English
Menü
Kapadokya Rehberi
Peribacası Dergisi
Peribacası Kapadokya Yayınları
Kapadokya Firmaları
Kapadokya Fotoğrafları
Kapadokya Fotoğrafçıları
Kapadokya Haritaları
Kapadokya Karikatürleri
Kapadokya ve Sanat
Kapadokya Yazıları
Kapadokya Yayın Arşivi
Kapadokya Efemera ArÅŸivi
Kapadokya Video-Film ArÅŸivi
Sosyal Medya Adreslerimiz
Sivil Toplum Kuruluşları
Önemli Telefonlar ve Linkler
Site Güncellemeleri
Belge ve FotoÄŸraflarda Kapadokya
Firma Arama
Åžehir
İlçe-Belde
Hizmet Alanı
Firma
Anket

Sanat ve müzik festivalleri Kapadokya'ya olan ilginin artmasını sağlıyor mu?
       
Evet.
Hayır.
Mail List
Yeni Kayıt
Åžifremi Unuttum

MUSTAFAPAÅžA-SÄ°NASOS

MUSTAFAPAÅžA-SÄ°NASOS

KEÅžFEDÄ°LMEYÄ° BEKLEYEN KONAKLARI Ä°LE
MUSTAFAPAÅžA (SÄ°NASOS)

Yazan: Yavuz İşçen
Ekim 2007

Eski kaynaklardan MustafapaÅŸa’yı araÅŸtırmaya baÅŸladığımda, daha önce Sinasos adıyla bilinen bu yerin aslında bugünkünden çok daha görkemli ve düzgün bir yapılanmaya sahip olduÄŸunu gördüğümde fazlasıyla ÅŸaşırdığımı söyleyebilirim. Ancak bu ÅŸaÅŸkınlık kısa sürede yerini hafif bir burukluÄŸa ve hüzne terk etti. Devraldığımız deÄŸerleri gerektiÄŸi gibi koruyamamanın ağır yükünü bir kez daha omuzlarımda hissetmeye baÅŸladım.
Gerçekten de insan bu güzel Kapadokya kasabasını gezerken neden her ÅŸeyin olduÄŸu gibi bugüne aktarılamadığını kendine sormadan edemiyor. KuÅŸkusuz 1923-1924 yıllarında yaÅŸanan mübadele Sinasos’un kaderini baÅŸtan aÅŸağıya deÄŸiÅŸtirmiÅŸ. Mübadele sonrası burada yaÅŸayan Rum nüfus Yunanistan’a, Yunanistan’da yaÅŸayan Türk nüfus ise buraya göç ettirilmiÅŸ. Binlerce insan evlerinden, anılarından koparılmış. Sonuç malum, hiç kimse gittiÄŸi yere tam uyum saÄŸlayamamış ve özlem yaÅŸam boyu ortak duygu haline gelmiÅŸ.
 

MustafapaÅŸa, Kapadokya’nın tam ortasında Ãœrgüp’e 6 km uzaklıkta bulunan küçük bir beldemiz. Osmanlı Devleti döneminden beri Rumlar ve Türkler iç içe yaÅŸamışlar burada. O dönemlerin Sinasos’unda Rum nüfus büyük bir ağırlığa sahipmiÅŸ. Rum nüfusun çoÄŸunlukta olduÄŸu diÄŸer Anadolu köyleri gibi Sinasos’da da, ciddi bir zenginlik göze çarpıyormuÅŸ. Ancak Sinasos’un zenginliÄŸi biraz daha fazlaymış; çünkü burada oturan Rumların çoÄŸu Ä°stanbul’da ticaretle uÄŸraÅŸan büyük iÅŸ adamlarından oluÅŸuyormuÅŸ. Osmanlı Devleti döneminde bizim kapitülasyon adını verdiÄŸimiz yabancılara tanınan hakların, azınlıkların ticarete yönlenmelerini ve kısa sürede zenginleÅŸmelerini saÄŸladığı bir gerçek. Her ÅŸeyden önce zenginlik, bununla birlikte hayata bakış ve yaÅŸamı algılayışla paralel olarak geliÅŸen iyi inÅŸa edilmiÅŸ evler, görkemli kamu yapıları, daha organize bir sosyal yaÅŸam... Ä°ÅŸte tüm bunlar Sinasos’u diÄŸerlerinden daha farklı kılan özellikler.

MustafapaÅŸa, Kapadokya’nın tam ortasında Ãœrgüp’e 6 km uzaklıkta bulunan küçük bir beldemiz. Osmanlı Devleti döneminden beri Rumlar ve Türkler iç içe yaÅŸamışlar burada. O dönemlerin Sinasos’unda Rum nüfus büyük bir ağırlığa sahipmiÅŸ. Rum nüfusun çoÄŸunlukta olduÄŸu diÄŸer Anadolu köyleri gibi Sinasos’da da, ciddi bir zenginlik göze çarpıyormuÅŸ. Ancak Sinasos’un zenginliÄŸi biraz daha fazlaymış; çünkü burada oturan Rumların çoÄŸu Ä°stanbul’da ticaretle uÄŸraÅŸan büyük iÅŸ adamlarından oluÅŸuyormuÅŸ. Osmanlı Devleti döneminde bizim kapitülasyon adını verdiÄŸimiz yabancılara tanınan hakların, azınlıkların ticarete yönlenmelerini ve kısa sürede zenginleÅŸmelerini saÄŸladığı bir gerçek. Her ÅŸeyden önce zenginlik, bununla birlikte hayata bakış ve yaÅŸamı algılayışla paralel olarak geliÅŸen iyi inÅŸa edilmiÅŸ evler, görkemli kamu yapıları, daha organize bir sosyal yaÅŸam... Ä°ÅŸte tüm bunlar Sinasos’u diÄŸerlerinden daha farklı kılan özellikler.

Havyar ve lakerdadan gelen zenginlik
Sinasos’u aslında bir kadınlar köyü olarak adlandırırsak sanırız yanlış olmaz. Köyün erkeklerinin çalışma yaşına geldiklerinde, genellikle 13-14 yaşından itibaren Ä°stanbul’a gittikleri biliniyor. Ä°stanbul’da sürekli iÅŸ kurmuÅŸ olan Sinasosluların yanı sıra hiç de azımsanmayacak sayıda mevsimlik olarak çalışmaya gidenler de var. Ä°stanbul’a gidip de sürekli iÅŸ kurmuÅŸ olanlar 5-6 yıldan önce geri dönmezlerdi. Bazen bu ayrılıklar 10-15 yılı bulurdu. Mevsimlik olarak gidenler ise, ilkbaharda yola çıkıp sonbaharda geri dönerlerdi. Büyük kervanlarla yapılan bu yolculuklar oldukça ilginçti. Törenlerle uÄŸurlanan kervanlar yine törenlerle karşılanırdı. O yıllarda kervanla Sinasos’dan Ä°stanbul’a ulaşım yaklaşık 20 gün sürüyordu. Köyün kadınları bu ayrılık dönemlerinde büyük bir sabırla erkeklerinin geri dönmesini beklerlerdi. Türkler, Sinasos’da baÄŸ ve bahçe iÅŸlerinde Rumların yanında çalışırlardı. BaÄŸcılık çok geliÅŸmiÅŸti. Kadınlar kendi kullanımları için üzümden ÅŸarap ve pekmez üretirlerdi.

Ä°stanbul’daki havyar üreticilerinin tamamını Sinasoslular oluÅŸturuyordu. Ä°stanbul’da bulunan 40 kadar Rum loncasından biri olan Sinasos Loncası daha çok deniz ürünleri, tuzlanmış balık ve havyar satışında tekel haline gelmiÅŸti. Boya ve gemicilik sektöründe de yoÄŸun olarak çalışan Sinasoslular, elde ettikleri geliri memleketlerinin geliÅŸimi için harcamaktan çekinmiyorlardı. Bu nedenle 1800’lü yıllarda Kapadokya’da en geliÅŸmiÅŸ ticaret ve kültür merkezinin Sinasos olduÄŸu söylenebilir. 1890 yılında yapılan bir nüfus sayımına göre Sinasos’da 4500 Rum ve 600 Türk-Müslüman nüfus yaşıyordu. Sinasos bu yıllarda Rumların önemli eÄŸitim ve dini merkezlerinden biriydi. Bu konumu sonucu Sinasos’da inÅŸa edilmiÅŸ çeÅŸitli kamu binaları, birçok kilise, okul, gazino, çeÅŸmeler, hamam ve saÄŸlık ocağı gibi yapıların yanı sıra otel ve iÅŸ yerleri de bulunuyordu.

Sinasos’da o dönemde 1840 yılında açılan Erkekler Okulu ve 1872 yılında açılan Kızlar Okulu olmak üzere iki büyük eÄŸitim kurumu vardı. Bu okullarda zamanın en ileri eÄŸitimi uygulanıyordu. Erkekler Okulu’nun 1500 kitaptan oluÅŸan büyük bir kütüphanesi bulunuyordu. O yıllarda iki doktoru ve bir eczanesi ile geliÅŸmiÅŸ bir saÄŸlık ocağına sahip olan köyün, belki de en dikkat çekici yapılarını evleri oluÅŸturuyordu. Çünkü zengin Rumlar arasında özellikle 1860’lı yıllardan sonra Sinasos’da yeni ve gösteriÅŸli evler yapmak eÄŸilimi hızla geliÅŸmeye baÅŸlamıştı. Bu aslında Ä°stanbul’da iyi para kazanıldığını da göstermeye yarayan bir araçtı sanırım. Belki de eÅŸlerden çocuklardan ayrı sürdürülen yaÅŸamın bir kefaletiydi. Bugün birçoÄŸu yıkılarak günümüze ulaÅŸmamış olan bu evlerin halen görülebilir olanları bile bize Sinasos’un görkemi hakkında fikir vermek için yeterlidir.

Tipik bir Sinasos Rum evi
Sinasos evlerinin tamamının Karadenizli Türk taÅŸ ustalarının eseri olduÄŸu bilinmektedir. Sinasos’daki Rum evlerinin hepsi avluludur. Avlu, çoÄŸu zaman dış avlu biçiminde olmakla birlikte iç avlulu olanları da vardır. Avlunun giriÅŸ bölümünde genellikle ahır bulunur. Avlunun altında çoÄŸunlukla kayaya oyulmuÅŸ olarak şırahane denilen bölüm vardır. Burası ÅŸarap ve içki imalatının yapıldığı bölümdür. Şırahane bir merdivenle avluya açılır. Evler genel olarak iki katlıdır. Evin önemli odaları üst katta bulunurken, mutfak ve kiler zemin katta yer almaktadır. Mutfakta kayaya oyulmuÅŸ ya da taÅŸtan yapılma fırın ve tandır ocakları dikkati çeker. ÇoÄŸu evde odalarda şömine, gömme ahÅŸap dolaplar ve duvara oyulmuÅŸ niÅŸler bulunur. Bu niÅŸlerin içi devrin usta ressamlarına yaptırılmış duvar resimleri ile süslenmiÅŸtir. Ayrıca tavan kenarlarında veya odanın herhangi bir yerinde sıva üzerine boyanarak yapılmış resim ve süslemeler bulunabilir. Tavanlar genellikle ahÅŸap kaplamadır ve bizim göbekli tabir ettiÄŸimiz ÅŸekilde ahÅŸap işçiliÄŸi ile süslenmiÅŸtir. Hemen hemen her evde bir de ikona odası bulunmaktadır. Ä°kona odaları genellikle zemin katta ya da zeminin altında yapılıyordu. Ä°kona odalarının küçük bir ÅŸapel biçiminde tasarlanmış ve içi resimlenmiÅŸ olanlarına da rastlanmaktadır. Bu oda ailenin ibadet yeriydi. Sinasos evlerinde taşıyıcı sistem olarak kemerler dikkati çeker. Çatılar düz teras ÅŸeklindedir. Sonradan Türk evlerine benzer ÅŸekilde ahÅŸap ve kiremit örtülü tavan kullanımına da rastlanmıştır. Birçok konakta çıkma ÅŸeklinde yapılmış küçük balkonlar dış cepheye ayrı bir güzellik katarlar.

‘Dizi Turizmi’nin tavaf mekanları
MustafapaÅŸa’da dizi turizminin etkisiyle bazı konakların yoÄŸun bir ÅŸekilde ziyaretçi akınına uÄŸradığını biliyoruz. Ancak MustafapaÅŸa’ya gelenlerin ne kadarı beldenin ara sokaklarını geziyor ve birbirinden güzel evlerin hikayesini merak ediyor bilemiyorum. Her birisi sanat eseri olan bu evlerin mimari detayları, içlerindeki duvar resimleri, kabartma süslemeleri, çok özel ustalar getirilerek yaptırılmış şömineleri ve mükemmel taÅŸ işçiliklerinin yanı sıra, beni daha çok bu evlerde önceden yaÅŸayan insanlar, yaÅŸanmış aÅŸklar, anılar, özlemler ilgilendiriyor. Her ev derin bir hikayeye sahip aslında. KeÅŸke bugün bütün yaÅŸanmışlıklara tanıklık etmiÅŸ, konuÅŸabileceÄŸimiz insanlar olsaydı. Anlaşılan o ki, evlerin duvarlarına düşülmüş küçük notlardan, kapı tokmaklarına sinmiÅŸ hasretlerden bilgi almaya, çocuklara, torunlara anlatılmış anılardan iz sürmeye çalışacağız MustafapaÅŸa sokaklarında. GeçmiÅŸle günümüzü birbirine sımsıkı baÄŸlayan bu anılar kadar canlı baÅŸka ne olabilir ki?

Not: Bu yazı Peribacası Kapadokya Kültür ve Tanıtım Dergisi’nin Ekim 2007 sayısında yayınlanmıştır. Derginin telif hakları ile korunmaktadır. Hiçbir ÅŸekilde kopyalanamaz.
www.cappadociaexplorer.com

Okunma Sayısı Okunma Sayısı: 6077 Eklenme Tarihi Tarih: 2009-06-23

NevÅŸehir Hava Durumu
Seçimi Hatırla
İl Seç
İstatistik
Toplam : 113831434 ziyaretçi
Bugün : 50540 ziyaretçi
Dün : 71434 ziyaretçi
S. Yükleme Süresi : 0.38 sn

toplu mail


Copyright 2009 - Tüm hakları saklıdır. Sitemizdeki tüm fotoğraf, yazı, doküman ve düşünce ürünleri 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında korunmaktadır. Kaynak gösterilerek dahi kopyalanamaz. Aksine davrananlar hakkında avukatımız aracılığı ile hukuki takibat yapılacaktır.
 

cappadocia@cappadociaexplorer.com