DÜNYAYI OTOSTOPLA TURLAMAK
Yazan: Ayça Olcaytu İşçen
Mayıs 2008
Dünyayı gezmeyi kim istemez? Farklı yerler görmek, yeni insanlarla tanışmak ve ilginç kültürler tanımak herkesin hayalidir. Bu hayalin peşinden gidenlerin çoğu son derece evcil yöntemleri ve turistik eylemleri seçerken, damarlarında gezgin kanı akanlar işin biraz da macerasına kaçar; bisikletle, yürüyerek, yelkenliyle, balonla, hatta otostopla dünya turu yapanlara rastlanmıştır. Ne şanslıyım ki bu gezginlerden biriyle tanıştım; Jeremy Marie. Dünyayı otostopla gezen ve ocak 2008’i Türkiye’de geçiren 24 yaşındaki Fransız Jeremy’nin Kapadokya izlenimlerini sizlerle paylaşmak için sabırsızlanıyorum.
Soğuk bir kış günü, Kanal B’deki ‘Biz Bize’ programına konuk olarak katılmak üzere sabahın erken saatlerinde yola düştüğümüzde programın diğer konuğu, gezgin Jeremy Marie’nin Kapadokya gezisine yön vereceğimiz aklımızdan dahi geçmiyordu. Ülkesinde turizm eğitimi almış olan Jeremy, programa, Türkiye’de arabasına otostop yaptığı Doç. Dr. Remzi Erdem sayesinde gelmişti. Dünya turuna çıktığı günden bu yana ilk kez bir televizyon programına konuk olacağı için sevinci gözlerinden okunan bu temiz yüzlü, ufak tefek gençle tanışınca, böyle bir maceraya nasıl cesaret edebildiğini düşünmeden edemedim. Dünya bunca kötülükle doluyken, bu halim selim arkadaş nasıl olup da böyle bir şeye cesaret etmişti? Acaba yeterince parası olmadığı için mi otostopu seçmişti? Program arasında, sunucu Ayşe Gaye Tokman benden hızlı çıktı ve kibarca endişesini dile getirdi. Gelen cevap çok netti; parasızlıktan değil, verdiği özgürlük duygusu nedeniyle otostopu seçmişti. Amacı gittiği ülkelerde yerel halkla doğrudan ilişki kurabilmek, kültürlerini tanıyabilmekti. Tarih, arkeoloji, doğadan daha çok işin bu yönü onu ilgilendiriyordu. Zaten otostopun temel felsefelerinden biri de bu değil miydi?
Programın akışı sırasında Jeremy’nin Kapadokya’ya da uğrayacağını öğrenmiştik. Programa telefonla bağlanan Mustafapaşa Belediyesi Başkanı Mustafa Özer ve Kapadokya Bebek Müzesi’nin sahibi Sibel Radiye Gül onu davet etmişlerdi. Bize, gezinin organizasyonuna yardımcı olmaktan başka bir iş kalmamıştı. Jeremy’nin mutlaka Güzelyurt’u da görmesi gerektiğine inandığımızdan, Güzelyurt Kaymakamı Ramazan Yıldırım ve Turizm Danışma Görevlisi Pınar Sağlam ile de iletişime geçip, görevimizi tamamladık. Artık Jeremy’nin izlenimlerini merakla bekleyebilirdik.
Güzelyurt’ta kahvaltı
Jeremy’nin ilk durağı Aksaray Güzelyurt olmuş. Tam da o günlerde bölgede program yapmak üzere bulunan TRT ekibine dahil olup bölgeyi iyice gezmiş; Cami Kilise, Sivişli Kilise, Yüksek Kilise, Kızıl Kilise, Manastırlar Vadisi, Gaziemir Yeraltı Şehri, Ihlara Vadisi, Belisırma… İlçedeki evlerden birine sabah kalvaltısı için konuk olup geleneksel lezzetleri de tatmış. Güzelyurt’tan sonra Nevşehir’e geçerek, Kaymaklı Yeraltı Şehri’ni ve Mustafapaşa Belediyesi Basın Sorumlusu Birol Malçok’un rehberliğinde Göreme, Ürgüp, Mustafapaşa, Uçhisar, Avanos, Çavuşin, Zelve, Paşabağları’nı gezmiş. Tabii ki hızlandırılmış bir turla.
Uçhisar Kalesi’nden Kapadokya’ya bakış
Özellikle doğasından etkilendiği Kapadokya’ya Uçhisar Kalesi’nden bakmaya doyamadığını söylüyor. Onu en çok etkileyen doğal güzelliklerden biri de Göreme’yi çevreleyen peribacaları olmuş. Kayaların, peribacalarının günün her saati değişen görüntüsüne hayran kalmış. Mustafapaşa ve Güzelyurt’un eski evlerinden çok etkilenmiş. Ama yine de Kapadokya deyince aklında yer edeni şöyle özetliyor: “İnsanların doğal konukseverliği, yüzlerinden eksilmeyen gülümsemeleri, bölgenin sessizliği huzur veriyor ve insan burada kendini çok özgür hissediyor.” Kapadokya’da geçirdiği dört günün kendisine yetmediğini de belirten Jeremy “Dünya turumun son bölümünde tekrar Türkiye’de olacağım; yaklaşık 3 yıl sonra. O zaman Kapadokya’da daha uzun süre kalmak, özellikle vadilerde yürümek ve balona binmek istiyorum” diyor.
Tanımaktan keyif duyduğumuz gezgin Jeremy ile üç yıl sonra tekrar buluşacak olmak bana heyecan veriyor. Kimbilir belki birlikte vadilerde yürür, Kapadokya’nın az bilinen köşelerine otostopla keşif gezileri düzenleriz.
Jeremy Marie’nin Otostopla Dünya Turu Projesi
Tura Avrupa’dan başlayan Marie, İtalya, Slovakya, Hırvatistan, Bosna Hersek ve Makedonya üzerinden Türkiye’ye geldi. Planında bir değişiklik olmazsa Türkiye’den sonraki durakları sırasıyla; Suriye, Ürdün, Mısır, Doğu Afrika kıyısı, Güney Amerika ülkeleri, A.B.D., Kanada, Alaska, Yeni Zelanda, Avustralya, Malezya, Filipinler, Japonya, Çin, Hindistan, Pakistan, İran ve tekrar Türkiye üzerinden Fransa. Bu turu tamamlaması yaklaşık 3 yılını alacak.
Deniz ulaşımı da dahil olmak üzere tüm etapları otostopla katedecek. Bindiği her aracı sayı olarak kaydeden Jeremy’nin, turu kaç araç kullanarak gerçekleştirdiğini de öğrenmiş olacağız. Gittiği yerlerde, internetteki çeşitli gezi siteleri aracılığıyla tanıştığı insanların evlerinde kalıyor. Kendisine sponsor olan kuruluşlar da bulunuyor.
Turunu etap etap web sitesine aktaran Jeremy, Fransa’ya dönünce tüm deneyimlerini ve gözlemlerini ilkokul çağındaki çocuklarla paylaşacak. Bir amacı da çocuklara gezginliği sevdirmek.
Ayrıntılı bilgi için: www.tour-du-monde-autostop.fr
Türkiye linkleri: http://www.tour-du-monde-autostop.fr/carnet_de_bord-details_en.php?id=16
http://www.tour-du-monde-autostop.fr/carnet_de_bord-details_en.php?id=17
Jeremy Marie ile tanışmamızı sağlayan Kanal B TV’den Murat Girgin’e çok teşekkür ederiz.
Not: Bu yazı Peribacası Kapadokya Kültür ve Tanıtım Dergisi’nin Mayıs 2008 sayısında yayınlanmıştır. Derginin telif hakları ile korunmaktadır. Hiçbir şekilde kopyalanamaz.
www.cappadociaexplorer.com