English
Menü
Kapadokya Rehberi
Peribacası Dergisi
Peribacası Kapadokya Yayınları
Kapadokya Firmaları
Kapadokya Fotoğrafları
Kapadokya Fotoğrafçıları
Kapadokya Haritaları
Kapadokya Karikatürleri
Kapadokya ve Sanat
Kapadokya Yazıları
Kapadokya Yayın Arşivi
Kapadokya Efemera ArÅŸivi
Kapadokya Video-Film ArÅŸivi
Sosyal Medya Adreslerimiz
Sivil Toplum Kuruluşları
Önemli Telefonlar ve Linkler
Site Güncellemeleri
Belge ve FotoÄŸraflarda Kapadokya
Firma Arama
Åžehir
İlçe-Belde
Hizmet Alanı
Firma
Anket

Sanat ve müzik festivalleri Kapadokya'ya olan ilginin artmasını sağlıyor mu?
       
Evet.
Hayır.
Mail List
Yeni Kayıt
Åžifremi Unuttum
    Kapadokya ve Sanat » Kapadokya ve Resim / Cappadocia Paintings » Fikret Otyam » 
Fikret Otyam

(19 Aralık 1926, Aksaray – 08 AÄŸustos 2015, Antalya) Ressam,  fotoÄŸrafçı, gazeteci, yazar

Babası önceleri asker daha sonraları da eczacı olan Vasıf Efendi annesi ise Naciye HanımÂ’dır. Babası Vasıf Bey YemenÂ’de ve AnadoluÂ’nun kurtuluÅŸ yıllarında askerlik yapmış, Konya ikinci ordudan emekli olduktan sonra eczacılık yapmaya baÅŸlamış, Ä°smet Ä°nönü’nün silah arkadaÅŸlarındandır.  Â“24 Temmuz 1942, Reisi Cumhur Ä°smet PaÅŸa, AdanaÂ’dan AnkaraÂ’ya geçerken öğle yemeÄŸini bizim evde yedi. Yemekte PaÅŸa,  “Vasıf, tığ gibi delikanlıydın!” deyince heyecandan donuma iÅŸedim. Babam bize yalan söylememiÅŸti. Ä°lk kez PaÅŸaÂ’nın fotoÄŸrafını o gün çektim. Nereden, nasıl bilebilirdim ölünceye kadar fotoÄŸraflarını çekeceÄŸimi.”

Sanatçı, kardeşleri de kendisi gibi sanatçı olan bir aileden gelmektedir. Ünlü besteci ve orkestra şefi Nedim Vasıf Otyam ile Nusret Kemal Otyam’ın kardeşidir.

Sanatçı ilk ve orta öğretimini AksarayÂ’da okumuÅŸtur. Ortaokulda iken Fransızca öğretmeni olan Emekli Albay Lüleci HaÅŸim Bey  Â“Lenduha ayaklı, cama çeken fotoÄŸraf makinesini” sanatçıya armaÄŸan etmiÅŸ sanatçının resim ve fotoÄŸraf tutkusu bu ÅŸekilde baÅŸlamıştı.  Fikret Otyam lise öğretimini kesintili olarak sürdürmüş, Ankara ve KayseriÂ’de öğrenim görmüştür. Ankara da öğrenci iken gezdikleri müzede öğrencilerden biri Hitit aslanının aÄŸzına tükürmüş; tarih öğretmeni bunu yapan kiÅŸinin Fikret Otyam olduÄŸunu zannedince ona Â“Pis Anadolulu bunu sen yapmışsındır” deyince AnkaraÂ’dan ve okulundan ayrılmıştır.

Bu günlerini adı geçen röportajında ÅŸu ÅŸekilde ifade etmiÅŸtir. Â“Galatasaray LisesiÂ’ne hazırlık yapılırken Toprak Mahsulleri Ofisi Müdürü’nün tavsiyesiyle kendimi Kayseri LisesiÂ’nde yatılı buldumÂ… Resim yapmayı çok seviyordum. Kutu boyalarla kontrplak üstüne resimler. HalkeviÂ’nde sergi de açtım Bir gün BelediyeÂ’nin önünde NevÅŸehir arabası bekleyen bir çocukla tanıştım. Ä°stanbulÂ’da okuyormuÅŸ. Devlet Güzel Sanatlar Akademisi diye bir okulda resim okuyormuÅŸ. Bu çocuk, rahmetle andığım NeÅŸet GünalÂ’dı. AkÅŸam babama “Nihayet okulumu buldum” dedim. Hocaların hocası, Çallı’nın atölyesine adım attığımda çırılçıplak bir kadın karşımda duruyordu. AÄŸabeyler, ablalar gülerek ‘gel, gelÂ’ dediler. Çallı’yla dede torun gibiydik.” Liseden sonra ise Ä°stanbulÂ’a gelerek Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Orta Resim Bölümü’nde eÄŸitime baÅŸlar. Devlet Güzel Sanatlar Akademisinde resim öğretimini ünlü ressam Bedri Rahmi EyüboÄŸlu'nun atölyesinde almıştır.

Bu yıllarda gazeteciliÄŸe de baÅŸlar.  1950 yılında Bab-ı AliÂ’ye adım atarak Cihad Baban ve Ziyyad EbuziyaÂ’nın Son Saat gazetesine gidip gelmeye baÅŸlar. GazeteciliÄŸe 1950 yılında "Son Saat" gazetesinde baÅŸlamış ve ömrü boyunca gazetecilik yapmıştır. 1953 yılında Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Orta Resim Bölümü’nde mezun olmuÅŸtur.  1953Â’te AkademiÂ’nin resim bölümünü bitirdiÄŸinde Falih Rıfkı Atay’ın Dünya Gazetesinde Yazı Ä°ÅŸleri Müdürü Ali Ä°hsan Göğüş’ün yardımcısı ve yazarıdır.

1953 yılı onun için oldukça mühim bir yıldır. Aynı yıl evlenmiş ve bir yıl sonra da kızı Elvan dünyaya gelmiştir. Aynı yıl ilk kez Güneydoğu ve Doğu Anadolu’yu gezmiş Cumhuriyet gazetesinden Yaşar Kemal ile röportaja çıkmıştır.

Akabinde askerlik günleri başlar; askerlikteki ilk görev yeri Polatlı’dır. Polatlı’dan sonra Ankara’da Bando Mızıka Hazırlama Ortaokulu Resim Öğretmenliği yapmıştır. Sık sık Ankara’ya gidip gelmekte ve Ulus gazetesinde de yazıları çıkmaktadır.

Gazetecilik hayatı elli dokuz yıl devam edecektir. "Son Saat" gazetesinde baÅŸladığı gazeteciliÄŸini Dünya ve Ulus gazetelerinde devam ettirmiÅŸ daha sonra Cumhuriyet gazetesinde sürdürmüş uzun yıllar Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığı yapmıştır.  Sol çevrelerle sürekli irtibat halinde olan Otyam sol içerikli yayınlarda sol görüşlü kesimlere hitap eden yazılar yazarak dikkatleri üzerine çekmektedir. Bu yıllarda Abdi Ä°pekçi cinayeti ortaya çıkar. Bu olay onun meslek hayatını da etkileyecektir. Abdi Ä°pekçi cinayetinden kendi hayatının da tehlikede olduÄŸunun fark edilmesi sonrasında emekli olmaya karar verir. AntalyaÂ’nın GazipaÅŸa ilçesi Serinus Kalesi altında, Deliçay yanında, bir yer bulmuÅŸtur.  Mimar Behruz Çinici ve AltuÄŸ ÇiniciÂ’nin çizdiÄŸi projeye göre bir ev yaptırmıştır.  27 Mayıs 1979Â’da bu eve yerleÅŸmiÅŸler, fakat bir müddet sonra bu evden ayrılarak Antalya'nın merkezine 26 km uzaklıkta olan Geyikbayırı köyünde bitmemiÅŸ bir ev alarak eÅŸi Filiz Otyam ile birlikte bu evi yaptırıp yerleÅŸmiÅŸlerdir. Emekli olduktan sonra resme ağırlık vermiÅŸ kitaplarının basımı ile uÄŸraÅŸmıştır.

Kemalist ve sosyalist düşüncelere sahip olan yazar ve ressam Aydınlık gazetesinde haftalık yazılar yazmıştır.

Fikret Otyam, çocukluk yıllarında ailesinin NiÄŸde-AksarayÂ’daki eczanesinde Anadolu insanlarının hikayelerini dinlemeye baÅŸlamıştı. Bir röportajında bu konudan şöyle bahsetmektedir; Â“Halkımı o yaÅŸlarda eczanede tanıdım. Ä°nanılmaz bir fakirlik vardı. Ä°kinci Dünya Savaşı yılları daha felaketti. Sıtma, uyuz, trahom halkı kırıp geçiriyordu. Dürüstlüğü, insan sevgisini babamdan öğrendim.”

Gazete sayfalarına taşıdığı röportajlarını fotoğrafları ile de destekliyor, kitap kapakları yapıyordu ve tüm bu zaman zarfında resim yapma fırsatı bulamadığından yakınıyordu.1979 tarihinde gazeteden emekli olduğunda Antalya’ya yerleşerek özgürce resimler yapmaya başladı. İlk tutkusu olan resim yapmayı hiç bırakmamıştır. Resim onun vazgeçilmeziydi. Tuvallerinde de tıpkı fotoğraf ve röportajlarında olduğu gibi Anadolu insanını resmetti. Akademiden, fotoğrafçılıktan, gazetecilikten biriktirdikleri, Anadolu’ya duyduğu aşkla birleşmiş, Fikret Otyam’ın resimlerinde yeni görsel imgelere bürünmüştür. Fotoğrafla yakaladığı ayrıntılar ve ifadeler resimlerinde yine ifadeci bir anlayışla ortaya çıktı. Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun resim öğretileri, Anadolu-Batı sentezi aktarımları onun fotoğraflarında lekeci üslupta, resimlerinde benzer bir anlayışla insan duyarlılığı ve Fikret Otyam’ın kişiliği ile birleşmiştir.

Fikret Otyam,  Anadolu ve GüneydoÄŸu Anadolu ile ilgili yazdığı röportajlarla tanınmış, bu röportajlarını çok sayıda kitapta toplamıştır. GazipaÅŸa yakınlarına taşındıktan sonra da yazılarını sürdürmüş ve Aydınlık gazetesinde haftalık yazılar yazmaya baÅŸlamıştır.  Otyam halen, Aydınlık GazetesiÂ’nde her hafta yazmaya devam etmektedir.  Antalya'da yaÅŸamını sürdürmekte olan sanatçı Akdeniz Gazetecilik Vakfı ve Altın Portakal Kültür Sanat Vakfı'nın kurucu üyelerindendir. Fikret Otyam, dokuma ve fotoÄŸraf sanatlarıyla ilgili sanatçı Filiz Otyam ile evlidir.

"Eserleri ile çevre bilinci ve doÄŸa sevgisinin geliÅŸmesine yaptığı katkılardan dolayı" Akdeniz Ãœniversitesi çevre sorunları araÅŸtırma ve uygulama merkezi”  tarafından kendisine verilecek olan 13. çevre hizmet Ödülü’nün aynı zamanda ve gerekçeler ile çevre ve Orman Bakanı Veysel EroÄŸlu'na da verilmesi nedeniyle reddetmiÅŸtir.

Doğu Anadolu halkı ve Kürtler konusunda da özgürlükçü düşüncelere sahip olan Fikret Otyam Doğu Anadolu’ya sık sık gitmiş, orada pek çok türkü derlemiş ve röportajlar yapmıştır. Derlediği türküler özel arşivlerindedir. Söylediğine göre de pek çoğu gün yüzü görmemiştir.

Resimlerinde Turgut Zaim ve Namık Ä°smailÂ’in konu ve betimleme anlayışı etkisinde kaldığı, Bedri Rahmi EyüpoÄŸluÂ’nun izleÄŸinde olduÄŸu izlenimi vardır.  Resimlerinde Anadolu motiflerinin sık sık kullanılıyor olması hocası Bedri Rahmi EyüpoÄŸluÂ’ndan aldığı eÄŸitim ve sanat anlayışı sebebiyle olmalıdır.

Resimlerinde keçi ve başı örtülü Anadolu kadınlarını figür olarak sık sık kullanmaktadır.  AnadoluÂ’yu,  insanlarını, hayvanlarını, bitkilerini ve mahalli unsurları iÅŸlemeyi seven bir ressam olarak dikkat çeker.

Resimlerinde göz figürleri üzerinde özellikle durmuÅŸ gözleri iri ve dikkat çekici olarak betimlemiÅŸtir. Fikret OtyamÂ’a göre  Â“dünyada üç tane güzel göz vardır. Birincisi; DoÄŸu Anadolu kadını gözü, ikincisi; eÅŸek sıpası gözü ve üçüncüsü; ceylan gözü.”  Ressam iri gözlü Anadolu kadınlarının resimlerini yapmış,  gözleri iri olarak betimlerken burunları ve ağızlarını küçük olarak betimlemeye gayret etmiÅŸtir.

Onun resimlerinde Türk geleneksel sanatı ürünlerinden camaltı resimlerinin “masal/sahiciliÄŸi” vardır. Åžahmeran’ın gözleri gibidir genç kadınların gözleri, giysileri rengarenk çiçekler gibidir, yani figürler doÄŸanın bir parçasıdır.  Onlar Grubu üyelerinden biri olan Fikret Otyam’ın atölyesinden yetiÅŸtiÄŸi Bedri Rahmi EyüboÄŸlu hiçbir zaman kendi üslubunun öğrencilerini etkilemesine izin vermezdi. Çünkü her öğrencinin kendi üslubunu bulması gerektiÄŸine inanırdı. “Sadece ressam olunmaz, okumak lazım” diyerek öğrencilerinin, okuyan birer aydın olması için tavsiyelerde bulunurdu. Anadolu sevdasının bu denli naif anlatımı Fikret Otyam’ın, Bedri Rahmi EyüboÄŸluÂ’ndan aldığı resim iÅŸleyiÅŸinden kaynaklanır. Sanatçının akademik resim öğrenimi, renklerinde, konularında ve naif anlatımında baÄŸlandığı geleneÄŸin bir göstergesidir. AnadoluÂ’nun çeÅŸitli yerleri, daÄŸlar, kar altındaki köyler, genç kadınlar, onların rengârenk kıyafet ve baÅŸlıkları, soru sorar gibi izleyene kocaman bakan gözleri, daÄŸ keçileri, Harran Ovası, Fikret Otyam’ın en çok iÅŸlediÄŸi konulardır. Olaylara insandan yana bakan, her canlıya saygı duyan, yoÄŸun boya katmanları ile tuvalini donatan bir halk aşığıdır. Önce kalemi, sonra fırça ve tuvaliyle insanın peÅŸine düşmüştür Fikret Otyam. Özentisiz, taklitsiz, kuvvetli bir görme ve algılama gücüyle, zaman zaman duraÄŸan, zaman zaman hareket halindeki tuvalleriyle, bir uçtan bir uca beyaz, ya da simsiyah hareli atlarıyla, yalın ve sevecen tarzı Fikret Otyam’ı “O” yapan en önemli özellikleridir. Zaman zaman doÄŸaya Türk halk resmi geleneÄŸine göndermelerde bulunduÄŸu resimlerinde, destansı biçemi çaÄŸdaÅŸ bir mit oluÅŸturur. Önceleri resimsel bir fon olarak kullandığı doÄŸa, sonraları doÄŸrudan ve yoÄŸun bir resimsel kimlik kazanır. Beyazların egemenliÄŸinde, keçi ve insan gruplarının lekeci bir anlayışla yer aldığı son dönem resimlerinde bir doÄŸu-batı sentezi belirginleÅŸir. Büyük kent insanlarının özellikle aydınlarının, üniversite çevrelerinin gözleri önüne serdiÄŸi Anadolu gerçeklerinin dramatik kesitlerini, trajik yönlerini ortaya koyduÄŸu eserleri ile birçok sergi düzenleyen Otyam, resimlerinde, popülizme düşmeden toplumcu ve gerçekçi bir dünya görüşünü temel alarak kurduÄŸu estetik ile gerçekçi ve hümanist bir bakış açısı yaratır. Kullandığı teknik, biçim, öz, renk skalası tam bir uyum içindedir, eÅŸyanın doÄŸasına uygun, albenili, düşündürücü ve kendine özgü bir anlayışla eserlerini resmetmiÅŸtir.

Kitapları
    Ha Bu Diyar, Dost yayınları
    Gide Gide, Dost yayınları
    Uy Babo (1962), Dost yayınları
    Hu Dost
    40 Yıl Önce 40 Yıl Sonra
    Kara Sevdam Anadolum
    Mayınlar Çiçek Açmaz
    Mayınlı Topraklar Ãœzerinde
    Kanlı Gömlekler
    Adı Yemendir
    Harran Koçaklaması
    Can ArkadaÅŸ
    Ceylanlar Suya Ä°ndi
    Arkadaşım Orhan Kemal ve Mektupları
    Pavli KardeÅŸ
    AÄŸlama Anam Åžu Bizim GazipaÅŸa
    Ä°smet PaÅŸalı Yıllar
    Can Pazarı
    Mutlu Olmak
    Silivri 5. Ordu 1. Kitap
FotoÄŸraf Sergileri 
    1964 - 1974 Gide Gide Serileri
    1979 EÄŸer Bizi Sual Eden Olursa
    1983 Dünya Güzel Olmalı
    1997 Otyam'ın Objektifinden
    Filiz Otyam ve Ä°brahim Demirel ile karma sergi
Resim Sergileri
    1947 - 1953 "Onlar Grubu" ile sergileri
    1976 Memleketimden Ä°nsan Manzaraları
    1978 Ä°nsan Manzaraları
    1987 - 1997 Filiz Otyam ile ortak yurt içi ve yurt dışı resim ve dokuma sergileri
Ödülleri 
    1962 Gazeteciler Cemiyeti Basın Åžeref Belgesi
    1980 - 1990 On Yılın Basın Åžeref Belgesi
    1995 Atatürkçü Düşünce DerneÄŸi Onur Plaketi
    Ä°stanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi FotoÄŸraf Enstitüsü Onur Belgesi
    1996 3. Hacı BektaÅŸ Veli Dostluk ve Barış Ödülü
    Pir Sultan Abdal Onur Belgesi
    UNESCO AIAP Türkiye Ulusal Komitesi Uluslararası Plastik Sanatlar DerneÄŸi Onur Belgesi
    Akdeniz Ãœniversitesi Onur Belgesi
    Åžanlıurfa Kültür EÄŸitim Sanat AraÅŸtırma Vakfı Onur Belgesi

(Kaynak: Fikret Otyam kiÅŸisel web sitesi)

NevÅŸehir Hava Durumu
Seçimi Hatırla
İl Seç
İstatistik
Toplam : 90634061 ziyaretçi
Bugün : 26725 ziyaretçi
Dün : 43071 ziyaretçi
S. Yükleme Süresi : 0.18 sn

toplu mail


Copyright 2009 - Tüm hakları saklıdır. Sitemizdeki tüm fotoğraf, yazı, doküman ve düşünce ürünleri 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında korunmaktadır. Kaynak gösterilerek dahi kopyalanamaz. Aksine davrananlar hakkında avukatımız aracılığı ile hukuki takibat yapılacaktır.
 

cappadocia@cappadociaexplorer.com