Röportaj: Ayça Olcaytu İşçen
Ekim 2007
Kapadokya’ya aşık. Enerjik ve çalışkan. Hedefe kilitlenmiÅŸ bir görev adamı. Güzelyurt Kaymakamı Ramazan Yıldırım’ı en iyi anlatan sözler bunlar bence. NiÄŸde’nin Çiftlik ilçesinde doÄŸmuÅŸ ve büyümüş olan 33 yaşındaki Yıldırım, üniversite yıllarından bu yana Güzelyurt’un turizmini geliÅŸtirme üzerine projeler üretiyor. Åžimdi, kendi isteÄŸiyle geldiÄŸi Güzelyurt’ta bunları gerçekleÅŸtirmeye baÅŸlamanın keyfini yaÅŸayan, bölge halkının sevgisini ve saygısını kazanmış Ramazan Yıldırım’a hem yaptıklarını, hem de hedeflerini sorduk. AÅŸağıda okuyacaklarınız anlattıklarının sadece bir özeti.
Peribacası Dergisi: Kaymakamlık görevine ilk başladığınız gün mü, yoksa buraya geleceğinizi öğrendiğiniz gün mü daha heyecanlıydınız?
Ramazan Yıldırım: Kaymakamlığa baÅŸlama heyecanı daha farklı, çünkü meslek aÅŸkı bambaÅŸka. Ä°lk günkü o heyecan bende hala devam ediyor. Çünkü bu bir üretme mesleÄŸi. Ä°lçedeki tüm alanlardan siz sorumlusunuz. Tarımdan eÄŸitime, saÄŸlıktan turizme kadar pek çok proje üretmelisiniz. Kaymakamlık tüm mesleklerin sanki bir toplamı. Enerjik ve yaratıcı olmanız ÅŸart. Ama Güzelyurt’a geleceÄŸimi öğrendiÄŸimde de çok mutlu oldum tabii ki.
Peribacası D.: Ne kadar zamandır burada kaymakam olarak görev yapıyorsunuz?
Ramazan Y.: Yaklaşık 2 yıl. Bir kaymakam göreve baÅŸladığında en az 6 ay bölgeyi tanımaya çalışır. Ben bir adım önde baÅŸladım iÅŸe, çünkü bölgeyi çok iyi tanıyordum. Böylece Güzelyurt’ta daha kısa sürede adımlar atılmaya baÅŸlandı.
Peribacası D.: Üniversite yıllarındayken bile kafanızdan burayla ilgili projeler geçiyormuş; kaymakam olarak atandığınızda yaptığınız ilk iş ne oldu?
Ramazan Y.: Güzelyurt’un yüksek turizm potansiyelini harekete geçirmek için üçlü bir sacayağı oluÅŸturdum. Ä°lk sacayağı olarak tanıtımı belirledim. Ä°kinci sacayağı altyapıların tamamlanması ve turistik iÅŸletmelerin sayısının artırılmasıydı. Üçüncüsü ise turistlere satılacak ürünlerin tasarımıydı. Bunlardan biri eksik olursa ayakların saÄŸlam oturmayacağını baÅŸarı ÅŸansımızın azalacağını düşünüyorum. Altyapı çalışmaları ve tanıtım eÅŸgüdümlü gitti. Üçüncü sacayağını biraz daha geç baÅŸlattık. YoÄŸun bir ÅŸekilde tanıtım faaliyetlerine baÅŸladık. Öncelikle iÅŸlevsel bir web sitesi hazırladık. Ä°lçede turizm danışma bürosu yoktu, kaymakamlık bünyesinde kurduk. Ãœniversitede turizm eÄŸitimi almış, Ä°ngilizce bilen bir personelimizi bu büroda istihdam ettik ve tüm tanıtım faaliyetlerimizi buradan yürütmeye baÅŸladık. EMITT fuarına katıldık. Acentalarla, medyayla irtibat halindeyiz. Onlara sürekli bilgi geçiyoruz.
Peribacası D.: İki yıldır düzenlediğiniz Türk-Yunan Dostluk, Kültür ve Turizm Festivali de tanıtımınız açısından çok önemli sanırım.
Ramazan Y.: Evet. Festivalin çok faydasını görüyoruz tanınma açısından. Geçen yılki festivalde bir Yunan TV kanalı 1 saat 15 dakikalık bir belgesel çekti ve yayınladı. En çok rating alan program olmuş. Sonuç olarak onlarca Yunan tur otobüsü geldi bu sene.
Peribacası D.: Festival için Yunanistan’dan gelen insanlar eminim çok duygulandılar.
Ramazan Y.: Geldiklerinde yaşadıklarına dair anlatılacak çok şey var ama, giderken hüngür hüngür ağlamaları hepimizi etkiledi. Buradaki insanlar onları, onlar da buradakileri seviyor. Festivaller coşkulu geçti, onlarla beraber halk oyunlarımızı oynadık, türkülerimizi söyledik.
Peribacası D.: Geçtiğimiz nisan ayında bölgeye gelen Rus acenta temsilcilerini de ağırladınız. Bunun ne gibi yararları oldu?
Ramazan Y.: Kapadokya Meslek Yüksekokulu’ndan Alev Alatlı’nın önderliÄŸinde yapılan bu etkinlikte 200 Rus acenta temsilcisini iki gün boyunca misafir ettik; aralarında din adamları ve TV ekibi de vardı. Güzelyurt’a hayran kaldılar ve ülkelerine dönünce burayla ilgili ciddi çalışmalar yapacaklarını söylediler. Hatta kısa bir süre sonra ilk Rus turist grubu geldi. Hedefimiz 500 bin Rus turist getirmek; orta vadede bu sayıyı yakalayacağımıza inanıyorum.
Peribacası D.: Gelelim ikinci sacayağı ile ilgili başladığınız ve bitirdiğiniz projelere.
Ramazan Y.: Altyapıyla ilgili birçok proje baÅŸlattık. Sokakların doÄŸal taÅŸla döşenmesi gibi. Yüksek Kilise’nin ve Selime Katedrali’nin aydınlatmasını ve çevre düzenlemesini yaptık. Belisırma ve Yaprakhisar’ın düzenli olarak çöplerini toplatıyoruz. Yaprakhisar demiÅŸken, oradaki Ziga Kaplıcaları’na yatırımcıların ilgisi her geçen gün artıyor. İçerdiÄŸi mineraller açısından Türkiye’nin ikinci iyi termal suyu. Ancak, kullanma suyu sıkıntısı vardı, hemen 500 tonluk depo inÅŸaatına baÅŸladık. Gaziemir Yeraltı Åžehri’nin gün yüzüne çıkarılması ve turizme açılması gerçekleÅŸti. Bu iÅŸe ödeneksiz baÅŸladık ve 6 ay gibi çok kısa bir sürede, çok az maliyetle sonuçlandırdık. Gaziemirliler bu projenin oluÅŸmasını çok istedi ve destek verdi. Gece-gündüz, kışın dışarıda 1 m kar varken dahi çalıştılar. Yolu yapıldı, giÅŸe memuru da kondu ve 2 YTL giriÅŸ ücreti almaya baÅŸlandı. Oranın korunması, temiz tutulması ve turizm yatırımları için paraya ihtiyaç var.
Peribacası D.: Güzelyurt bölgesinde Nisan 2007’den beri tek bilet uygulaması var, Gaziemir bu uygulamaya dahil deÄŸil mi?
Ramazan Y.: Tek bilet uygulaması da benim giriÅŸimlerimle oldu. Ihlara Vadisi ve Manastırlar Vadisi olmak üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın denetiminde bilet kesilen iki ören yerimiz var. Ihlara Vadisi’ne gelenler ekonomik kaygılardan dolayı, oradan sadece 10 km ötede bulunan Manastırlar Vadisi’ne ve ilçe merkezimize gelmiyorlardı. Bakanlığa gittim, ayrıntılı bir raporla durumu anlattım, onların desteÄŸiyle tek bilet uygulamasına geçtik. Hemen de faydasını gördük. Ziyaretçi sayısında en aç üç katı artış oldu. Ama Gaziemir Yeraltı Åžehri, bakanlığın bilet uygulamasına dahil deÄŸil. Köy tüzel kiÅŸiliÄŸimiz tarafından iÅŸletildiÄŸinden geliri tamamen köye kalacak.
Peribacası D.: Turistik tesisler de artmaya baÅŸladı Güzelyurt’ta.
Ramazan Y.: Evet. Bunun için Sosyal YardımlaÅŸma Vakfı’ndan proje desteÄŸi aldık. AkÅŸamları evimde onlarca proje yazdım. Takip ettik ve yaklaşık 350 bin YTL tutarında bir para giriÅŸi saÄŸladık ilçeye. Güzelyurt ölçeÄŸinde iyi sayılabilecek bu para sayesinde pansiyon, restoran gibi turistik tesisler çoÄŸalmaya baÅŸladı. Belisırma’da bir seyir terası bile yapıldı. Daha sonra üçüncü sacayağı için çalışmaya baÅŸladık. Turistlere dışarıdan bir ÅŸey getirip satmak kolay, ama biz istedik ki ev hanımlarımız, genç kızlarımız burayı yansıtan hediyelik eÅŸyalar üretsinler. Bunun üzerine, antik Gelveri evlerinin bez üzerine iÅŸlenmesi projesi ile çinicilik projesini uygulamaya baÅŸladık. Kapadokya’ya özgü bebeklerden tutun da yöresel kıyafetlere, çiniye kadar her ÅŸey bu kurslar sayesinde üretiliyor ve satılıyor. Böylece, insanlarımızın bu iÅŸten geçinebilecek bir gelir elde etmelerini saÄŸlayacağız. En önemlisi ürettiklerimizi satıyoruz, bu ayrı bir güzellik.
Peribacası D.: Önemli bir diÄŸer adım da Kızıl Kilise’nin restorasyonuna baÅŸlanması. Çalışmalar ne aÅŸamada, restorasyon ne zaman bitecek?
Ramazan Y.: Kızıl Kilise yaklaşık 1500 yaşında ve ilgi çeken, çok önemli bir eser. Kapadokya’daki diÄŸer kiliselerden çok farklı bir mimarisi var. Kilisenin restorasyonu ile ilgili çalışma daha önce baÅŸlatılmıştı. Aksaray ValiliÄŸi’nin ilgi ve desteÄŸi, giriÅŸimlerimiz ve Fransa’daki Kapadokya Sevenler DerneÄŸi’nin çabaları sonucunda Kızıl Kilise, Dünya Anıtlar Fonu (WMF) tarafından dünyada acil olarak kurtarılması gereken 100 eserden biri seçildi. Bu çok yankı buldu ve iÅŸimizi kolaylaÅŸtırdı. Restorasyonu Yıldız Teknik Ãœniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden Prof. Dr. Ä°smet AÄŸaryılmaz baÅŸkanlığındaki bir ekip yapacak. İçiÅŸleri ile DışiÅŸleri bakanlıklarından izin gelir gelmez çalışma baÅŸlayacak ve en az 3 yıl sürecek.
Peribacası D.: Başlayan projelerin dışındaki hedefleriniz neler?
Ramazan Y.: Kısa vadede öncelikle Güzelyurt’taki kentsel SÄ°T alanı içindeki tüm sokaklarımıza doÄŸal taÅŸ döşeyip, turizme kazandırmak istiyoruz. Ä°kincisi, sayısı 300’ü bulan, tescillenmiÅŸ antik Gelveri evlerinin en azından 40-50’sini kurtarıp restore etmemiz gerekiyor. Amacımız, çok özgün mimarisi olan bu taÅŸ evleri restorasyondan sonra butik tarz otellere dönüştürüp yatak sayısını artırmak. Güzelyurt’taki yıllık 10 bin konaklamayı kısa vadede 40-50 bine çıkarmayı hedefliyoruz. Ihlara Vadisi’nde vadi içi dokuyu bozmadan, ahÅŸap köprüler, patikalar oluÅŸturmak ve bir asansör yapmak istiyoruz.
Not: Bu yazı Peribacası Kapadokya Kültür ve Tanıtım Dergisi’nin Ekim 2007 sayısında yayınlanmıştır. Derginin telif hakları ile korunmaktadır. Hiçbir ÅŸekilde kopyalanamaz.
www.cappadociaexplorer.com