Yazan: Yavuz İşçen
AÄŸustos 2010
Anadolu’da Selçuklu ve Osmanlı devletleri döneminden günümüze halıcılık merkezi olarak öne çıkmış belli yörelerimiz bulunmaktadır. Kapadokya bölgesinin bu merkezler arasında öncelikli bir konuma sahip olduÄŸunu söyleyemeyiz. Ancak NevÅŸehir ve komÅŸularından, NiÄŸde, Aksaray, Kayseri ve KırÅŸehir gibi illerimizde özellikle bazı yöreler halı ya da kilim dokumaları ile adını duyurabilmeyi baÅŸarmışlardır. Bugün turistik Kapadokya’da el sanatları merkezi olarak ünlenmiÅŸ bulunan Avanos, çanak ve çömlekçiliÄŸi ile olduÄŸu kadar el dokuma halıları ile de öne çıkmış durumdadır.
Türklerde halı sadece yer yaygısı olarak üretilmez. Sedir halısı, yastık halısı, beÅŸik halısı, heybe halısı, eÄŸer halısı, torba halısı duvar halısı, seccade ve çadır içinde perde olarak kullanılmak üzere deÄŸiÅŸik halı tipleri bulunur. Avanos’ta geleneksel halı dokumacılığında en çok rastlanan halı tipleri, evde oda içlerinde ve sofalarda kullanılan geniÅŸ ve uzun olarak dokunan taban halıları, ince uzun olarak üretilen ve daha çok sedirler üzerinde yaygı olarak kullanılan sedir halısı ve üzerinde namaz kılmak üzere düşünülen seccade dediÄŸimiz küçük ebatlı halılardır. Avanos’ta yaygın olmamakla birlikte düz dokumalar arasında sınıflandırılan kilim dokumaları da görülmektedir. Avanos kilimleri, düz, çubuklu ve serpme motifli (çalma) kilimlerdir. Serpme motifli olanlarda desenin dokuma özelliÄŸinden kaynaklanan küçük yarıklar bulunur. Düz ve çubuklu kilimlerin renkli ipliklerle iÅŸlenmiÅŸ olanlarına cicim adı verilir.
Avanos’ta çeyizlik ve imece usulü ‘satlık halı’ yapımı
Avanos’ta erkekler el sanatlarından çanakçılıkla uÄŸraşırken kadınlar da evde halı dokuyarak üretime katılırlardı. Avanos’ta bugün yaşı 70 civarında olan hemen hemen her kadının halı dokuduÄŸunu söylersek abartmış olmayız. Avanos’ta nineden toruna bilgi aktarımı ile devam eden halı dokumacılığı, kız çocukların 12-13 yaÅŸlarından itibaren halı tezgahları başına oturtulması ile baÅŸlatılırmış. Erken yaÅŸlardan baÅŸlamasının nedeni kızların evlenene kadar en az 6-7 halı dokuyup çeyizlerini hazırlayabilmeleri içinmiÅŸ. 1978 yılında NevÅŸehir’e baÄŸlı köylerde yapılan bir araÅŸtırmada, halı dokuyan kadınların yaÅŸlarının 13-50 arasında deÄŸiÅŸtiÄŸi bunun yaklaşık yarısının ise 13-20 yaÅŸ arasında olduÄŸu saptanmıştır.
Avanos’ta çeyiz için dokunmuÅŸ halılar, kaliteleri ile Avanos halılarının ünlenmesinde önemli bir rol oynamışlar. Bu halılar eski evlerde hala kullanımda görülebilmektedir. Bazıları ise halı koleksiyoncularının nadide parçaları arasında yerini korumaktadır. Çeyizlik halıların haricinde satış amacı ile üretilen Avanos halıları ise daha çok imece usulü olarak dokunurmuÅŸ. Yani mahalledeki bütün kadınlar dokumaya katılır ve halı ortak bir emeÄŸin ürünü olarak ortaya çıkarmış. Çeyizlik olarak dokunan halılardan ayrılması için buna ‘satlık halı’ denirmiÅŸ. Ãœretilen halı satıldığında elde edilen gelir ise paylaşılırmış. Avanos’ta satış amaçlı üretilen halıların çeyizlik halılarla kıyaslandığında dokuma ve desen yönünden basit ve kaba bir yapıları olduÄŸu söylenmektedir.
Avanos’ta halı dokunurken söylenen maniler
YoÄŸun emeÄŸin yanı sıra daha çok sabır iÅŸi olan halı dokumacılığında, kızlar ve kadınlar tezgahta çalışırken kendi aralarında türküler ve maniler söyleyerek vakit geçirmeye çalışırlardı. Özellikle imece usulü halı dokunurken mani söylemek Avanos’ta bir gelenek haline gelmiÅŸti. Maniler edebiyatımızın en eski dallarından biridir. Halk ÅŸirinin en küçük parçası olan manileri, dört dizeli küçük ÅŸiirler olarak tanımlayabiliriz. Bunların çoÄŸu doÄŸaçlama olarak söylenirdi. Mani geleneÄŸi, Anadolu’da imece usulü yapılan ortak iÅŸlerde, komÅŸu toplantılarında özellikle kadınlar arasında yaÅŸatılmakta ve toplantılara renk katmaktadır. Avanos’a baÄŸlı belde ve köylerde söylenen bazı manileri sizlerle paylaÅŸmak istiyoruz.
Halı dokurum halı
Bitmiyor domuz malı
Halı icad olalı
Gızların benzi sarı
Halı dokurum halı
Boyu irahan dalı
Kaç senedir dokurum
Bitmiyor gavur malı
Sarı patis işlerim
O yar benim müşderim
Selam söylen o yare
BeÅŸibirlik isterim
Mavi iplik bükerim
Yare yilek dikerim
EÄŸer yarim gelmezse
Yilek seni sökerim
Atlı geliyor atlı
Altında kilim katlı
Annem babam saÄŸ olsun
Hepsinden yar datlı
Kapıya vurdum deynek
Şalvarım benek benek
Senin gibi güzele
Kaytan bıyıklı gerek
Karşıma gel göreyim
Sana çorap öreyim
Çok çapkına benzersin
Sana nasıl meyil vereyim
Dama serdim kilimi
Çek kaynana dilini
Åžimdi oÄŸlun gelirse
Kırar kambur belini
Bağa vardım üzüme
Gel izime izime
Sürmeler mi çekindin
Ala ala gözüne
Kara kara kazanlar
Kara yazı yazanlar
Cennet yüzü görmesin
Aramızı bozanlar
Yün ve kök boya olmadan Avanos halısı olmaz
El emeÄŸi ve göz nuru ile üretilen halılarımız, uzun süren sabırlı ve titiz bir çalışmanın sonucu ortaya çıkar. Yapımında yün ve kök boyalar kullanıldığı için canlılıklarını ilk günkü gibi koruyan bu halıların eskidikçe deÄŸerleri daha da artar ve nesilden nesile kutsal bir miras gibi saklanırlar. Anadolu’da geleneksel halı yapımında genellikle yün kullanılmaktadır. Daha az olmakla birlikte keçi kılı ve devetüyü kullanıldığı da görülmektedir. Elbette ipek halıları da unutmamak gerekir. Avanos’ta da geleneksel tarz halı yapımında kullanılan atkı ve çözgü ipleri ile ilmek ipliÄŸinin tamamı yündür. Halıda kullanılan yün, koyunların yılda iki kez kırpılması ile saÄŸlanır. Avanos’ta halıcılıkta kullanılan yünler, Toros DaÄŸları ve Hasan Dağı eteklerinde otlatılan koyunlardan saÄŸlanmaktadır. Yüksek kesimlerdeki koyunların yünü daha ince ve halı dokuması için daha uygundur. Bu bakımdan yün buralardan getirilmektedir. Eskilerin söylediÄŸi gibi, ‘kaliteli halı için önce kaliteli yüne sahip olmak’ gerekiyor. Yün kalitesini test etmek için basit bir yöntem uygulanıyor. Yapağının üzerine bir ağırlık koyuluyor ve daha sonra bu ağırlık kaldırılıyor. EÄŸer yapağı hemen ilk biçimine geri dönüyorsa yünün kaliteli olduÄŸu sonucuna varılıyor. Bölgede halı üretiminde yün kullanımının zamanla azaldığı ve pamuk iplik kullanımının arttığı bilinmektedir. 1978 yılında NevÅŸehir’e baÄŸlı köylerde yapılan bir araÅŸtırma, halı dokuyanların yaklaşık %90’ının çözgü ve atkı ipliÄŸi olarak pamuk, ilmek ipliÄŸi olarak ise yün kullandığını ortaya çıkarmıştır.
Avanos halılarında kaliteli yün kadar önemli olan bir diÄŸer konu da kök boya kullanımıdır. BilindiÄŸi gibi yün önce eÄŸrilerek ip haline getiriliyor ve sonradan çeÅŸitli renklerde boyanarak halı dokumasında kullanılıyor. Kök boyalar tamamen doÄŸadan elde edilen, kök, kabuk, yaprak, çiçek, meyve, tohum ve toprak gibi maddelerden yapılan boyalardır. DoÄŸadan toplanan bu malzemeler suya atılır ve büyük kazanlarda altına ateÅŸ yakılarak kaynatılır. Kaynama sonrası boyamız hazırdır. Boyalar hazırlanırken bazen içine bazı yardımcı maddelerde katılmaktadır. Anadolu’da kök boya imalatında kullanılan birçok bitki bulunmaktadır. Bunlar arasında Avanos’ta kullanıldığını bildiÄŸimiz, bazılarını tanıtmak ve bir zamanlar Kapadokya’da çok yaygın olan cehri hakkında da ayrıca bilgi vermek istiyoruz.
Ceviz: Meyvesinin yeşil kabuğu ve dış kabuğu, koyu kahverengi tonlar elde etmek için kullanılır.
Ayva yaprağı: Açık pembe ve sarı-yeşil tonlar elde etmek için kullanılır.
Asma yaprağı: Sarı ve yeşil tonlar elde etmek için kullanılır.
Soğan: Kabuklarından krem ve açık kahverengi tonlar elde edilir.
Yaban Eriği: Meyvesinden ve kökünden acı sarı (Avanos sarısı) renk elde edilir.
Yarpuz: Yabani nane olarak da bilinir. Siyah, gri ve sarı renkler elde etmekte kullanılır.
Güvelek: Burç adı da verilen bu bitki, yapraklarını dökmeyen asalak bir türdür. Yaprakları boya maddesi olarak kullanılır.
Üzüm çekirdeği: Suyu sıkılan üzümün çekirdekleri boya maddesi olarak değerlendirilir.
Zerdali Kökü: Zerdali kayısının küçüğü ve aşısızıdır. Bitkinin kökleri boya maddesi olarak kullanılır.
Cehri: Boyu 3 metreye kadar uzayabilen dikenli bir aÄŸaççık olan cehrinin Anadolu’da yirmiden fazla türü vardır. Yabani olarak daÄŸlarda kendiliÄŸinden yetiÅŸtiÄŸi gibi, özel olarak da yetiÅŸtirilmektedir. Rhamnus bilimsel adı ile bilinen bitkinin R. petiolaris ve R. catharticus adlı alt türlerine Anadolu’da sıklıkla rastlanır. Mayıs ayında küçük beyaz çiçekleri açan cehrinin küçük bir misket büyüklüğündeki meyveleri baÅŸlangıçta kırmızı tonludur. Meyveler yaz sonuna doÄŸru kararır, sulanır ve siyah bir görünüm alırlar. Bu dönemde toplanan cehri, 15 gün kadar gölgede kurutulur. Daha sonra kuruyan cehriler tahta dibekler içinde dövülerek toz haline getirilir. Cehri artık halı ipi boyamak için kullanılabilir hale gelmiÅŸtir.
Cehriden genel olarak sarı ve yeÅŸil tonda renkler elde edilir. Ancak tarçından koyu sarıya, hakiden fıstık yeÅŸiline kadar ton çeÅŸitliliÄŸi elde etmek mümkündür. Özellikle sarı-yeÅŸil karışımı özel bir ton sadece cehriden elde edilebilir. Cehri Osmanlı Devleti döneminde Kayseri civarında ve NevÅŸehir’de yoÄŸun olarak yetiÅŸtiriliyordu. O dönemde cehrinin, Osmanlı Devleti’nin önemli bir ihraç ürünü olduÄŸu bilinmektedir. Bir örnek olması açısından, 1843 yılında Ä°zmir limanından yurt dışına ihraç edilen cehri miktarının 300 ton olduÄŸunu ve bunun çok büyük bir bölümünün Kayseri’den gittiÄŸini söyleyebiliriz.
Kimyasal boyaların halıcılığımıza girişi
Halı yapımında kök boya kullanılması oldukça maliyetlidir. Her ÅŸeyden önce gerekli malzemenin temin edilmesi kolay deÄŸildir ve zaman almaktadır. Hatta bazen istenilen bitkiyi bulabilmek için olgunlaÅŸmasını beklemek bile gerekebilir. Eskiden bitki boyaları ihracı Osmanlı Devleti’nin önemli gelir kaynakları arasındaydı. Osmanlı Devleti, alizarin adıyla bilinen, çok deÄŸerli bitki boyasını bütün dünyaya satıyordu. Kök boya (Rubai tinctorum) adı ile bilinen bu bitkiden kırmızı renk elde ediliyordu. 1700’lü yıllarda dünya alizarin gereksiniminin üçte ikilik bölümü Osmanlı Devleti tarafından üretiliyordu. Kimyasal boyaların halı üretiminde kullanılmaya baÅŸlaması, kök boyaların bırakılmasının ilk adımı oldu. Anadolu’da halı üretiminin olmazsa olmazlarından olan kök boya kullanımı, ilk kez Ä°ngiliz halı ÅŸirketlerinin ülkemizde halı atölyeleri kurdukları yıllarda bu ÅŸirketlerin talepleri doÄŸrultusunda terk edildi. Bu yıllar kalitenin ikinci plana itildiÄŸi ucuzluÄŸun öne çıkartıldığı yıllardı. Pamuk ipliÄŸinin halılarımızda kullanılmaya baÅŸlaması da yine aynı dönemde karşılık gelmektedir. Ä°lk suni boyanın (Anilin) bu geliÅŸmelere baÄŸlı olarak ülkemize 1882 yılında girdiÄŸi ve halı dokumasında kullanıldığı bilinmektedir.
Avanos halıcılığının kısa tarihi
NevÅŸehir’de halı dokumacılığının 1700’lü yıllarda baÅŸladığı kaynaklarda yazılıdır. Bölgede halıcılık merkezi olarak öne çıkmış iki yöre bulunmaktadır. Bunlar Ãœrgüp ve Avanos’tur. 1905 yılı Konya Vilayet Salnamesi’nde NevÅŸehir’de kayıtlı 250 halı tezgahı olduÄŸu belirtilmektedir. Osmanlı PadiÅŸahı II. Abdülhamid döneminde (1876-1909) saray halıhanelerinde Avanoslu iki ustanın çalıştığını, Avanoslu halıcılar övünerek aktarmaktadırlar. BaÅŸlangıçta bölgede halı üretiminin daha çok kapalı ekonomi biçiminde iÅŸlediÄŸi ve üretilen halıların ailenin kendi gereksinimlerini karşılamak amacıyla deÄŸerlendirildiÄŸi düşünülmektedir.
Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde, Anadolu’da Ä°ngiliz kökenli çeÅŸitli halı atölyeleri kurmuÅŸtur. 1864 yılından baÅŸlayarak kurulan bu ÅŸirketler daha sonra kendi aralarında birleÅŸerek, 1908 yılında ‘Åžark Halı Kumpanyası’ adı ile bilinen ‘The Oriental Carpet Manufactures Ltd’ adlı bir ÅŸirkete dönüşmüşlerdir. Bu ÅŸirket gerçekten de kısa bir süre içinde ülkemizin tüm halı ticaretini yönetir hale gelmiÅŸtir. Åžirketin 1929 Dünya ekonomik bunalımı sonrası 1934 yılında iflas ederek faaliyetlerine son verdiÄŸi bilinmektedir. Åžirketin faal olduÄŸu dönemde Ãœrgüp ve Avanos’ta da bu ÅŸirkete baÄŸlı atölyelerde halı üretimi yapılmıştır. 1930’lu yıllardan itibaren Ä°ngilizlerin boÅŸluÄŸunu yerli tüccarlar doldurmaya çalışmıştır. 1930-1945 yıları arasında bölgede üretilen halılar birkaç büyük tüccar tarafından alınıp büyük merkezlerde pazarlanmıştır. Bu tüccarların aynı zamanda işçi çalıştırarak bölgede halı dokuttukları da bilinmektedir. Çeyiz için yapılan halıların yanı sıra bu sistem, 1950’li yılların sonuna kadar devam etmiÅŸtir. 1960’lı yıllardan itibaren geliÅŸmeye baÅŸlayan turizmle birlikte, tüccara baÄŸlı olmaksızın halı satabilmek olanaklı olmuÅŸtur. Ä°nsanların halıyı kendi sermayeleri ve beÄŸenilerine göre dokuyup satmalarını tanımlayan ‘perakende dokumacılık’ kavramı bu dönemde ortaya çıkmıştır. Ancak 1960’lı yıllardan itibaren bölgede makine halılarının yaygınlaÅŸmasıyla birlikte, geleneksel halıcılığın ciddi bir gerileme içine girdiÄŸi de bilinmektedir.
1968 NevÅŸehir Ä°l Yıllığı’nda, Avanos’ta aile ekonomisinin üçte birlik bölümünün halı üretiminden karşılandığı belirtilmektedir. Bu gerçekten ciddi bir rakamdır. 1978 yılında ise halı dokuyan ailelerin %65’inin satış amaçlı olarak dokuma yaptığı saptanmıştır. 1973 NevÅŸehir Ä°l Yıllığı’nda, Avanos ilçe merkezinde 1000, Avanos’a baÄŸlı köylerden ÇavuÅŸin’de 80, Aktepe’de ise 30 kadar halı tezgahı bulunduÄŸu yazılıdır. Bu yıllarda Avanos’ta 1971, ÇavuÅŸin’de 58 ve Aktepe’de 50 ev olduÄŸu düşünülürse, ortalama olarak iki evden birinde halı tezgahı bulunduÄŸu anlaşılmaktadır. Avanos’ta halıcılığın yaygınlığını araÅŸtırıyorsak, 1973 yılına ait bu rakamlar bizi yanıltabilir. Çünkü Avanos halıcılığı özellikle 1960’lı yıllardan itibaren bir gerileme içine girmiÅŸtir. Daha önceki yıllara ve özellikle de 1930’lu ve 1940’lı yıllara ait rakamlar elimizde olmadığı için kesin bir ÅŸey söyleyemiyoruz. Ancak bir fikir vermesi açısından Ãœrgüp’e iliÅŸkin bir bilgiyi burada belirtmekte yarar var. Ãœrgüp’te 1937 yılında evlerde 2000 kadar halı tezgahı olduÄŸu kayıtlıdır. 1974 yılında ise halı tezgahı sayısı 500 olarak belirlenmiÅŸtir. Ãœrgüp halıcılığındaki bu gerileme tahminimizce benzer oranlarda Avanos’ta da yaÅŸanmıştır. Çünkü bölgede halıcılığın gerilemesine etken olan unsurlar, Ãœrgüp için olduÄŸu kadar Avanos için de geçerlidir. Avanos halıcılığının benzer oranlarda gerilediÄŸi varsayımından mantık yürütür ve bir oranlama yaparsak, Avanos’ta 1930-1940’lı yıllarda tezgah sayısının oldukça fazla olması gerektiÄŸi sonucuna varırız. Bu bilgiler ışığında ‘eskiden Avanos’ta her evde bir tezgah vardı’ diyen yaÅŸlılarımızın konuyu hiç de abartmadıklarını anlarız. Bölgede halı tezgahlarına ‘istar’ adı verilmektedir. Kullanılan halı tezgahları, Hereke ve Isparta tipi tezgahlardır. Hangi tip tezgahın daha yaygın kullanıldığı konusunda kabaca bir oran verilirse, Hereke tipi tezgahların %80, Isparta tipi tezgahların %20 olduÄŸunu söyleyebiliriz.
Avanos’ta halıcılık ve turizm
1960’lı yıllardan itibaren bölgede turizmin alternatif bir gelir kaynağı olarak ortaya çıkması, birçok ailenin halı yerine turizmden para kazanma eÄŸilimine girmesine neden olmuÅŸtur. Bu geliÅŸim doÄŸal olarak halıya olan ilginin azalması sonucunu doÄŸurmuÅŸtur. Aynı dönemde halı üretiminde kullanılan malzemelerin fiyatlarındaki hızlı artışlar da üreticilerin bu alanı karlı bulmamalarına neden olmuÅŸtur. SanayileÅŸme ve ‘makine halısı’ denilen makinede dokunmuÅŸ halıların ortaya çıkması pratik ve ucuz çözümler arayan insanlar için bir alternatif olmuÅŸ ve zahmetli el dokuması halılar yavaÅŸ yavaÅŸ terk edilmeye baÅŸlamıştır. 1970’li yıllar Avanos’ta geleneksel halıcılığın son yılları olmuÅŸtur. 1975’den sonra gittikçe azalan el halısı üretimi 1980’den itibaren tamamen bitmiÅŸtir. 1985 yılında Turizmi GeliÅŸtirme Kooperatifi, Avanos’ta halıcılık kursu açmıştır. 70 kadar genç kızın eÄŸitim gördüğü kurslar bir süre devam ettirilmiÅŸ, ancak Avanos’ta geleneksel halıcılığını yeniden canlandırabilmekten çok, turizm ve artan halı taleplerine cevap verebilme amacına yönelik olarak iÅŸlev kazanmıştır.
Turizmin Avanos halıcılığına olan bir diÄŸer etkisi de turistlerin beÄŸenisi doÄŸrultusunda üretim yapılması ve taşınması kolay küçük halılara ağırlık verilmesi ÅŸeklinde ortaya çıkmıştır. Turistlerin beÄŸenisi doÄŸrultusundaki üretim, geleneksel tarzın, desenlerin ve motiflerin yitirilmesini doÄŸurmuÅŸtur. Ancak daha da önemlisi, talebi karşılayabilmek ve karlılığı artırabilmek uÄŸruna bölge dışından ve sonraları yurt dışından halılar getirilerek Avanos’ta satılmaya baÅŸlanmıştır. Turistlerin bu tür halıları tercih etmeleri piyasanın, Ä°ran, Afganistan, Pakistan ve Çin’den getirilen albenili ve ucuz halılarla dolmasını saÄŸlamıştır. Talebin bu tür halılara kayması, rekabet ÅŸansını yitiren geleneksel Avanos halıcılığına vurulan son darbe olmuÅŸtur. Günümüzde Avanos’ta halıcılık, yurt içinden ve yurt dışından getirilen halıların satışı ile tamamen turiste yönelik sınırlı bir üretim ÅŸeklindedir.
Avanos halıcılığında bugünkü durum
Bugün Avanos’ta iki tanesi büyük olmak üzere 7 halı satış maÄŸazası bulunduÄŸunu söyleyebiliriz. Büyüklerden biri Sentez Halı, diÄŸeri ise Göreme yolu üzerinde bulunan Bazaar 54’dür. Bunlar ağırlıklı olarak otobüslerle gelen turist gruplarına satış yapan halı marketi olarak nitelendirebileceÄŸimiz büyük maÄŸazalardır. Bu maÄŸazalardan özellikle 1987 yılında kurulmuÅŸ olan Bazaar 54’te halı dokuması da yapılmaktadır. MaÄŸazanın üst katında 25-30 kiÅŸinin çalıştığı bir halı atölyesi yer almaktadır. Ãœretilen halılar daha çok turistlere satılmak amacıyla tasarlanan halılardır. Benzer ÅŸekilde üretim yapan bir diÄŸer halı maÄŸazası da çarşı içinde bulunan Tokmak Halı maÄŸazasıdır. Bunlardan baÅŸka ilçe merkezinde Cumhuriyet meydanında Kirkit Halı satış maÄŸazası bulunmaktadır. 1982 yılında kurulmuÅŸ olan Kirkit Halı’nın konumuz açısından önemi, üst katında geleneksel Avanos halılarından oluÅŸan zengin bir koleksiyona sahip olmasıdır. Satış dışı olan koleksiyon halılarını geleneksel Avanos halılarıyla ilgilenenlerin mutlaka görmesi gerektiÄŸini düşünüyoruz. Avanos’ta bunların yanı sıra, Cehri Halı, Galeri Yörük ve Duru Carpet adı ile bilinen halı satış maÄŸazaları da çarşı içinde faaliyetlerini sürdürmektedirler.
Desenlerine göre Avanos’ta dokunan halı çeÅŸitleri
Anadolu’da her bölgenin kendine özgü geliÅŸtirdiÄŸi ve kullandığı desenler bulunmaktadır. Bunların hepsi Türk kültürünün birer parçaları olarak karşımıza çıkmaktadır. Halıyı Anadolu’da genellikle genç kızların ve kadınların dokuduÄŸu düşünülürse, halıya duyguların ve düşüncelerin karışmaması mümkün deÄŸildir. Bu duygular çoÄŸu zaman gizli sevdalar, aÅŸklar, ayrılıklar ve özlemdir. Toplumsal engeller sonucu duygular sembollere dönüşür ve semboller motifler olarak halıya yansır. Türklerde halı bunun için sosyal hayatın bir aynası gibidir ve baÅŸlı başına bir kültürdür.
Geleneksel bir halıda sıklıkla tekrarlanmış olan desen ve motifler, sonradan bu halıların belli bir grup halinde deÄŸerlendirilmesi sonucunu doÄŸurmuÅŸtur. Halılarda ortak özellikleri gözleyerek yapılan sınıflandırmalar, bizlere Anadolu’nun birçok yöresine ait halıları tanıma ve ayırt edebilme olanağını saÄŸlar. Halı ticareti ile uÄŸraÅŸanlar bu konuda özel bir uzmanlık geliÅŸtirmiÅŸlerdir. Geleneksel Avanos halıları bu yaklaşım çerçevesinde kendi içinde altı grupta deÄŸerlendirilebilir.
Dikdörtgen desenli Avanos halıları
NevÅŸehir-NiÄŸde-Konya halılarına benzeyen bu tip halılarda orta bölüm üst üste dizilmiÅŸ dikdörtgen parçalardan oluÅŸur. Parça sayısı deÄŸiÅŸebilmekle birlikte, örneÄŸin bir sedir halısında ortalama olarak 5 tane dikdörtgen yer alır. Bu parçaların etrafı tek bir kalın bordür tarafından çevrelenir. Bu özellik Selçuklular ve erken dönem Osmanlı halı sanatından bugüne ulaÅŸan bir geleneÄŸin devamı olarak kabul edilebilir. Erken dönem Osmanlı halılarında genel karakteristik, halı zemininin karelere ayrılması ve her kare içine sekizgen motiflerin yerleÅŸtirilmesidir. Kenar bordürlerde ise kufi yazı ile yazılmış yazılar ve çiçek desenleri yer almaktadır. Türkmen geleneÄŸini yansıtan bu tarz, 16.yy’ın ikinci yarısından itibaren terkedilmiÅŸ ve o yıllarda Osmanlı toprakları içinde bulunan Mısır ve Ä°ran etkileri Osmanlı halılarına hakim olmuÅŸtur.
Dikdörtgen desenli Avanos halılarında, dikdörtgenlerin içinde halının ana motifi yer alır. Motifler arasında kökeni Süleyman Peygamber’e kadar uzanan ve Mühr-i Süleyman adıyla bilinen ‘yıldız’ desenli motifler, ‘haç deseni’, ‘kıvırcık deseni’, ‘örümcek’, ‘ejderha’ ve ‘kırkayak’ olarak adlandırılan motifler sıklıkla göze çarpar. Mühr-i Süleyman yıldızı denilen sekiz köşeli çerçeve içine oturtulmuÅŸ olan sekiz köşeli yıldız motifi ve ‘haç deseni’ olarak adlandırdıkları iki ucu sivri, iki ucu ise köşeli haç ÅŸeklindeki desenler eski Kapadokya halılarında sık karşılaşılan motiflerdir. Bu motiflerin Selçuklu Devleti döneminden beri kullanıldığı bilinmektedir. Ayan Gülgönen koleksiyonunda bu halıların nadide örnekleri bulunmaktadır. Örümcek, ejderha ve kırkayak gibi motiflerin kötülükleri kovması amacıyla halılara iÅŸlendiÄŸi söylenmektedir. Dikdörtgen desenli halılarda ana motiften kalan boÅŸluklar yine geometrik desenlerle süslenir. Bu grup halılarda rastlanan karakteristik özelliklerden biri de halıyı çevreleyen ana bordüre ilaveten halının kısa kenarlarında, içi geometrik süslemelerle bezenmiÅŸ bir bordürün daha bulunmasıdır. Bu tip halıların eni genellikle dardır. Boyları ise uzun olur. Yolluk ya da sedir halısı ÅŸeklinde dokunmuÅŸ olan bu tip halılar daha çok göçerlerin üretimidir. Kolay sökülüp takılabilmesi ve taşıma kolaylığı nedeni ile göçerlerin dar tezgahlar kullandıkları bilinmektedir.
Mihrap desenli Avanos halıları
KırÅŸehir-Mucur seccadelerine benzeyen bu halılar eskiden her evde çeyizlik olarak dokunurdu. Bu seccadelerin en belirgin özelliÄŸi ortasında mihrap deseninin yer almasıdır. Mihrabın alt ve üst kısımlarında ayetlik bölümleri bulunur. Mihrabı, halı sedefi ve kalın bir bordür çevreler. Bölgede ‘dar kenar’ adı verilen halı sedefi içinde, ‘gelin aÄŸlatan’, ‘çatık kaÅŸ’, ‘zigzaklı su’ (çubuk suyu) ve ‘üçgen’ olarak adlandırılan desenler kullanılır. Bölgede ‘enli kenar’ adı verilen bordürlerde ise ‘arap eli’, ‘devetabanı’, ‘lale’, ‘zambak’, ‘eli belinde’ ve ‘çiçek’ desenleri yaygındır. Bu halıların bordürlerinde kullanılan desenlere dayanılarak adlandırıldıkları gözlenmektedir. Bu isimler Mucur’da kullanılanlarla büyük oranda benzerdir. BenzerliÄŸin temelinde Mucur’da da Avanos’ta da bu halıların köken olarak Türkmen soyundan gelenler tarafından dokunmuÅŸ olması yatmaktadır.
İran tipi Avanos halıları
Avanos’ta rastladığımız ve ‘Acem halısı’ da denilen Ä°ran tipi halılar, Ä°ngiliz ÅŸirketlerince dokutulan ya da onlardan sonra dokunmaya devam edilen halılardır. Bu halıların desenleri ağırlıklı olarak Ä°ran kökenlidir. Bu tip halılarda Avanos’ta geliÅŸtirilen bir motif olarak ‘havva baÅŸlı’ modeller yaygındır. Söylenene göre bu motifin adı, motifi ilk dokuyan Havva adlı bir kadından gelmektedir. Ä°ran tipi halılarda sıklıkla rastlanan motifler arasında kuÅŸlar dikkat çekicidir. Çözgü ve atkı olarak çoÄŸunlukla pamuk ipi kullanılan bu tip halılarda Ä°ran’a özgü ‘sine düğümü’ veya ‘açık düğüm’ kullanılmıştır. Türk halılarının karakteristik özelliklerinden biri ‘Türk düğümü’ (Gördes düğümü) adı ile bilinen çift düğüm tekniÄŸi ile yapılmalarıdır. Pamuk ipliÄŸi kullanılan Ä°ran tipi halılar yün halılara göre biraz daha sert yapılı olurlar.
Leblebili Avanos halıları
Bu tip halıların en belirgin özelliÄŸi ‘göbekli’ bir yapıları olmasıdır. Bu halılarda geometrik ve bitkisel desenler bir arada görülmektedir. Ortada yer alan göbeÄŸin etrafını birbiri peÅŸi sıra dizilmiÅŸ küçük yuvarlak motifler çevreler. Bu motifler leblebiye benzetildiÄŸinden genel olarak bu tarz halılara ‘leblebili’ adı verilmektedir. Göbeklerde ve köşe göbeklerinde geometrik desenler görülürken göbeÄŸi çevreleyen bordürlerde bitkisel motifler ağırlıklıdır. Avanos’ta ve bölgede dokunan halı desenleri içinde en yaygın olanların başında leblebili halılar gelmektedir. Kolay dokunması ve iyi gelir getirmesi bunda önemli bir etkendir.
Kollu göbek Avanos halıları
Ãœrgüp halı çeÅŸitlerinden biri olarak bilinen bu halılar Avanos’ta da yaygın olarak dokunmuÅŸtur. Genel özellikleri açısından leblebi desenli halılara benzer; ancak gerek göbek gerekse köşe göbeklerinde kola benzeyen uzantılar bulunur. Bu uzantılara dayanılarak ‘kollu göbek’ adıyla anılırlar.
Serpme çiçekli Avanos halıları
Ä°ngiliz firmalarının Anadolu’da halı firmaları kurdukları yıllarda Ãœrgüp ve Avanos’ta da Ä°ngilizlere baÄŸlı olarak çalışan halı dokuma atölyeleri kurulduÄŸu belirtmiÅŸtik. Bu firmalarca dokutulan halıların yaygınlaÅŸması, Türk halılarında geleneksel çizgilerin kaybolmasına neden olmuÅŸtur. Bu firmalar Avrupa zevkine uygun olarak ve Ä°ran halılarından uyarlayarak tamamen kendi çizdikleri desenlerde halı üretimi yaptırmışlardır. Avanos’ta daha çok evlerde kullanılan serpme çiçekli tip halıların desenleri bölgedeki Ä°ngiliz halı ÅŸirketlerinin tasarımı olarak ortaya çıkmıştır. Barok bir üslup taşıyan bu halılarda, çiçek desenleri, güller ve yapraklar sıklıkla kullanılmıştır. Ä°ngilizler yeni geliÅŸtirdikleri bu desenlerden bekledikleri satışı elde edemeyince bu tür desenlerin üretiminden vazgeçip yeniden Anadolu desenlerine dönmüşlerdir. Ancak Ä°ngilizlerden sonra da bu tip desenler Avanos’ta ve bölgede üretilmeye devam etmiÅŸtir.
Not: Bu yazı Peribacası Kapadokya Kültür ve Tanıtım Dergisi’nin AÄŸustos 2010 sayısında yayınlanmıştır. Derginin telif hakları ile korunmaktadır. Hiçbir ÅŸekilde kopyalanamaz. www.cappadociaexplorer.com