English
Menü
Kapadokya Rehberi
Peribacası Dergisi
Peribacası Kapadokya Yayınları
Kapadokya Firmaları
Kapadokya Fotoğrafları
Kapadokya Fotoğrafçıları
Kapadokya Haritaları
Kapadokya Karikatürleri
Kapadokya ve Sanat
Kapadokya Yazıları
Kapadokya Yayın Arşivi
Kapadokya Efemera ArÅŸivi
Kapadokya Video-Film ArÅŸivi
Sosyal Medya Adreslerimiz
Sivil Toplum Kuruluşları
Önemli Telefonlar ve Linkler
Site Güncellemeleri
Belge ve FotoÄŸraflarda Kapadokya
Firma Arama
Åžehir
İlçe-Belde
Hizmet Alanı
Firma
Anket

Sanat ve müzik festivalleri Kapadokya'ya olan ilginin artmasını sağlıyor mu?
       
Evet.
Hayır.
Mail List
Yeni Kayıt
Åžifremi Unuttum

MÃœLKÄ°YE BÄ°NNAZ TAÅžER

MÃœLKÄ°YE BÄ°NNAZ TAÅžER

FOLKLORÄ°K DEÄžERLERÄ°MÄ°ZÄ° SANATLA YOÄžURAN ELLER

Yazan: Ayça Olcaytu İşçen
Mayıs 2009

Yaratmak öylesine kuvvetli bir içgüdüdür ki hiçbir engel tanımaz; er ya da geç sahibini ele geçirir ve onun yeteneklerini kullanarak eserlere dönüşür. Kendini erken teslim eden ÅŸanslıdır; oysa çeÅŸitli nedenlerden dolayı geç kalmış, engellenmiÅŸ olanların az zamana çok ÅŸey sığdırması gerekir. Bunu baÅŸarmak övgüye deÄŸerdir ama Ãœrgüplü Mülkiye Binnaz TaÅŸer (1929-2002) gibi sanatçılığa 47 yaşında baÅŸlayabildiÄŸi halde kalan 26 yıllık ömründe ÅŸiirden radyo oyununa, resimden yöresel kıyafetli bebek yapımına kadar çok çeÅŸitli dalda eser üreten, sergileyen ve ödüllendirilen insanlar nadide örneklerdir. Ä°ÅŸte onun olaÄŸanüstü sanat yaÅŸamının kısa öyküsü...  

Kayaya oyulmuş dört katlı bir Ürgüp evinde dünyaya gözlerini açan Mülkiye Binnaz Taşer, ilkokulu Ürgüp'de okur. Öğretmen babası Halil Karaşen ve annesi Ayşe Meliha Hanım'ın boşanmalarından sonra ortaokul çağında Ankara'ya, dayısının yanına gönderilir. Konya Polis Koleji'nden mezun dayı Saadettin Arslan Atatürk'ün maiyet polisliğini yapmış biri olarak yeğenini örnek bir Cumhuriyet kızı olarak yetiştirir. Önce Kız Teknik Öğretmen, ardından da Ankara Olgunlaşma Enstitüsü'nü bitirir. Ankara'daki yaşantı onun Ürgüple olan sevgi bağını etkilemez. Yaz tatillerinde mutlaka memleketine gelir; ailesi, dostlarıyla zaman geçirir. 1949 yılında evlenir ve eşi de kendisi gibi Ürgüplü İhsan Taşer'dir.
Ãœrgüplü vatansever Mustafa Fevzi TaÅŸer, -ki onun da olaÄŸanüstü yaÅŸam öyküsü dergimizin AÄŸustos 2008 sayısında iÅŸlenmiÅŸtir- Ä°stanbul Yüksek Ä°ktisat ve Ticaret Okulu'ndan mezun oÄŸlu Ä°hsan'a uzun araÅŸtırmalar sonucunda Binnaz'ı beÄŸenmiÅŸtir. Ziraat Bankası'nda memur olan Ä°hsan Beyle evlendikten sonra Kayseri'ye yerleÅŸen Binnaz Hanım kendini pek de hayal etmediÄŸi bir ortamda bulur. EÄŸitim görmüş, modern yaÅŸamı benimsemiÅŸ ve üretmeye hevesli biri olarak o zamanların Kayseri'sinde ev hanımlığından arta kalan zamanların çoÄŸunu okuyarak geçirir. Önce kızları Serap, ardından oÄŸulları Osman Fevzi doÄŸar. 1959 yılında Ä°hsan Bey'in tayini sayesinde Ankara'ya taşınırlar ama Binnaz Hanım'ın yaÅŸamı artık çocuklarının bakımı ve disiplinli, iÅŸinde mevki sahibi bir eÅŸin yüklediÄŸi sorumluluklarla doludur. EÄŸitiminin ona kazandırdığı becerileri 'ev hanımlığı' çerçevesinde kullanmaktan, sanata olan ilgi ve sevgisini kandırmaktan baÅŸka ÅŸey elinden gelmez. Tek yapabildiÄŸi okumak ve az da olsa yazmaya çaba göstermektir. O yıllarda yazıp, dergilere gönderdiÄŸi ÅŸiirlerle birincilik ödülleri alır. 

Dönüm noktası
Eşinin 1976'daki vefatı ve çocuklarının büyüyüp kendi yollarını çizmeleri onun için bir dönüm noktası olur. Daha önceleri elde etmesi imkansız olan 'zaman'ı ancak 47 yaşında yakalayabilmiştir. Aradaki yılların acısını çıkarırcasına, aynı anda pek çok şeyle ilgilenmeye başlar. Bir yandan Ankara'daki Olgunlaşma Enstitüsü'nde dersler, konferanslar verirken, diğer yandan radyo tiyatrosu saati için oyunlar yazıp, resimler yapar. Folklora olan ilgisinin artmasıyla, özellikle geleneksel giysilerle ilgili yaptığı araştırmaları topladığı makaleleri Kültür Bakanlığı tarafından yayınlanır.
Yöresel kıyafetli bebekler yapmaya başlaması da bu döneme rastlar. Önce çalışacağı yöreyi ayrıntılarıyla araştırır; çünkü en önemli hedefi her şeyin orijinal olması ve bebeğin ait olduğu yöreyi eksiksiz yansıtmasıdır. Yurdun dört bir tarafına yaptığı gezilerde kimi zaman cüzdanındaki son kuruşa kadar harcayarak yaşı 300'ü bulan antika kumaşlar, kıyafet ve örtü parçaları, nazarlıklar, oyuncaklar toplar. Köylülerle sohbet ederek derlediği gelenek ve göreneklerle ilgili bilgileri araştırmalarıyla destekler. Sadece oyuncaklar konusunda yaptığı araştırmaları 11 yıl süren Taşer'in yurdun dört bir yanından derleyerek uyguladığı 170 ayrı konulu toplam 238 oyuncak 1988 yılında TRT'de tanıtılır, 1989'da da Ankara Radyosu'na konuk olur. Taşer, sonraki yıllarda pek çok kez TRT televizyonu ve radyosunda programlara, canlı yayınlara davet edilir.
Nazarlıklar ve tılsımlarla ilgili 1981'de Ä°ÅŸ Bankası Sanat Galerisi'nde açtığı sergi, bu konuda çalışmalar yapan üniversitelerin yoÄŸun ilgisiyle karşılaşır. Yine aynı yıl Ankara'daki Türk Amerikan Kültür DerneÄŸi'nde açtığı, el iÅŸlemeleri, seramik, vitray, aÄŸaç kaplama, bakır, pirinç çalışmalarından oluÅŸan toplam 200 parçalık sergisi pek çok kiÅŸi tarafından gezilir, gazetelere haber yapılır. 

Dünyayı dolaşan Anadolu bebekleri
M. Binnaz Taşer'in yaptığı bebekleri incelediğinizde sadece iyi bir araştırmanın ürünü değil, birer sanat eseri olduklarını görürsünüz. Marifetli elleriyle yaptığı bebeklerin zarafetine ve içliğine kadar kat kat diktiği kıyafetlerin güzelliğine bakmaya doyamazsınız. Sayısı 200'ü geçen bu bebekler Kültür Bakanlığı bünyesinde pek çok yerde sergilenme fırsatı bulmuş. Kimisi de yurt dışından gelen bakanlara, milletvekillerine hediye edilmiş; hatta yurtdışındaki müzelerde sürekli olarak sergilenmeye başlamış. Taşer'in 8 bebeği, Tük Kadınını Güçlendirme Vakfı Başkanı olan Semra Özal'ın girişimiyle 1989'da dünyanın önemli müzelerinden biri olan Paris L'Homme Müzesi'ne gitmiş. Hindistan'daki Yeni Delhi Bebek Müzesi'nde de 20 bebek sergileniyor. Almanya, Polonya ve Marsilya'dan sergi, Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan yarışma daveti alan Taşer, Kars-Ani bebeğiyle katıldığı 1. Folklorik Kıyafetli Yapma Bebekler Yarışması'ndan (1986) ödülle dönmüş.
Kanuni Sultan Süleyman Sergisi'nden Sadberk Hanım Müzesi'ne kadar pek çok talipli daha çıkmış bebekler için, ama bunca yıl emek verdiği bebeklerin zarar görmesinden korkan Taşer pek gönüllü olmamış dizinin dibinden ayrılmalarına. Yine de bebeklerinin bir bölümünün Türkiye'den resmi görevle gidenler tarafından ya da bakanlıklar aracılığıyla Japonya, İsviçre, Norveç, Macaristan, Almanya, Rusya ve A.B.D. gibi pek çok ülkenin devlet erkanına hediye olarak götürülmelerine engel olmamış.
 
Bebekler Asmalı Konak'ta sergileniyor
M. Binnaz Taşer'in vefatından sonra oğlu Osman Fevzi Taşer, kalan bebeklerin Kapadokya'da daimi olarak sergilenebilecekleri bir mekan arayışına girmiş. Sonunda en ideal yerin Ürgüp'teki Asmalı Konak olduğuna karar vermiş. Konağın sahibi Nermin Alyamaç'ın sıcak yaklaşımı sayesinde 55 bebek 2004 yılından bu yana orada sergileniyor. Asmalı Konak ziyaretçileri bebek müzesini ücretsiz gezebiliyorlar. Bebek Müzesi'nin içinde Taşer'in nazarlık koleksiyonundan bazı parçalar da sergileniyor.
Ürgüp'e gelip bu eşsiz müzeyi gezmek, Anadolu'nun zenginliklerine bir kapı aralamanızı sağlayacak kuşkusuz. Ancak, geç başladığı sanat yaşamında çok şey üretmeyi başarmış M. Binnaz Taşer'in sanatçı ruhuna dokunmak sizi belki daha fazla etkileyecek.

Asmalı Konak Tel: (384) 341 89 30 - 31

Not: Bu yazı Peribacası Kapadokya Kültür ve Tanıtım Dergisi’nin Mayıs 2009 sayısında yayınlanmıştır. Derginin telif hakları ile korunmaktadır. Hiçbir ÅŸekilde kopyalanamaz.
www.cappadociaexplorer.com

Okunma Sayısı Okunma Sayısı: 6958 Eklenme Tarihi Tarih: 2009-06-18

Antalya
Antalya
Bodrum
Bodrum
Bursa KeleÅŸ
Bursa KeleÅŸ
Bursa KeleÅŸ
Bursa KeleÅŸ
Çanakkale
Çanakkale
Isparta
Isparta
Ä°stanbul
Ä°stanbul
Ä°zmir Kozak
Ä°zmir Kozak
Ä°zmir kozak
Ä°zmir kozak
Ürgüp
Ürgüp
Ürgüp Gelin
Ürgüp Gelin
Türk Amerikan Derneği-Sergi, 1981
Türk Amerikan Derneği-Sergi, 1981


NevÅŸehir Hava Durumu
Seçimi Hatırla
İl Seç
İstatistik
Toplam : 90276449 ziyaretçi
Bugün : 4037 ziyaretçi
Dün : 59798 ziyaretçi
S. Yükleme Süresi : 0.38 sn

toplu mail


Copyright 2009 - Tüm hakları saklıdır. Sitemizdeki tüm fotoğraf, yazı, doküman ve düşünce ürünleri 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında korunmaktadır. Kaynak gösterilerek dahi kopyalanamaz. Aksine davrananlar hakkında avukatımız aracılığı ile hukuki takibat yapılacaktır.
 

cappadocia@cappadociaexplorer.com