Yazan: Osman Yüksel
AÄŸustos 2010
ÇoÄŸunlukla bir kaya çatlağında, bir duvar dibinde, bazen çöplüklerde, bazen tarla kenarlarında, çelimsiz, ilk bakışta bir ÅŸeye benzemeyen, hani yolda bulsanız almayacağınız görüntüdedirler. Ama hünerleri saymakla bitmez… KaraciÄŸer yorgunluÄŸundan astıma, hemoroidden sinirlerin gevÅŸetilmesine, böbrek taşından kansızlığa, kısaca aklınıza gelen her hastalığa sunulacak çözümleri vardır. Bu yazıda Kapadokya’nın ÅŸifalı ya da boyasından, hammaddesinden yararlanılan bitkilerine kısaca göz atacağız.
Aslında Avanos’un Didirçorak mevkiinde bitki resimleri çekerken Yavuz’a bir avuç diken üzümü verdim. ZehirlenmediÄŸi için akÅŸama kadar sevindi. Acaba hezaran çiçeÄŸi mi verseydim. Bu sayıyı komple bu konuya ayırırdık. Neyse… Malum, Türkiye genelinde yetiÅŸen birçok ÅŸifalı bitki Kapadokya bölgesinde de yetiÅŸmektedir.
Bunları isimleri ile kısaca sayacağız; acıbakla, adaçayı, ahlat, akdiken (ishal alıcı), alıç, altınbaÅŸak, armut, arpa, aslanaÄŸzı, aslandiÅŸi, asma, ayçiçeÄŸi, aynısafa, ayrık, ayva, badem, baÄŸ sarmaşığı, bamya, binbirdelik otu, böğürtlen, buÄŸday, burçak, cehri, ceviz, civanperçemi, çayır papatyası, çiÄŸdem, çitlembik, çoban çantası, çörekotu, demirdikeni, dereotu, devetabanı, diÅŸbudak, domates, dulavrat otu, dut, düğlek, ebegümeci, elma, engerekotu, erik, farekulağı, fasulye, fesleÄŸen, gelincik, gül, gülhatmi, hardal, havaciva otu, havuç, hercai menekÅŸe, hıyar, hodan, hüsnüyusuf, ıhlamur, ısırgan, ıspanak, iÄŸde, diken üzümü, karaaÄŸaç, karaçalı, karamuk, karanfil, kedinanesi, kekik, kenevir, kırlangıçotu, kısamahmut, köygöçüren, kuÅŸotu, kuzukulağı, labada, lavanta çiçeÄŸi, mahlep, marul, mayasılotu, maydanoz, menekÅŸe, meÅŸe, muÅŸmula, nane, nevruz otu, öksürük otu, papatya, patates, peygamberçiçeÄŸi, sarımsak otu, semizotu, sığırdili, sığırkuyruÄŸu, sinirli ot, söğüt, su teresi, süsen, sütleÄŸen, ÅŸahtere, tatula, vebaotu, yabani fiÄŸ, yabani enginar, yabani gül, yakıotu, yarpuz, yavÅŸan, yemlik, yerelması, yonca…
Kapadokya’ya özgü olan yani endemik türleri ise daha detaylı inceleyeceÄŸiz. Bunlardan bazıları yine Türkiye genelinde de yetiÅŸmekle birlikte, farklılıklar taşıdığı için ayrıca incelenmiÅŸtir.
Nevşehir yabani sarımsağı (Allium nevsehirense) Endemik
Bitki, genellikle bildiÄŸimiz sarımsağın özelliklerini taşır. Ancak çok daha güçlüdür. DiÄŸer yabani sarımsak türlerinden oldukça uzundur. Boyu 1 metreyi, hatta 1.2 metreyi bulabilir. Doku yaÅŸlanma ve yavaÅŸlatma kürü için vazgeçilemez bir bitkidir. Deri hastalıklarına karşı da çok baÅŸarılıdır. Taze tüketilmelidir. Van’da endemik olmayan normal yabani sarımsakla otlu peynir yaparlar.
Binbirdelik otu (Sarı kantaron) (Hypericum calycinum)
Çalılık ve fundalıklar arasında yetiÅŸen uzun ömürlü bir otsu bitkidir. Yaprağı güneÅŸe tutulup bakınca delik deÅŸik görünür. Bunun nedeni yapraklarındaki her biri yaÄŸbezi olan pek çok saydam noktadır. Bitki binbirdelik otu adını buradan alır. Kapadokya’da çalılık ve fundalık olmayan alanlarda da yetiÅŸir. O alanlarda kısa boylu ve çelimsizdir. Ancak daha yoÄŸun aroma ve tedavi gücü içerir. GüneÅŸin en dik olduÄŸu zaman toplanmalıdır. Ä°drar ve balgam söktürür. Ä°ÅŸtah açar. Sinirleri yatıştırır. Bir ÅŸiÅŸede 15 gün zeytinyağında güneÅŸte bekletilerek elde edilen losyon romatizma aÄŸrılarını giderir.
Cehri (Acı cehre) – (Rhamnus catharticus) Endemik
Cehri aÄŸacına halk arasında "altın aÄŸacı" da denir. Küre biçiminde, bezelye büyüklüğündeki meyveleri olan bu aÄŸacın olgunlaÅŸmamış meyvelerinin kabuÄŸundan ‘cehri’ adı verilen boya elde edilir. Bu boya, sarı, turuncu ve yeÅŸil renkler verir. Avanos’ta cehriden elde edilen boya rengine ‘ebesaçı’ derler. Halı, kilim ve kumaÅŸlarda kullanılan bu bitkisel boya dünyada yalnızca ülkemizde üretilir. Öte yandan son yıllarda meyveleri zayıflama ilacı olarak kullanılmaktadır. Hap ÅŸeklinde ya da doÄŸrudan tohum satışları vardır. Avanos civarında çit aÄŸacı olarak yetiÅŸir.
Çivit (Isatis tinctoria)
Turpgillerden otsu bir bitkidir. Salkımlar halinde sarı çiçekler açar. Kapadokya’nın hemen her yerinde neredeyse boÅŸ alanların yarısını kaplar. Çivit elde etmek için bu bitkilerin taze yaprakları kurutulduktan sonra suda bekletilerek mayalanmaya bırakılır. Bu mayadan çivit rengi elde edilir. Yapay çivit üretiminin gerçekleÅŸtirilmesiyle çivitotu önemini yitirmiÅŸtir.
İndigo adıyla da bilinen yapay çividi ilk kez 1880'lerde Alman kimyacı Adolf von Baeyer elde etmiştir. 1907'den sonra hemen hemen tümüyle doğal bitkisel çividin yerini yapay çivit almıştır.
Çöplük kabağı
Kabakgillerden Kapadokya’da çok bilinen ve özellikle tarımı yapılan bir çeÅŸit kabaktır. Yaprakları yuvarlak ve büyüktür. Karakabak denilen bir çeÅŸidi daha vardır. Ãœrgüp sivrisi, hanımtırnağı, tombul gibi çeÅŸitleri de bulunur. Çekirdekleri sütle kavrularak eÅŸsiz bir lezzet elde edilir. Ev ilaçlarında çekirdekleri kullanılır. Bağırsak kurtlarının düşürülmesinde yardımcı olur. Prostat hastalıklarını önler.
Çöven - Sabunotu (Saponaia officinalis)
Kökü ve dalları, suyu sabun katılmış gibi köpüren, kir temizleyici bir bitkidir. Helvacılıkta, aÄŸdayı aÄŸartmak için de kullanılır. Kapadokya’da çırpma pekmezin (çalma pekmez-süpürge pekmezi) aÄŸartılmasında ham karpuzla birlikte kullanılır. Kökü büyük ve kalındır. Dışı, hafif kırmızımtıraktır. Çiçekleri; pembe-beyaz olup, salkım ÅŸeklindedir. Köklerin dövülmesinden çöven elde edilir. Ä°drar söktürür. Terletir, ateÅŸi düşürür. Vücuda rahatlık verir. Kusturur ve balgam söktürür. Cilt hastalıklarında da faydalanılır. Temizleyici olarak da kullanılır.
Diken Üzümü - Karamuk - Sarıçalı - Kadın Tuzluğu - İt Tuzluğu - Zibike - Siyeç (Avanos) (Berberis vulgaris)
KadıntuzluÄŸugiller familyasının örnek bitkisidir. Mayıs-haziran ayları arasında, sarı renkli, kokulu çiçekler açan, 1-3 m boyunda, dikenli, çalı görünüşünde, seyrek ormanlarda yol kenarlarında yetiÅŸen bir çalıdır. Kökü acı, yaprakları ve meyvesi tatlıdır. Kırmızı ya da siyah renkli, oval biçimli, buruk ve ferahlatıcı tadı olan meyveler verir. Meyvelerinde bol miktarda C vitamini vardır. Kapadokya’da çocuklar meyvelerini, çiçeklerini ve yapraklarını severek yerler. Åžeker, meyve asitleri, mineraller, berberin, oksiberberin, reçine, tanen, balmumu, niÅŸasta, palmatin içerir. Ä°yi bir çit aÄŸacıdır.
Gilabolu - Gilaboru - Girebolu - Kiraboğlu (Göre) (Viburnum opulus)
Kayserililerin vazgeçemediği bir meyvedir. Şimdilerde marketlerde meyve suyu olarak pazarlanmaktadır. Gilabolu suyu içeriğindeki asitler nedeniyle antikanserojen, antimikrobiyal ve antioksidan özelliğe sahiptir. Antioksidanlar, vücutta serbest radikalleri bağlayarak, sağlığa zararlı birçok olumsuz etkiyi durdurur. Bu özelliği nedeniyle gilabolu suyu, yaşlanmayı geciktirici, mutasyonu engelleyici, kanseri durdurucu ve kolesterolü düşürücü etkiye sahiptir. Böbrek taşı, böbrek tembelliği, böbrek kistleri, prostat ve idrar yolu rahatsızlıkları, hipertansiyon ve kadın hastalıklarında kullanılır. Sinir sistemini güçlendirir. C vitamini deposudur. Portakaldan 10 kat daha fazla C vitamini içerir. Kısaca her derde deva bir bitkidir. Günde 250 gram gilabolu tüketiminin sağlık üzerine olumlu etkileri vardır. Adının kaynağı olarak Global (Küre) kelimesi ile ilgisi olduğu gösterilmektedir.
Önemli not: Bu yıl yaptığım bir haftalık kürden sonra mercimek büyüklüğünde bir taş düşürdüğümü belirtmek isterim.
Hasırotu - Saz (Juncus arabicus)
Hasırgiller familyasından, düz, ince-uzun, dayanıklı olan yaprakları minder ve yastık gibi ÅŸeyleri doldurmaya, hasır örmeye yarayan bir sazdır. Bataklıklarda yetiÅŸir. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur. Kızılırmak boyunda ve Sultansazlığı’nda bol bulunur. Ancak daha da faydası Sultansazlığı köylülerinin hasır yapımında kullandıkları hammaddedir ve geçimlerine önemli katkılar saÄŸlar.
Hindiba - Acıkök (Göre) - Acıbüklü (Avanos) (Cichorium intybis)
Memleketimizin hemen her bölgesinde tesadüf edilen mavi çiçekli çok senelik otsu bir bitkidir. Yaprak ve kökleri kullanılır. Avanos Ziyaret Dağı eteklerinde bulunanları oldukça yoÄŸun aromalıdır. Yapraklarında potas tuzları, acı bir madde, ÅŸekerli bir madde, albümin, demir, C, K ve P vitaminleri, kökünde ise ‘inulin’ maddesi vardır. Ä°ÅŸtah açar, kuvvet verir, midevidir, idrar söktürür, hafif yumuÅŸaklık verir ve kurtları düşürür. Ä°ÅŸtahsızlık, zayıflık, kansızlık, karaciÄŸer aÄŸrılarında ve sarılıkta kullanılır. Ayrıca mide ve sindirim zayıflığında, romatizma, idrar yolları iltihaplarında kabızlık ve sıtmada kullanılır.
Izgın (Eruca cappadocica) Endemik
Turpgiller (Cruciferae) familyasındandır. İç Anadolu’da yetiÅŸir. Nisan-haziran ayları arasında beyaz veya sarımsı renkli ve mor damarlı çiçekler açan, 20-80 cm boyunda 1-2 yıllık otsu bir bitkidir. Yapraklar derin parçalı ve kenarları diÅŸlidir. Meyveleri iki sıra tohum taşır. Izgın bitkisi ve tohumları eskiden uyarıcı, idrar söktürücü ve midevi olarak kullanılmıştır. Tohumları yaÄŸ bakımından deÄŸer taşımaktadır. Piyasada ızgın yağı genellikle keten ve pelemir yaÄŸları ile karışık olarak bulunur. Izgın yağı, asitliÄŸi giderildikten sonra iyi bir makine yağı olarak deÄŸerlendirilebilir. Kanadalılar genetiÄŸini deÄŸiÅŸtirip asidini düşürerek Canadian oil lowe acide adıyla ‘Canola’ yağını üretmiÅŸlerdir. Yani asidi düşük Kanada yağı. Halen macun yapmakta, araba tekerleklerini ve mandaları yaÄŸlamakta ve nadiren de yemek yağı olarak kullanılmaktadır. Izgın eskiden Kapadokya’daki bezirhanelerde yağı çıkarılan bir bitkidir. Çıralarda aydınlatmada da kullanılır. O zamanın bir çeÅŸit petrolüdür.
Ä°ÄŸde (Elaeagnus)
İğdegiller familyasının örneğidir. Meyvesi pelit biçimlidir. Derisi sert ve sarı, eti beyaz un halinde mayhoş ve burukçadır. Yaprakları tüylüdür. 10 kadar türü vardır.
Kapadokya’da kuÅŸ iÄŸdesi denilen çeÅŸidi yaygındır ve çit amaçlı dikilmiÅŸtir. Tozu ve gürültüyü absorbe eder. Bağırsak bozukluklarını ve ağız pasını giderir. Çiçekleri afrodizyaktır.
Karaağaç (Ulmus)
İkiçenekliler sınıfının, karaağaçgiller familyasından, kışın yaprak döken, bir çeşit orman ağacıdır. Yaprakları kısa saplı, kenarları çift dişlidir. Çiçekleri salkım şeklindedir. Odunu iyidir. Hekimlikte kabukları kullanılır. Son 30 yıl içinde aşırı derecede kuruma yapmış, nesli tehlikeye girmiştir. Bunun radyasyon yayan vericilerden kaynaklandığı öne sürülmektedir. Sevinilecek yan ise yeniden canlanmaya başlamış olmasıdır. Ağrıları keser; yara ve bereleri tedavi eder. Yaprakları kaynatılıp içilirse kandaki şeker miktarını düşürür.
Kapadokya Beşparmakotu - Kazotu - Kaz ayağı (Potentilla cappadocica) Endemik
Gülgillerden, yol kenarında ve çayırlarda yetişen 40-70 cm boyunda yabani bir bitkidir. Yaprakları beş parmak şeklindedir. Rozete benzer. Gümüşi renktedir. Uzun saplı çiçekleri, yaprakların arasından çıkar. Altın sarısı rengindedir. Yaprak ve kökleri temmuz, ağustos aylarında toplanıp kurutulur. İshali keser. Mide rahatsızlıklarını, bademcik ve boğaz ağrılarını giderir. Vücuda kuvvet verir. Diş ağrılarını dindirir ve diş etlerini kuvvetlendirir. Yüz lekelerini giderir ve cildi yumuşatır.
Kapadokya KekiÄŸi (Thymus cappadocicus) Endemik
Bu tür sadece Kapadokya bölgesinde yetiÅŸir. Dünyada 100’e yakın, ülkemizde ise 33 kekik çeÅŸidi vardır. Serbest radikallere karşı etkili antioksidan özelliÄŸe sahiptir. Kanserin oluÅŸumunu önleyici özelliktedir. Nezle, grip, öksürük, boÄŸaz ve bademcik iltihabına iyi gelir. Balgam söktürür. Ãœst solunum yolları iltihabında çay olarak kullanılır. Antiseptik özelliÄŸiyle ağız kokusuna karşı gargarası yapılır. Mide, karın ve baÅŸ aÄŸrılarına karşı etkilidir. Kolesterol miktarını düzenler. Åžeker hastalarına yararlıdır. Sindirimi kolaylaÅŸtırır. Ä°drar söktürücü özelliÄŸi ile böbrekleri ve kanı temizler.
Kapadokya Madımağı - Mercimelek - (Keçi memesi, kuş ekmeği, söğüt otu, badımak, çoban ekmeği) (Polygonum cappadocicum) Endemik
ÇobandeÄŸneÄŸigiller familyasındandır. Çok yıllık, otsu bir bitkidir. Yerde yayılarak büyüyen bitkinin kısa saplı, sivri uçlu, yumurtamsı yaprakları ve bunların koltuÄŸundan kümeler halinde çıkan pembe çiçekleri vardır. İç ve Güney Anadolu’da yol ve tarla kenarlarında kendiliÄŸinden yetiÅŸir. Ä°lkbaharda genç sürgünleri sebze olarak yenir. Semizotunu çaÄŸrıştıran bir tadı vardır.
Göztaşıyla yeşil sapları, kara boyayla karıştırılarak gri renk elde edilir. Madımağın idrar artırıcı ve kandaki şeker oranını düşürücü, basur iyileştirici etkileri vardır. Bunun için 50 gram madımak 1 litre (5 bardak) suda kaynatılır ve günde dört kez birer bardak içilir. Ispanak gibi bulgurla pişirilip sarımsaklı yoğurt dökülerek yenilir.
Kapadokya YoÄŸurt Otu (Galium cappadocicum) Endemik
YoÄŸurt otunun yaprakları halka diziliÅŸlidir ve çiçekleri yeÅŸilimsi beyazdır. Sapları tırmanmayı kolaylaÅŸtırmak için kanca ÅŸeklinde tüylerle kaplıdır. Bu bitki bal gibi bir koku salgılar ve en iyi haziranda toplanır. Taze bitki daha fazla ÅŸifalı özelliÄŸe sahiptir. YoÄŸurt otunun 3 türü vardır; her üç türü de benzer tıbbi özellikler gösterir ve aynı ÅŸekilde kullanılır. YoÄŸurt otu çayı karaciÄŸeri, böbrekleri, pankreası temizler ve antioksidandır; zehirli atıkları atar. Lenf sistemi rahatsızlığından muzdarip olanlar bu bitkinin çayını her gün içmelidirler. Kansızlık ve idrar tutukluÄŸunda faydalıdır. Haricen kullanıldığında pek çok deri hastalığında, yaralarda, haÅŸlanmalarda, siyah noktalarda faydalıdır. Yüz yıkamalarında cildi gerginleÅŸtirir. YoÄŸurt otunun taze sıkılmış suyu hastalıklı bölgeye sürülür ve kuruması beklenir. Günümüzde yoÄŸurt otu sara, histeri, sinirsel ÅŸikayetler, idrar tutukluÄŸu, kum ve taÅŸ için önerilir. Guatr rahatsızlığında bitkiyle gün boyu yapılan gargara etkilidir. Kapadokya’da sarı kök boya yapımında kullanılır.
Kapari - Karga Bostanı (Capparis spinosa)
Bahar aylarında morumsu beyaz renkli çiçekler açan, dikenli, yere yatık çalı görünümlü, çok yıllık bir bitkidir. Kapari bitkisi kebere, gebereotu ve kedi tırnağı olarak da bilinir. Protein ve vitaminler ile tanen, flavon glikozitleri ve karbonhidratlar içerir. Türkiye'de fazla tanınmayan bu bitkinin tohumları, Türkiye'den Ä°spanya'ya ulaÅŸmıştır ve günümüzde Ä°spanya, kapari bitkisi üretimi yaparak ciddi bir gelir elde etmektedir (20 milyar dolar/yıl). Ä°drar söktürücüdür. Kabızlığı ve ishali keser. CiÄŸer ve dalak hastalıkları ile ülsere karşı faydalıdır. Vücuda kuvvet verir ve cinsel gücü arttırır. Bilinen en iyi afrodizyaklardandır. AÄŸrı kesici ve iÅŸtah açıcıdır. Kanı temizler. Kanserli hücrelerin geliÅŸimini önleyici etkilere sahiptir. Kalp hastalıklarına karşı koruyucudur. Multipl Skleroz (MS) hastalığına karşı da etkilidir. Romatizma, basur ve gut hastalıklarında faydalıdır. Balgam söktürücüdür. Adet sancılarını giderir ve adet düzensizliklerini önler. Folikasitle tohum kabukları incelmeden çimlenmez. Bu nedenle karınca tarafından taşınması gerekir. Bu esnada karıncanın aÄŸzındaki folik asitle çimlenme özelliÄŸi kazanır. Eczanelerden alınacak folik asit de aynı iÅŸi görür. Çiçek tohumları açmadan önce toplanarak ilaç yapımında kullanılır. Ayrıca, meyveleri ve yaprakları da kullanılır. TurÅŸusu yapılır. Salatalarda ve balık yemeklerinde farklı bir lezzet vermek için garnitür olarak kullanılmaktadır. Avanos’ta kapari tarımı yapan bir ÅŸirket vardır. Yine Avanos’un Mermerlik, Ballıca, Didirçorak, Damlamaç mevkilerinde ve NevÅŸehir-Avanos yolu boyunca kendiliÄŸinden yetiÅŸir.
Keten - Zeyrek - Bezir (L.usitatissimum)
Ketengiller familyasının örnek bitkileridir. 100 kadar keten türü olup bu türlerden bazısı ülkemizde yetiÅŸmektedir. Bunlardan yabani ketenin (L. angustifolium) kültüre alınmasıyla elde edilmiÅŸtir. Süs çiçeÄŸi gibi güzel görünüşlü çiçekleri vardır. Kireçli topraklan ve ılıman iklimi sever. Tohumları linoeik, linolenik ve oleik asitleri içerir. % 30-40 oranında sabit yaÄŸ: yapışkan bitki sıvısı, protein ve promarin adı verilen glikozit bulunur. Bitkinin tohumlarından elde edilen ve boyacılık, muÅŸamba yapımı, kimi zaman da besin endüstrilerinde sıkça kullanılan bu yaÄŸa bezir ya da beziryağı denilir. Bitkinin tohumları ezilip yağı alındıktan sonra kalan küspesi deÄŸerli bir hayvan yemi olur. Ketenin gövdesinden elde edilen lifler de, makbul sayılan keten ipliÄŸi yapılmak üzere dokumacılıkta kullanılır. Müshildir. Sindirim sisteminde, mide ve bağırsaklardaki enfeksiyon ve tahriÅŸlere karşı koruyucu etkileri vardır. Kapadokya’da çok uzun yıllar boyunca bezirhanelerde hammadde olarak kullanılmıştır.
Kirpiyastığı - Kardikeni-Tosbağadikeni - (Acantholimon spp.) Türkiye Endemiği
Yuvarlak küme görüntüsündedir ve yüksekliği 15-40 cm arasında değişir.
Bazı türleri (Acantholimon caryophyllaceum) yaz kış yaprağını dökmez. Dikenli bir tür olduÄŸundan hayvanlar tarafından otlanmazlar. Kıraç meralarda ve taÅŸlık arazilerde yetiÅŸir. Derin ve kuvvetli bir kök yapısına sahip olduÄŸu için erozyona açık alanlarda bulunması yararlıdır. Peyzaj ve kurutma çiçek alanında kullanılır. Özellikle Orta Anadolu’da yayılış gösteren, Türkiye'ye özgü bir türdür. Türkiye’de görülen türler 39 tanedir. Çobanyastığı ise Thymelaeaceae familyasının örnek tipidir. Yaprakları küçük ve sapsızdır, dalların üzerinde dağınık durumda bulunur. Çiçekleri küçüktür. Dallarından infüzyon yolu ile faydalanılır. Müshil olarak kullanılır. Kapadokya’da pekmez ya da bulgur kaynatılırken yakacak olarak kullanılmıştır.
Nilüfer - Suzambağı (Nymphaea)
Nilüfergiller familyasından nymphaea ve nuphar cinsinden su bitkilerine verilen genel addır. Kapadokya’da Sultansazlığı’nda bulunmaktadır. Kalbi kuvvetlendirir. AÄŸrıları dindirir. Sinirleri yatıştırır.
Patlak-Yalancı Sinameki (Calutea arborescens)
2-5 m boylarında, kışın yapraklarını döken, sarı çiçekli, şişkin meyveli, çok yıllık, çalımsı bir bitkidir. Bileşiminde reçine, flavon ve antrakinon türevleri bulunur. Bitkinin yaprakları,
tomurcukları ve çiçekleri kurutularak doğrudan toz halinde ya da suyla kaynatılıp kullanılır.
Sinameki gibi kabızlık giderici, yumuşatıcı, idrar söktürücü etkileri vardır.
Bunun için 20-30 gram bitki 1 litre (5 bardak) suyla kaynatılır ve günde üç kez yemeklerden sonra birer bardak içilir. Fazla alınırsa kusturur. Kapadokya’nın her yerinde vardır. Gerek çiçeklenme döneminde, gerekse baloncukları çıktığında iyi bir dekor aÄŸacıdır.
Tosbağa Otu - Sarı Sormuk (Alkanna orientalis)
Hodangiller familyasındandır. 30-50 cm boylarında, sık tüylü, kırmızı köklü, çok yıllık, otsu bir bitkidir. Yaz aylarında sarı ve beyaz çiçekler açar. Ãœlkemizde Orta ve DoÄŸu Anadolu’da yaygındır. 1 litre (5 bardak) kaynar su, 20-50 gram ufalanmış tosbaÄŸa otu kökünün üzerine dökülür, 10-15 dakika demlendikten sonra süzülüp, günde 2-3 kez birer bardak içilirse âdet kesici etki gösterir.
Ãœzerlik Otu - Nazarotu (Peganum harmala)
Sedefotugiller familyasından, 30-50 cm boyunda, çok yıllık otsu bir step bitkisidir. Mayıs-aÄŸustos ayları arasında yeÅŸilimsi-beyaz renkli çiçekler açar. Daha çok kumluk ve taÅŸlık yerlerde görülür. Tohumları kırmızımsı kahverengidir. Ãœlkemizde Orta Anadolu’da yetiÅŸir. Eski bitki araÅŸtırmacıları bitkiyle birlikte Kapadokya’dan söz etmiÅŸlerdir. ÇoÄŸunlukla tohumları kullanılır. Halk arasında ‘nazarotu’ olarak bilinir. Kapadokya’da bu özelliÄŸi ile daha çok kullanılır. Ucu açık muska ÅŸeklinde boncuk ve renkli kumaÅŸlarla örülerek duvarlara asılır. Tohumlarında hamin, harmalin, peganin gibi alkaloitler vardır. Kurt düşürücü ve narkotiktir. Halk arasında egzama, basura karşı tütsü olarak kullanılır. BaÅŸ ve bel aÄŸrılarına iyi gelir. Bağırsak parazitlerini düşürücü, terletici ve adet söktürücü etkisi vardır. Sinir sistemini rahatlatıcı olarak da kullanılır. Bu ottan elde edilen öz, ateÅŸ düşürücü özellik taşır.
Kapari fotoÄŸrafı: Avanos- Didirçorakta Yusuf Ãœnlü’nün baÄŸ damı civarında çekilmiÅŸtir.
Not: Bu yazı Peribacası Kapadokya Kültür ve Tanıtım Dergisi’nin AÄŸustos 2010 sayısında yayınlanmıştır. Derginin telif hakları ile korunmaktadır. Hiçbir ÅŸekilde kopyalanamaz. www.cappadociaexplorer.com