Yazan: Yavuz İşçen
Ocak 2010/Ankara
Dünya turizminden aldığı payı her yıl artıran Türkiye’de, inanç ve kültür turizmi ile öne çıkan Kapadokya bölgesi ayrı bir destinasyon olarak deÄŸerlendirilmeyi fazlasıyla hak etmektedir. Kapadokya bölgesi çok özel jeolojik formasyonu ve Hıristiyanlığın yayılım merkezlerinden biri olmasıyla diÄŸer turizm bölgelerimizden ayrılmakta ve dikkatleri üzerine çekmektedir. Ä°lk Hıristiyanların kaya içine oydukları yeraltı kentleri ve yüzlerce kaya kilisesi bugün yoÄŸun bir ilgi ile gezilmektedir. Ancak Kapadokya’yı bir destinasyon haline getiren asıl olgu, bu özel yapı temelinde yükselen, geleneksel kültür deÄŸerlerimizin özünü yitirmeksizin bugüne kadar taşınması ve günümüzün modern anlayışıyla harmanlanmış olmasıdır. Kapadokya’da Hititlerden bu yana geleneksel konut biçimi olan kaya içine oyulmuÅŸ maÄŸara evlere, Rumların bölgede yaÅŸadığı dönemlerde yöreye özgü tüf taşından yapılan, genellikle konak tarzı kemerli evler eklenmiÅŸtir. Günümüzde Kapadokya’ya gezmeye gelenlerin çoÄŸunlukla tercih ettikleri konaklama seçeneÄŸi olan butik hizmet veren oteller, geleneksel maÄŸara ve kemerli evlerin modern tarzda yeniden dekore edilmesiyle oluÅŸturulmuÅŸtur. Bu nedenle Kapadokya’yı gerçekten hissetmek isteyenler için bu oteller en özgün konaklama seçeneÄŸini oluÅŸturmaktadır. Kapadokya’da bu geleneksel doku, konakladığınız otelden soluduÄŸunuz havaya, yediÄŸiniz yemeÄŸe ve içtiÄŸiniz ÅŸaraba kadar her yerde sizi izlemeyi sürdürür. Kapadokya mutfağının en dikkat çekici özelliÄŸi tandır geleneÄŸini devam ettirmesidir. Tandır, genellikle evin oturma odası gibi kullanılan mutfağında yere açılmış, yaklaşık bir metre derinliÄŸindeki kuyuya verilen isimdir. Yemekler bu kuyunun dibinde yakılan odun ateÅŸi üzerinde piÅŸirilir. Kapadokya’da genellikle kaya olan evlerin tabanında tandır çukurunun hazırlanması çok kolaydır. Yaklaşık 2500 yıl öncesinden gelen bu geleneÄŸin benzer biçimde bölgede devam ediyor olması Türk insanının geleneklerini sürdürmedeki kararlılığını göstermesi açısından anlamlıdır. Bugün Kapadokya’nın seçkin restoranları özgün tandır menüleri ile sizlere aslında bir geleneÄŸi sunmaktadırlar. Günümüzden yaklaşık 4000 yıl önce Anadolu’da yaygın bir içki olarak karşımıza çıkan ÅŸarap, Hititlerde krallara sunulan bir tören içkisidir ve bu konumu gereÄŸi kutsal kabul edilir. Bu kutsallık sonraları Antik Yunan mitolojisinde Dionysos kültünün temellerini oluÅŸturmuÅŸtur. Kapadokya bölgesi geçmiÅŸi Hititlere kadar uzanan ünlü üzüm baÄŸlarını, volkanik etkinlikler sonucu yörede oluÅŸmuÅŸ olan tüflü topraklarına ve mükemmel kaya içi mahzenlerine borçludur. Kapadokya’da Ä°vriz kaya kabartmasında bereket tanrısının Hitit kralına sunduÄŸu üzüm, bugün bölgedeki birbirinden güzel restoranlarda masanıza ÅŸarap olarak servis ediliyor, bundan hiç kuÅŸkunuz olmasın. Türk el sanatlarının nadide örneklerinden halı ve kilimlerimizin kendine özgü motifleri ile ayrı bir tarz yarattığı bölgelerimizden biri de Kapadokya’dır. NevÅŸehir ilimiz baÅŸta olmak üzere Aksaray, Kayseri ve NiÄŸde illerimiz doÄŸal bir halı dokuma atölyesi gibidirler. Bu illerimizin hepsinde köklü bir halıcılık geleneÄŸi bulunur. Eskiden mahalle aralarında dolaşırken neredeyse her evden halı tezgahlarının sesi duyulurdu. Yün halılarının yanı sıra düz dokuma yaygılarındaki zenginliÄŸi ile dikkati çeken bölgede 19. yy’da Ä°ngilizlerin halı dokuma atölyeleri kurmaları boÅŸuna deÄŸildir. Kapadokya halılarının eski ve orijinal örneklerini bölgede halı satışı yapan seçkin maÄŸazalarda görebilmek mümkündür. El sanatlarımızın diÄŸer bir dalı olan çömlek ve seramik yapımında ünü ülkemiz sınırlarını aÅŸan Avanos’un Kapadokya’da olduÄŸunu sanırım söylememize gerek bile yok. Kapadokya üzerine oturduÄŸu bütün bu kültürel mirasın yanı sıra ülkemizin önemli doÄŸa sporları merkezlerinden biridir. Bölgede doÄŸa aktivitelerinin birçok çeÅŸidi yapılmaktadır. Ancak Türkiye’de adı artık Kapadokya ile birlikte anılır hale gelen balon turları, daÄŸ bisikleti ve atlı safari oldukça öne çıkmış durumdadır. Kapadokya’da 1989 yılından bu yana hızla geliÅŸen balon turları, 1997’de 1. Dünya Hava Oyunları’nın Kapadokya’da organize edilmesinin ardından yeni bir ivme kazanmıştır. DaÄŸ bisikletinin bölgedeki geçmiÅŸi ise bu bisikletlerin ülkemize yeni girdiÄŸi yıllara kadar uzanmaktadır. 2000 yılından bu yana bölgede düzenlenen yarışlar Avrupa DaÄŸ Bisikleti Åžampiyonası’nın 2007 yılında Göreme’de düzenlenmesi ile taçlanmış durumdadır. EÄŸer at binmekten hoÅŸlanıyorsanız ya da mutlaka denemem lazım diyorsanız, Pers dilinde adının ‘güzel atlar ülkesi’ olduÄŸu kabul edilen Kapadokya size büyülü doÄŸasını açıyor. Ruhunuzu dinlendirmek için bundan daha keyifli bir etkinlik olamaz. Bütün bunlara ilave olarak Kapadokya’nın birbirinden güzel vadilerinde trekking yapmanızı özellikle öneririz. Ayrıca Kapadokya’da ATV safari, jeep safari, abseiling, rafting ve ülkemiz için bir ilk olan cross golf gibi aktivitelerden oluÅŸan geniÅŸ bir doÄŸa sporları yelpazesinin sizleri beklediÄŸini bilmenizde yarar var. Ä°sterseniz biz lafı daha fazla uzatmayalım ve sizi Kapadokya ile baÅŸ baÅŸa bırakalım.
Not: Bu yazı “Kapadokya YaÅŸam ve Gezi Rehberi - 2010” kitabında yayınlanmıştır. Kitabın telif hakları ile korunmaktadır. Hiçbir ÅŸekilde kopyalanamaz. www.cappadociaexplorer.com
|