Yazan: Alaattin AÄŸcaer
Nisan 2007
Sevgili okurlar, zamanda kısa bir yolculuğa ne dersiniz? Bu yolculuğun sizi tarih öncesi çağlardan günümüze taşıyan ve nostaljik duygular uyandıran bir keşif olmasını diliyorum.
Bundan milyonlarca yıl önce, Anadolu’nun ortasında, yanardaÄŸların püskürttüğü lavlar Kapadokya olarak adlandırılan bölgede geniÅŸ alanları kapladı ve burada bulunan göller, nehirler üzerinde farklı kalınlık ve sertlikte tüf tabakaları oluÅŸturdu. YumuÅŸak kayalardan oluÅŸan tüfler zaman içinde yaÄŸmur, rüzgar, nehir ve sel suları gibi doÄŸal etkenlerle aşınarak bugün peribacası dediÄŸimiz ÅŸekilleri oluÅŸturdular. Avanos-Uçhisar-Ãœrgüp üçgeni arasında kalan vadilerde yoÄŸun olarak bulunan peribacaları; ÅŸapkalılar, mantar ÅŸeklinde olanlar, sütunlar ve sivri uçlular gibi deÄŸiÅŸik adlarla anılıyor.
Peribacalarının yanı sıra ilginç diÄŸer farklı yüzey ÅŸekilleri de görülmeye deÄŸer nitelikte. DoÄŸadaki deÄŸiÅŸimin canlı ve sevimli tanıkları olarak peribacaları ile diÄŸer doÄŸal varlıklar onları ziyaret etmenizi ve fotoÄŸraflarını çekerek gelecek kuÅŸaklara belge olarak bırakmanızı bekliyorlar. Çünkü, yaşı 10 milyonu bulan bu doÄŸal anıtlara yeryüzünde rastlayabileceÄŸiniz ikinci bir bölge yok. Bu nedenle peribacalarını ve diÄŸer oluÅŸumları doÄŸanın Anadolu’ya eÅŸsiz bir armaÄŸanı olarak nitelendirebiliriz.
Kapadokya, kendine özgü çok farklı jeolojik yapısı nedeniyle tarih öncesi çağlardan beri bereketli toprakları ile çeşitli toplulukların ve uygarlıkların yerleşim yeri oldu. Bölgede, Neolitik insan toplulukları, Asur Ticaret Kolonileri, Hititler, Persler, Yunanlılar, Romalılar, Bizans, Selçuklular ve Osmanlılar yaşadılar. İlk Hıristiyanlar, tüfün kolayca işlenebilme özelliğinden faydalanarak gerek peribacalarının içine, gerekse yer üstündeki ve yeraltındaki kayaların içine evler, tapınaklar, saklama depoları oydular. Bu yapıların içlerini fresklerle ve mağara resimleri ile süsleyerek kendi yaşam ve inançlarına ait paha biçilmez güzellikte bir kültür mirası bıraktılar.
Eski çağların savaşlarla, göçlerle, fetihlerle yoğrulduğu dönemlerde doğanın insana sunduğu bu mükemmel barınaklar, kültürler arasında el değiştirerek günümüze kadar geldiler. Başta Derinkuyu ve Kaymaklı olmak üzere bölgede bulunan yeraltı şehirlerinin gizemli yapısı ve insanı şaşırtan mimari özellikleri, asırlar öncesinin insan topluluklarının yaşam ve inançları uğruna yeraltında yaptıkları eserler karşısında büyülenmemek mümkün değil.
Bir gün tek başınıza veya bir arkadaÅŸ grubu ile bildik gezilerden çok daha özel, gizemli bir yolculuÄŸa çıkmak için milyonlarca yıllık anıtlarla karşılaÅŸacağınız bir coÄŸrafya ararsanız gideceÄŸiniz ilk yer Kapadokya olmalı. Günümüzde NevÅŸehir ili merkez olmak üzere, Aksaray, Kayseri, NiÄŸde ve KırÅŸehir illerinin bir kısmını da içine alan bölge Kapadokya olarak adlandırılıyor. Kapadokya’da, peribacalarına oyulmuÅŸ odalarda kalabilir, insanların yüzyıllar önce çeÅŸitli baskı ve saldırılardan kaçarak sığındıkları kayalara oydukları evleri, tapınakları ve oralardaki eÅŸsiz fresk ve süslemeleri görebilir, dünyada bir eÅŸi olmayan yeraltı ÅŸehirlerinde çok farklı düşüncelere dalabilirsiniz.
Tabii ki ÅŸarapları, yöresel yemekleri, çok özel konaklama olanakları ve dost insanları ile de sizi kucaklamaya hazır Kapadokya. Yeter ki siz alışılmadık, sıra dışı bir geziye çıkmaya, farklı olanı aramaya ve keÅŸfetmeye karar verin. Ä°nanın hayatınızdaki en özel anılarınız Kapadokya’da oluÅŸacaktır.
Not: Bu yazı Peribacası Kapadokya Kültür ve Tanıtım Dergisi’nin Nisan 2007 sayısında yayınlanmıştır. Derginin telif hakları ile korunmaktadır. Hiçbir ÅŸekilde kopyalanamaz.
www.cappadociaexplorer.com