KAPADOKYA’DA TREKKING
Yazan: Ayça Olcaytu İşçen
Temmuz 2007
Etkileyici doÄŸası ve zengin tarihi nedeniyle Kapadokya’ya gelenlerin mutlaka gezdiÄŸi Ihlara Vadisi, 14 km’lik uzunluÄŸuyla trekking severler için de iyi bir seçenek oluÅŸturuyor. Ihlara’da baÅŸlayıp Selime’de sona eren bu rotanın büyük bölümünü Middle Earth Travel’ın rehberliÄŸinde sizler için yürüdük.
Hayır, yanlış duymuyorduk. Middle Earth Travel’dan Deniz Cüce, Ihlara Vadisi’nde birlikte yürüyeceÄŸimiz yedi kiÅŸilik Ä°srailli arkadaÅŸ grubunun en genç üyesinin 48, en yaÅŸlı üyesinin ise 74 yaşında olduÄŸunu söylüyordu. Aklımızda beliren ilk düşünce, yavaÅŸ ilerleyecek ekip sayesinde bol bol fotograf çekebileceÄŸimizdi.
28 Nisan 2007 sabahı 08:30’da firmanın Göreme’deki ofisinden hareket ettik. Hava güzel, ekip canlıydı. Middle Earth Travel’da çalışan rehberimiz Özgür Tepe sürekli olarak kendisine yöneltilen soruları ustalıkla cevaplıyordu. NeÅŸeli bir yolculuk sonrasında Ihlara beldesi içindeki giriÅŸ kapısından vadiye inerek yürümeye baÅŸladık. Vadiyi, milyonlarca yıl önce Hasan Dağı’nın püskürttüğü lavlar soÄŸurken oluÅŸan çatlak ve çökmeler meydana getirmiÅŸ. YaÄŸmur, rüzgar ve Melendiz Çayı’nın yarattığı aşınım ise vadiye bugünkü ÅŸeklini vermiÅŸ.
Bol bol fotograf çekme planımızın suya düştüğünü kısa süre içinde anladık. Ekibin en yaÅŸlısı en önde sekerek yürüyor, kalanlar ona ayak uydurmakta zorlanmıyor, bizlerse yetiÅŸebilmekte güçlük çekiyorduk! Fotograf konusunda ısrarlı olan Yavuz en arkadan geliyor, doÄŸa aşığı bir biyolog olan çevirmenimiz AyÅŸe, “vadinin flora ve faunası zengin” diyerek her gördüğü canlıyı incelemeye çalışıyor, Yusuf da onu yalnız bırakmıyordu. Yürüyüşümüz, kıvrılarak coÅŸkuyla akan Melendiz Çayı’nı, kanyonun yüksekliÄŸi yer yer 100 m’yi bulan duvarlarındaki oyukları ve güvercinlikleri seyrederek, ekip üyeleriyle ufak sohbetler yaparak sürdü.
Rehberimiz Özgür, hem ekipteki herkesle ayrı ayrı ilgilenmeyi ihmal etmiyor, hem de vadinin çok eski zamanlardan bu yana, özellikle Hıristiyanlığı yaymaya çalışan rahiplerin Kapadokya bölgesindeki gözde yerleÅŸim yerlerinden biri olduÄŸunu anlatıyordu. Yapılan araÅŸtırmalara göre, vadide bugün 14’ü kolayca gezilebilen yüzden fazla kilise ile pek çok kaya mezarları bulunuyormuÅŸ.
Bu arada hava kapatmış, hafiften yağmur bulutları toplanmaya başlamıştı. Vadinin meşhur 382 basamaklı girişinin altında bir mola verdik. Yol boyunca karşımıza çıkan kiliselere gruptakilerin arzusu doğrultusunda giriliyordu. İsteğe bağlı tur (tailor-made) olayının bu olduğunu anlamakta gecikmedim! Birbiriyle son derece uyumlu olan ekip üyeleri, önceden planlanmış gezi boyunca yeni kararlar alabiliyor, rehberimiz de derhal alternatif üretebiliyordu.
Belisırma’da, Melendiz Çayı’nın kenarına masalarını atmış bir restoranda yediÄŸimiz lezzetli öğlen yemeÄŸi sonrasında yaÄŸmur yaÄŸmaya baÅŸladı. Tailor-made olayı bir kez daha devreye girdi ve ekip kalan 5 km’yi yürümemeye karar verdi. DoÄŸruca Selime Katedrali’ne gidip önce orayı, ardından AÄŸzıkarahan’ı gezdik. Köy yaÅŸantısını merak eden ekip, Özgür’ün sayesinde buradaki bir köy evine de konuk oldu.
Son durağımız NevÅŸehir’deki Osmanlı Cafe’de kahvelerimizi yudumlarken, Ä°srailli ekibin lideri Ephraim Fortis, Özgür’den duydukları memnuniyeti anlattı ve bunu dergimizde yayınlamak üzere bizden söz almayı ihmal etmedi. Bizler de yürüyüş boyunca ilgisini esirgemeyen Özgür Tepe’ye ve bu organizasyonda yer almamızı saÄŸlayan Middle Earth Travel’a teÅŸekkür ederiz.
KAPADOKYA’DA Ä°STEÄžE BAÄžLI DOÄžA TURLARI
Röportaj: Ayça Olcaytu İşçen
Temmuz 2007
Peribacası Dergisi: Middle Earth Travel nasıl ve hangi amaçla kuruldu?
Atıl UlaÅŸ Cüce: 2001 yılında, Keremle birlikte gittiÄŸimiz Antalya Olimpos Dağı’nda, kamp ateÅŸi sohbeti sırasında böyle bir firma kurmaya karar verdik ve o yıl sonunda da kurduk. Bizler daÄŸcıyız. Kerem dışında ekibin çoÄŸu Hacettepe DaÄŸcılık Kulübü kökenli. Kerem ve ben daha önce, Türkiye’nin uzun yürüyüş rotaları olan Likya Yolu (509 km) ile St. Paul Yolu (500 km) projelerinde rotaların temizlenmesinden iÅŸaretlenmesine kadar her aÅŸamasında Kate Clow ile birlikte çalışmıştık. Her iki rota da, doÄŸal ve tarihsel zenginlikleri nedeniyle dünyanın en iyi yürüyüş rotaları arasında yer alıyor. Bu projeler bize çok ÅŸey kattı ve tur tasarımlarımıza ışık tuttu. Böylece, istediÄŸimiz tarzda, özgün turlar yapma hedefimizi gerçekleÅŸtirmiÅŸ olduk.
Peribacası D.: Peki neden Kapadokya’da kurdunuz?
Atıl C.: Türkiye’de turizm için belli noktalar var. Yapmak istediÄŸimiz iÅŸ için bize en uygunu Kapadokya’ydı. KiÅŸisel olarak Kapadokya’yı çok seviyor, burada yaÅŸamayı istiyordum. DaÄŸ havasına daha yakın, daÄŸlara da. Türkiye’nin tam ortasında yer alıyor. Ayrıca, Kapadokya’da doÄŸanın tam ortasındayız. Otelden, ofisten çıkıp trekkinge baÅŸlayabiliyoruz.
Peribacası D.: İsteğe bağlı tur ne demek? Ekibiniz kaç kişiden oluşuyor?
Atıl C.: İsteğe bağlı tur, yani tailor-made dediğimiz tarzda, müşteri yapacağı etkinliği, tarihleri ve benzer kriterleri kendisi ortaya koyar. Biz de bu verilere göre tur organizasyonunu yaparız. Çekirdek ekibimiz sekiz kişiden oluşuyor ve tamamı profesyonel. Donanımlı ve tur yaptığımız dağların hepsine tırmanmış, deneyimli rehberlere sahibiz.
Peribacası D.: Müşteri profilinizi ağırlıklı olarak yabancılar mı oluşturuyor?
Atıl C.: Evet, %90’ı yurt dışından geliyor. En çok arkadaÅŸ grupları ve daÄŸcılık kulüpleri ilgi gösteriyor. Ayrıca, istenirse bir kiÅŸiye bile tur yapabiliyoruz. Özellikle ABD’den böyle müşterilerimiz oluyor. Son zamanlarda Türkler de ilgi göstermeye baÅŸladı.
Peribacası D.: Trekking dışındaki rehberlik hizmetleriniz neler?
Atıl C.: AladaÄŸlar, Hasan, Erciyes, AÄŸrı, Kaçkar ve Süphan DaÄŸları’nda genellikle temmuz ve aÄŸustosta teknik tırmanış turları düzenliyoruz. Trekking turlarımız ilkbahar ve sonbahar aylarında oluyor, yaz dönemi daha çok daÄŸcılık turları yapıyoruz. Ayrıca, ABD, Kanada, Avustralya gibi uzak ülkelerden trekking amacıyla gelen müşterilerimiz Ä°stanbul, Efes gibi yerleri de görmek istiyorlar. Bünyemizdeki kokartlı rehberler sayesinde kültürel turlar da yapabiliyoruz. ÖrneÄŸin, Antalya St. Paul Yolu turumuzda muhakkak Perge, Aspendos gibi antik kentler de yer alıyor. Kapadokya’da zaten Göreme Açıkhava Müzesi’ni ve diÄŸer yerleri de ekliyoruz. Ama bizim odaklandığımız doÄŸa turizmi.
Ayrıntılı bilgi için: www.middleearthtravel.com
Not: Bu yazı Peribacası Kapadokya Kültür ve Tanıtım Dergisi’nin Temmuz 2007 sayısında yayınlanmıştır. Derginin telif hakları ile korunmaktadır. Hiçbir ÅŸekilde kopyalanamaz.
www.cappadociaexplorer.com