Yazan: Yavuz İşçen
Mayıs 2008
Kapadokya’yı gezmeye gelen yerli yabancı herkes burada balonla uçulduÄŸunu bir ÅŸekilde duymuÅŸtur ya da bölgeye geldiÄŸinde öğrenir. Oysa Kapadokya ve balon kavramları son yıllarda neredeyse çene ve diÅŸ gibi birbirine kenetlendi. Gerçekten de Kapadokya’nın bugün Türkiye’nin en önemli balonla uçuÅŸ merkezi olduÄŸunu söylemek abartı deÄŸildir.
Tatile gelmiÅŸsiniz derin ve uzun bir uyku çekip dinlenmeyi planlıyorsunuz. Sabah nefis bir duÅŸ aldıktan sonra, açık büfede güzel bir kahvaltı sizi bekliyor. Bütün bunlardan vazgeçmek için gerçekten çok önemli bir nedeniniz olmalı. Oysa Kapadokya’da böyle bir neden bulmak için zorlanmayacağınızdan emin olabilirsiniz. Kapadokya’nın benzersiz doÄŸası üzerinde, vadilerin içinde, peribacaları arasında süzülen bir balonun sepetinden doÄŸayı seyretmek muhteÅŸem bir duygudur. Hayatınızda her zaman yaÅŸayamayacağınız bu tarifsiz coÅŸkuyu tadabilmek için bana sorarsanız bırakın erken kalkmayı, gece hiç uyumamaya bile hazır olduÄŸumu söyleyebilirim.
Balon turlarında bir marka: Kapadokya
Kapadokya’nın ülkemizde balon uçuÅŸları merkezi haline gelmiÅŸ olması bir tesadüf deÄŸil. Her ÅŸeyden önce Kapadokya, özgün coÄŸrafyası, iklimi ve bununla bütünleÅŸen eÅŸsiz güzellikteki jeolojik formasyonu ile ön plana çıkmış durumda. Kapadokya bilindiÄŸi gibi karasal iklime sahip. Karasal iklim kuÅŸağında gece ve gündüz arasında çok belirgin ısı farkları oluÅŸuyor. Yaz aylarında bile hava sabaha karşı belirgin bir ÅŸekilde soÄŸuyor. Buna karşın güneÅŸin doÄŸumundan sonra hızla ısınmaya baÅŸlıyor.
Böylece ısınan hava vadi içlerinde, daÄŸların yamaçları arasında adeta bir nehir gibi akarak hareketlilik kazanıyor. Bu nedenle Kapadokya’da balonlar günün ilk ışıklarıyla birlikte uçmaya baÅŸlıyorlar. Yükselmek ve bir yerden diÄŸerine doÄŸru seyredebilmek için sıcak hava akımlarını kullanan balonları, bu hava nehri üzerinde istenildiÄŸi gibi yüzdürebilmek ise artık usta balon pilotlarının becerisine kalıyor. Kapadokya’nın balon turlarında bir marka haline gelmesi kuÅŸkusuz sadece uçmanın dayanılmaz hafifliÄŸinden kaynaklanmıyor. Neyin üzerinde uçtuÄŸumuz ve neler gördüğümüz elbette çok önemli. Kapadokya’nın sizlere birçok sürpriz sunabilecek yetenekte olduÄŸunu sanırım söylememe gerek yok. Öyle ki, Kapadokya’yı havadan gördüğünüzde aslında onu daha önce hiç görmemiÅŸ olduÄŸunuz hissine kapılabilirsiniz. Bizden söylemesi.
Bir balon turuna katılmak
Kapadokya’da balon turuna katılabilmek için yapmanız gereken tek ÅŸey, bir balon firmasıyla baÄŸlantı kurmaktır. Konakladığınız otele bu konudaki talebinizi bildirmeniz bile yeterli olabilir. Onlar sizin adınıza gerekli rezervasyonu yaptırabilirler. Tabii ki istediÄŸiniz balon firmasını seçerek kendiniz de baÄŸlantı kurabilirsiniz ya da bölgedeki acentalara baÅŸvurabilirsiniz.
Firma ile bağlantı kurduğunuzda, uçuş zamanınız ve sizi sabah kaçta otelinizden gelip alacakları belli olur. Henüz hava aydınlanmadan yaklaşık 04:00 gibi firmanın servisi sizi otelinizden alır ve balonların havalandığı alana götürür. Burada birçok firmanın balonu aynı anda hazırlandığı için ilginç bir ortamla karşılaşırsınız. Balonların şişirilmesini beklerken çay eşliğinde size kahvaltı sunulur. Balonlar hazır olduğunda hava aydınlanmış ve günün ilk ışıkları doğmak üzeredir. Artık havalanma zamanı gelmiştir.
Bir balon uçuşu 45-90 dakika kadar sürebilir. Uçuş süresine göre talep edilen ücretler değişmektedir. Sakın kalktığınız yere ineceğinizi beklemeyin; balon uçuşlarında iniş yeri belli değildir. Bunu hava koşulları ve rüzgarın yönü belirleyecektir. Sizi aşağıdan yer ekibi adı verilen bir ekip araba ile sürekli izler ve iniş sırasında balonu kontrol eder. Uçuşun tamamlanmasını takiben şampanya eşliğinde bir sertifika töreni yapılır. Şampanyalı kutlama, 1783 yılında ilk sıcak hava balonunu uçurmayı başaran Montgolfier kardeşlerden günümüze yaşatılan bir balon geleneğidir. Sertifikaya gelince, balonla uçtuğunuzu belgeleyebileceğiniz güzel bir anı olacaktır sizin için. Daha sonra firmanın servisiyle otelinize geri dönersiniz. Otelde hayatın yeni başladığını görmek insanda garip bir üstünlük hissi yaratır.
Türk Hava Kurumu ve Türkiye’de balonculuk
Ãœlkemizde balon uçuÅŸlarının tarihi ne yazık ki çok eskilere dayanmıyor. Türkiye’ye ilk sıcak hava balonu 1985 yılında Türk Hava Kurumu (THK) tarafından getirilmiÅŸ. Kurumun bünyesinde o yıllarda balon uçurmayı bilen kimse bulunmadığından, baÅŸlangıçta Paraşüt Okulu hocalarından Akın Özbekligil balonla ilgilenmeye baÅŸlamış. Daha sonra Belçika’dan bir balon pilotu getirtilerek, bu pilotla birlikte ilk uçuÅŸlar baÅŸlatılmış. Åžu anda Kapadokya’da Sultan Balloons’un sahibi olan Ä°smail KeremoÄŸlu’nun Akın Özbekligil ile ilk uçuÅŸları gerçekleÅŸtiren ekibin içinde yer aldığı biliniyor.
1990 yılından sonra THK’nın uluslararası organizasyonlarda adını hızla duyurmaya baÅŸladığını görüyoruz. Planör, paraşüt ve model uçak okullarına, 1996 yılında yelken kanat, yamaç paraşütü ve balon eÄŸitimlerinin de verildiÄŸi Çok Hafif Hava Araçları Okulu eklenmiÅŸ. Bugün balon pilot lisansı alabilmek için bu okuldan baÅŸarı ile mezun olmak gerekiyor. Balon pilot eÄŸitimleri iki aÅŸamalı olarak gerçekleÅŸtiriliyor.
Birinci aÅŸamada 30 gün süre ile temel uçuÅŸ eÄŸitimi veriliyor. Teorik eÄŸitimlerini baÅŸarı ile tamamlayanlar, uçuÅŸ eÄŸitime katılıyorlar ve toplam 10 saat 30 dakikalık uçuÅŸ gerçekleÅŸtiriyorlar. Ä°kinci aÅŸama ise, 60 günlük “balon tekamül kursu”nu içeriyor. Bu bölümde de teorik ve uçuÅŸ eÄŸitimi birlikte yürütülüyor. Bu aÅŸamada 26 saat 30 dakikalık uçuÅŸ gerçekleÅŸtiriliyor. Toplam 90 günlük bir eÄŸitimden sonra baÅŸarılı olanlar Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden onaylı balon pilot lisansı alabiliyorlar. THK tarafından düzenlenen bu kurslara katılım bedelinin 5000 Dolar olduÄŸunu da ekleyelim.
Kapadokya’da balonculuÄŸun güncel tarihi (!)
Kapadokya’da ilk balon uçuÅŸlarının 1989 yılında Robinson Club ile baÅŸladığı biliniyor. Bugünkü Lykia Lodge Kapadokya otelinin Robinson Club adıyla iÅŸletildiÄŸi yıllarda Robinson Club, Kapadokya’ya iki tane balon getirerek ilk uçuÅŸları baÅŸlatıyor. Bu uçuÅŸlar daha çok reklam ve tanıtım amaçlı. Bu yıllarda uçuÅŸlar yurt dışından gelen iki yabancı pilot aracılığı ile gerçekleÅŸtiriliyor. Bu pilotlar ÅŸimdilerde Kapadokya Balloons firmasının sahipleri olan Kaili ve Lars. O yıllarda THK uçuÅŸlara gözlemci pilot yolluyor çünkü yabancı pilotların ülkemizde tek başına uçuÅŸ yapmaları yasak. Sultan Balloons’un ortaklarından olan Ä°smail KeremoÄŸlu bu gözlemci pilotlardan birisi olarak Kapadokya’da ilk uçuÅŸlara eÅŸlik ediyor. 1989 yılında Robinson Club’ün devredilmesinden sonra otelin sahip olduÄŸu balonlar da satılıyor. Böylece iÅŸlerini yitiren Kaili ile Lars ülkelerine dönme hazırlığı yapmaya baÅŸlıyorlar.
Bugün Museum Hotel’in sahibi olan Ömer Tosun, bu aÅŸamada Kaili ve Lars’a ortaklık teklif ederek Kapadokya’da ilk balon firmasının kurulmasını saÄŸlıyor. Ömer Tosun sonraki yıllarda firmanın ortaklığından ayrılıyor, ancak 1990 yılında Kapadokya Balloons adıyla kurulan firma bugün de Kapadokya’da uçuÅŸlarını sürdürmeye devam ediyor. 1997 yılında 1. Dünya Hava Oyunları, THK’nın ev sahipliÄŸinde Türkiye’de düzenleniyor. Balon yarışmalarının Kapadokya’da organize edildiÄŸi oyunlar, 7 ayrı bölgede 16 havacılık dalında yapılıyor. Bu organizasyon sonrası Kapadokya’da balonculuk hızlı bir geliÅŸme içine giriyor.
2000’li yıllarla birlikte, Halil Özarslan’ın sahibi olduÄŸu Göreme Balloons, Hasan Ezel’in sahibi olduÄŸu Ez Air Balloons ve Mustafa Halıcı’nın sahibi olduÄŸu Kaya Balloons firmaları kuruluyor. 2005 yılında Ä°smail KeremoÄŸlu, Neil Robertson ile birlikte Sultan Balloons’u kurarak uçuÅŸlara baÅŸlıyor. 2006 yılında Halil Uluer, çok sayıda balondan oluÅŸan filosu ile Kapadokya’nın en büyük firması olan Anatolian Balloons’u kuruyor. DuyduÄŸumuza göre 2008 yılı içinde yeni bazı firmalar da kuruluÅŸlarını tamamlayarak bu kervana dahil olacaklar. Bütün bu geliÅŸim, ülkemizde Kapadokya’nın artık balon uçuÅŸları ile özdeÅŸleÅŸtiÄŸini ve Kapadokya adının balon konusunda bir marka haline geldiÄŸini gösteriyor. Bu aÅŸamada kanımızca sayının deÄŸil ama kalitenin artırılarak bu markanın bir dünya markası haline dönüştürülebilmesi gerekiyor.
Not: Bu yazı Peribacası Kapadokya Kültür ve Tanıtım Dergisi’nin Mayıs 2008 sayısında yayınlanmıştır. Derginin telif hakları ile korunmaktadır. Hiçbir ÅŸekilde kopyalanamaz.
www.cappadociaexplorer.com