AKSARAY-GÃœZELYURT
Yazan: Ayça Olcaytu İşçen
Mayıs 2008
DoÄŸanın kışa hazırlandığı bir sonbahar günü, sararmadan önce kızaran yaprakların, sessizce akan derenin, kayaların, heybetli Hasan Dağı’nın baÅŸ döndüren görüntüsüyle arkadaÅŸ, tarihin merak uyandıran izlerini takip ederek yürüdüğümüz Kızıl Kilise-Manastırlar Vadisi parkuru, sanki Ihlara Vadisi’nin küçük bir benzeri.
Mayıs 2007’de dergi ve rehber çalışması için Aksaray’ın Güzelyurt ilçesine gittiÄŸimiz ilk gün, ilçe merkezinin 2 km kadar güneybatısından baÅŸlayan Manastırlar Vadisi’ni de gezmiÅŸ ve buraya ‘Küçük Ihlara Vadisi’ ismini takmıştık. Çünkü, bir derenin iki yanında gökyüzüne doÄŸru uzanan kaya duvarlarına oyulmuÅŸ kiliseler ve ilkbaharın coÅŸkusuyla yeÅŸilin çeÅŸitli tonlarına bürünmüş aÄŸaçlarla dolu vadiyi görünce, Ihlara Vadisi’nin küçük bir benzeriyle karşı karşıya olduÄŸumuzu hissetmiÅŸtik. O gün, uzunluÄŸu 4 km olan vadinin tamamını yürüyememiÅŸ, ama Kapadokya’da trekking yapmak istediÄŸimiz parkurların arasına almıştık. Bu planımızı gerçekleÅŸtirmek için Güzelyurt’ta turizm adına önemli çalışmalar yapan Kirkit Seyahat Acentası’nın sahiplerinden Osman Diler ile görüştük. Kendisi de doÄŸa meraklısı olan Osman Bey, bu planımızı heyecanla karşılayarak bölgedeki trekking ve atlı safari parkurlarından birinin zaten Kızıl Kilise’den baÅŸlayıp Manastırlar Vadisi’ne uzandığını, Güzelyurt Göleti’nin etrafını dolaÅŸtıktan sonra Yüksek Kilise’de son bulduÄŸunu anlattı. Uzun bir sohbetten sonra karar verilmiÅŸti; en az Ihlara Vadisi kadar keÅŸfe deÄŸer ama pek bilinmeyen bu parkuru yürüyerek dergimizde tanıtacaktık.
14 Kasım 2007 günü öğlen vakti, Kirkit Seyahat Acentası’nın deneyimli rehberi Celil Dindoruk’un peÅŸine Güzelyurtlu dostlarımızla birlikte düştük. Güzelyurt Turizm Danışma Bürosu’nun çalışkan görevlisi Pınar SaÄŸlam’ın yaptığı duyuru hemen muhatabını bulmuÅŸ, bu parkuru merak edenlerin büroya gelmesi sadece birkaç dakika almıştı. Bölgede turizmin geliÅŸmesi için önemli çalışmalar yapan Güzelyurt Kaymakamı Ramazan Yıldırım’ın yardım eli bize burada da uzandı. Kaymakamlığın aracıyla ilçeden 6 km uzaklıkta bulunan Sivrihisar Köyü’ne, oradan da 1 km ilerideki Kızıl Kilise’ye gittik. Yürüyüşümüze baÅŸlamadan önce, uçsuz bucaksız, bomboÅŸ bir alanda yüzyıllardır tek başına onurla dikilen Kızıl Kilise’yi bir kez daha inceledik. 6. yy’da taÅŸtan yapılmış bu etkileyici kilisenin restorasyon çalışmalarının baÅŸlaması hepimizi sevindirdi.
Adımlarımızı atmaya baÅŸladığımız noktada rakımı 1770 m olarak ölçtük. Yaklaşık yarım saat sonra bir çeÅŸme başında ilk molamızı verdik. Patikasız, taÅŸlı bir alanda ilerleyerek, sonbaharın bütün güzelliÄŸiyle önümüzde uzanan Manastırlar Vadisi’ne ulaÅŸtığımızda rakım 1400 metreydi. AÄŸaçların sarı, kırmızı, yeÅŸil yaprakları hafif bir rüzgarda sallanmaya baÅŸladığında ortaya çıkan ışıltı öylesine hayranlık vericiydi ki yer yer durup izlemeden edemedik. Rehberimiz Celil Bey bu kısa molalarda vadiyle ilgili sorularımızı yanıtlıyor, karşılaÅŸtığımız bitkileri tanıtıyor, ilginç bilgiler veriyordu. ÖrneÄŸin, her yıl 6 Mayıs’da düzenlenen Hıdrellez Åženlikleri Manastırlar Vadisi’nde kutlanıyormuÅŸ.
Tarihle zenginleşen yürüyüş
Tarihle baÅŸlayan trekking doÄŸayla devam etmiÅŸ, her ikisinin birarada bulunduÄŸu vadide doyumsuz olmaya baÅŸlamıştı. Karşımıza ilk önce sol tarafımızdaki kaya bloÄŸunda yer alan Kömürlü Kilise çıktı. Arkasından, bu kez saÄŸdaki kaya duvarında bulunan Kalburlu Kilise’yi gezdik. DeÄŸiÅŸik süsleme unsurları ile etkileyici olan bu kilise vadinin hemen hemen sonunda yer alıyor.
Kalburlu Kilise’den çıktığımızda yürüyüşe baÅŸlayalı 1 saat 45 dakika olmuÅŸtu ve bu noktada bir karar vermemiz gerekiyordu. Ya AÅŸağı Mahalle yönünde düz ilerleyerek yaklaşık 45 dakika sonra ilçe merkezine inecek, ya da sola doÄŸru kıvrılıp, tahmini 3 saat sonra 1991’de inÅŸa edilmiÅŸ Güzelyurt Göleti’ne, oradan da Yüksek Kilise’ye giderek yürüyüşü bitirecektik.
Biz ilk seçeneÄŸi tercih ederek, yolumuzun üzerinde, saÄŸ tarafta bulunan ve Güzelyurt kiliseleri içinde freskleri en iyi durumda bulunan Cafarlar Kilisesi’ne girdik. Bu kiliseden yaklaşık 150 m sonra karşımıza Koç Kilisesi çıktı. Kilise içinde, ayakta duran iki figürün resmedildiÄŸi bir freskteki figürlerin giysilerindeki gösteriÅŸ ve inciler üzerine küçük bir sohbetten sonra sola dönerek Güzelyurt’un en büyük kilisesi olan Cami Kilise’ye ulaÅŸtık. Çan sesinin 3 saat uzaklıktan duyulmasıyla ünlü olan kilise, 1924 mübadelesinden sonra camiye çevrilmiÅŸ. Kilisenin yanından çarşıya çıkan Hengameci Sokağı’na girip, eski ev kalıntılarıyla donanmış taÅŸ yolda ilerlerken, artık kullanılmayan bezirhaneye de bir göz attık.
Turizm Danışma Bürosu’nda sonlanan bu doÄŸa ve tarihle harmanlanmış yürüyüşümüzü, ilk fırsatta bir ilkbahar günü yinelemek istiyoruz. Çünkü, Manastırlar Vadisi’nin ilkbaharda da en az bu kadar keyif verici olacağını artık biliyoruz.
Kirkit Seyahat Acentası
Uzun yıllardır Kapadokya’da hizmet veren Kirkit Seyahat Acentası, bölgede yarım günden 15 güne kadar deÄŸiÅŸen sürelerde turlar organize ediyor. Kültürel turlar kadar doÄŸa turlarına da önem veren Kirkit, baÅŸta trekking, atlı safari olmak üzere daÄŸ bisikleti ve Kızılırmak üzerinde kanoraft etkinlikleri de düzenliyor. Bünyesinde bulunan, Aksaray-Güzelyurt’daki Karballa Hotel, Avanos’daki Kirkit Pansiyon, Kirkit At ÇifliÄŸi ve Kirkit Halı sayesinde misafirlerine Kapadokya’yı en iyi ÅŸekilde tanıtmaya çalışıyor. Acentanın, Türkiye genelinde düzenlediÄŸi diÄŸer organizasyonlarda ise kültürel ÅŸehir ve bölge turları, deniz sporları ile mavi yolculuk ön plana çıkıyor. Dileyenler, bu seçeneklerden kendilerine özel programlar düzenlenmesini de talep edebiliyorlar.
Ayrıntılı bilgi için: www.kirkit.com/tr/ www.kirkitadventure.com
Tel: 0384-511 32 59 e-posta: avanos@kirkit.com
Not: Bu yazı Peribacası Kapadokya Kültür ve Tanıtım Dergisi’nin Mayıs 2008 sayısında yayınlanmıştır. Derginin telif hakları ile korunmaktadır. Hiçbir ÅŸekilde kopyalanamaz.
www.cappadociaexplorer.com