarısında kuÅŸkusuz Güney’in payı büyük. Türkiye Bisiklet Federasyonu Teknik Komitesi’nde görev yapan Güney, yurt dışındaki birçok önemli yarışta da gözlemci olarak bulunmuÅŸ. Son olarak da Nisan 2008’de düzenlenen 44. CumhurbaÅŸkanlığı Bisiklet Turu’nda organizasyon direktörlüğü görevini yürütmüş. DaÄŸ bisikletinin Kapadokya’daki geleceÄŸi hakkında kendisiyle yaptığımız söyleÅŸiyi sizlerle paylaÅŸmak istedik.

Peribacası Dergisi: Kapadokya’da daÄŸ bisikletinin geleceÄŸi dedik ama siz bu olayın baÅŸtan beri içindesiniz. Ä°sterseniz önce geçmiÅŸini konuÅŸalım.
Aydın Ayhan Güney: Ãœrgüp’te Tour Bike adlı firma 1989’da Ä°talya’dan 63 adet daÄŸ bisikleti getirerek Kapadokya’da bisiklet turları düzenlemeye baÅŸladı. Kapadokya’nın daÄŸ bisikleti ile tanışması böyle oldu. O yıllarda üniversitede okuyordum. Yaz aylarında ise bu firmada çalışarak bisiklet turlarında rehberlik yapıyordum. Bisiklet turlarına olan ilginin artması üzerine 1993’de bu firmaya ortak oldum ve birlikte Argeus adıyla yeni bir seyahat acentası oluÅŸturduk. O günden bu yana da Argeus olarak bisiklet organizasyonlarının içinde olduk.

Peribacası D.: Kapadokya’da ilk daÄŸ bisikleti yarışları ne zaman organize edildi? Sanırım Argeus olarak bu yarışmalarda sizin katkılarınız oldukça fazla. 
Aydın A. G.: Alanya’da 1997 daÄŸ bisikletleri yarışlarının organizasyonu içinde bulunan Abdurrahman Açıkalın, bu konu ile ilgili olduÄŸumuzu duymuÅŸ; 1999’da bize geldi ve benzer yarışları Kapadokya’da da düzenlemek istediÄŸini söyledi. Bizler de kendisine her türlü desteÄŸi vermeye hazır olduÄŸumuzu belirttik. Böylece 2000 yılından itibaren Kapadokya, daÄŸ bisikleti yarışlarının bir parkuru haline geldi. Kapadokya’da ilk yarışma 2000 yılında Kapadokya DaÄŸ Bisikleti Festivali adıyla düzenlendi. O zamanki olimpiyat komitesi baÅŸkanının da desteÄŸiyle Ayhan Åžahenk Vakfı yarışmaların sponsorluÄŸunu kabul etti. Ãœrgüp Belediyesi çok yardım etti. Ä°lk yarışlar olduÄŸu için resmi kategoride bir yarış deÄŸildi ama biz uluslararası yarışmacılar getirmek için çok uÄŸraÅŸtık. Yarışmalar üç gün sürdü. O güne kadar Türkiye’de yapılmış en büyük organizasyonu gerçekleÅŸtirdik. NTV naklen yayınladı, konserler verildi. Ses getiren güzel bir etkinlik oldu. 2001 yılında bu yarışlar Uluslararası Bisiklet BirliÄŸi UCI’ın takvimine dahil edildi. 2001-2004 yılları arasında festival kapsamında yarışmalara devam edildi. Argeus olarak biz bu yarışmaların çok içinde deÄŸildik. Çünkü federasyon, vakıf ve belediye ile ortak olarak organize ediyordu. Yeni federasyon seçimi sonrası bizler yine devreye girerek 2005 ve 2006 yıllarındaki yarışlarda Argeus olarak organizasyonun içinde yer aldık.  Her yarış sırasında UCI’dan komiserler gelir ve yarışlara puan vererek rapor hazırlarlar. Kapadokya yarışlarına iyi puanlar vermiÅŸ olmaları bizleri cesaretlendirdi ve 2007 Avrupa Åžampiyonası’nın Kapadokya’da yapılması için UCI’ya baÅŸvuruda bulunduk. Olumlu yanıt verilmesi üzerine de yarışın organizasyonu için adeta bir seferberlik baÅŸlattık.

Peribacası D.: Ben de bu konuya gelmek istiyordum. Göreme’de 2007 yılında yapılan Avrupa DaÄŸ Bisikleti Åžampiyonası hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?
Aydın A. G.: UCI’nın baÅŸvurumuzu olumlu olarak yanıtlaması pek kolay olmadı; bazı endiÅŸelere sahiptiler. Gelip Kapadokya’yı incelediler, bizleri, çalışmalarımızı gördüler ve bu iÅŸin üstesinden gelebileceÄŸimize inandılar. 2007 Avrupa DaÄŸ Bisikleti Åžampiyonası gerçekten mükemmel bir organizasyon oldu. Avrupa’nın hatta dünyanın en büyük bisiklet otoriteleri buradaydı. Balkan Bisiklet BirliÄŸi baÅŸkanı, Avrupa Bisiklet BirliÄŸi baÅŸkanı ve Uluslararası Bisiklet BirliÄŸi (UCI) baÅŸkanları geldiler. Toplam bir haftalık bir organizasyon yapıldı. Yarışlar 4 gün sürdü. TRT helikopter çekimleriyle yarışları 8 saat naklen yayınladı. En önemlisi Eurosports 24 dakikalık bir yayın yaptı. Eurosports genellikle dünya ÅŸampiyonası dışında daÄŸ bisikleti yarışlarını yayınlamaz. Eurosports’un yayını Türkiye’nin ve Kapadokya’nın yurtdışı tanıtımı açısından çok yararlı oldu.

“Kapadokya’nın doÄŸal ve zengin parkurlarıyla yarışabilecek ülke yok”

Peribacası D.: Kapadokya, daÄŸ bisikleti yarışları için uygun bir seçim midir? Dünyada bilinen bisiklet parkurlarıyla kıyaslama yaptığımızda Kapadokya’yı nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?
Aydın A. G.: Biraz iddialı gibi görünebilir ama, parkur olarak dünyada hiçbir yer Kapadokya ile yarışamaz. Burada parkur zenginliÄŸi o kadar fazla ki, bizler son 8 yıldır hep farklı parkurlarda yarışlar organize edebildik. Ä°stersek parkur sayımızı yüzlere çıkartabiliriz. Ä°skoçya’nın Fort William kasabasındaki dünyaca ünlü bisiklet parkuru el yapımıdır örneÄŸin. Bizim parkurlarımız doÄŸal olduÄŸundan çok deÄŸerli. Ayrıca Kapadokya parkurları, yarışmacılara sadece doÄŸal güzellik sunmuyor. Burada yarıştığınızda tarihin ve kültürün de içine giriyorsunuz. Öyle ki, taÅŸ fırında ekmek piÅŸiren köy kadınlarının yanından geçiyorsunuz, okula giden çocukları görüyorsunuz, tarlasında çalışan yaÅŸlı amca size el sallıyor ve derken 10. yy’dan kalma mükemmel bir kilise karşınıza dikiliveriyor. Dünyada bu kombinasyonu saÄŸlayabileceÄŸiniz baÅŸka bir yer yok. Avrupa parkurları ile karşılaÅŸtırıldığında Kapadokya parkurları onlara biraz ters geliyor. Çünkü Avrupa parkurları genellikle çamurlu ve ormanlık bölgelerde yer alıyor. Yarışmacıların çoÄŸu bu tür parkurlara alışık. Aslında Avrupa Bisiklet BirliÄŸi ve Uluslararası Bisiklet BirliÄŸi yarışmaların hep aynı tür parkurlarda yapılmasına çok sıcak bakmıyorlar. Çünkü sonucu önceden kestirebiliyorsunuz. Kapadokya bu açıdan da iyi bir seçim. ÖrneÄŸin dünya ÅŸampiyonu Fransız Julien Absalon, Kapadokya’daki Avrupa Åžampiyonası’nda ikinci olabildi. Alıştığı tarz bir parkurda yarışsaydı birinci olmasına kesin gözüyle bakabilirdik.

Peribacası D.: Dağ bisikleti yarışlarının Kapadokya turizmine olan katkısını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu katkıyı arttırmak için neler yapılabilir?
Aydın A. G.: Kapadokya Türkiye’nin önemli turistik bölgelerinden birisi. Yurt içinde ve özellikle de yurt dışında tanıtılmaya fazlasıyla ihtiyacı var. BildiÄŸiniz gibi tanıtım olmadan turizm olmuyor. DaÄŸ bisikleti yarışları kapalı mekanda deÄŸil açık alanda yapıldığından bölgeyi en iyi ÅŸekilde tanıtabilme olanağını yakalıyorsunuz. Bisiklet yarışları havadan çekimlerle canlı yayınlanıyor. Bu çekimleri bütün dünya televizyonları veriyor. Bir bölgeyi bundan daha iyi nasıl tanıtabilirsiniz? 2007 Avrupa Åžampiyonası’nda Göreme’yi bütün dünyaya duyurduk. Eurosports sunucusunun söylediÄŸi bazı ÅŸeyleri unutamıyorum. Adam hayretler içinde “inanılmaz bir yer, burayı mutlaka gidin görün” diyor. Eurosports’a gitseniz böyle bir reklamı yaptırabilmek için bir servet ödersiniz. Bugün Fransa, Ä°talya, Ä°sviçre, Ä°spanya gibi ülkeler bisiklet turlarına çok büyük paralar harcayarak hazırlanıyorlar. Adı daÄŸ bisikletiyle özdeÅŸleÅŸen ülkeler, kasabalar var. Bunun en büyük nedeni de ülke tanıtımı. Bu yıl CumhurbaÅŸkanlığı Bisiklet turunda yarış komiserliÄŸi yapmış kiÅŸi ÅŸu anda Türkiye’ye tatil için geldi. Bizim bu konuları ciddi olarak ele almamız gerekiyor. Bu konuya özel sektörün, bakanlığın organize ÅŸekilde uzun vadeli yatırım yapması lazım. Bisiklet bir kültürdür. Bugün bir Fransa turu ya da Ä°talya turuna baktığımızda 100-120 yıllık bir geçmiÅŸe dayandığını görüyoruz. Avrupa’da herkes bisiklete biniyor. Bir otomobil bisikletçiyi gördüğünde duruyor ve yol veriyor. Bizim de benzer bir düzeye ulaÅŸmamız ÅŸart. Bunun için dut festivali, kiraz festivali yapar gibi deÄŸil baÅŸtan planlanarak ve hedefler oluÅŸturularak yarışlar organize edilmesi lazım. Bizim hedeflerimizde ÅŸu anda Kapadokya’da klasikleÅŸecek bir dünya kupası ayağı organize edebilmek var. En üst düzey bir yarışı burada kalıcı kılabilirsek Kapadokya için çok önemli bir adım atmış olacağız.

Not: Bu yazı Peribacası Kapadokya Kültür ve Tanıtım Dergisi’nin AÄŸustos 2008 sayısında yayınlanmıştır. Derginin telif hakları ile korunmaktadır. Hiçbir ÅŸekilde kopyalanamaz.
www.cappadociaexplorer.com