English
Menü
Kapadokya Rehberi
Peribacası Dergisi
Peribacası Kapadokya Yayınları
Kapadokya Firmaları
Kapadokya Fotoğrafları
Kapadokya Fotoğrafçıları
Kapadokya Haritaları
Kapadokya Karikatürleri
Kapadokya ve Sanat
Kapadokya Yazıları
Kapadokya Yayın Arşivi
Kapadokya Efemera ArÅŸivi
Kapadokya Video-Film ArÅŸivi
Sosyal Medya Adreslerimiz
Sivil Toplum Kuruluşları
Önemli Telefonlar ve Linkler
Site Güncellemeleri
Belge ve FotoÄŸraflarda Kapadokya
Firma Arama
Åžehir
İlçe-Belde
Hizmet Alanı
Firma
Anket

Sanat ve müzik festivalleri Kapadokya'ya olan ilginin artmasını sağlıyor mu?
       
Evet.
Hayır.
Mail List
Yeni Kayıt
Åžifremi Unuttum

Ercan Kesal, Avanos’u “Cin Aynası”nda anlatmaya devam ediyor

Ercan Kesal, Avanos’u “Cin Aynası”nda anlatmaya devam ediyor

Avanoslu doktor, yazar, senarist ve oyuncu Ercan Kesal, yeni kitabı “Cin Aynası”nda Avanos’u anlatmaya devam ediyor. İletişim Yayınları’ndan çıkan 292 sayfalık Cin Aynası, Ercan Kesal’in bazıları daha önce okurla buluşmuş yazılarının derlenmesinden oluşuyor. Kitabının “Girizgâh”ında “Galeano'dan ilham alırsam; birlikte kurtulmak için ve yeniden buluşabilmeyi ümit ettiğim için yazıyorum. Kederlerimi, iç sıkıntılarımı ve başkalarında da fark ettiğim acıları anlatmak için yazıyorum. Kendime acı vereni açıklamak, içimde büyüyen sevinci ve coşkuyu da hemen paylaşmak için yazıyorum.” diyen Kesal’in 2013 yılında yayımlanan “Peri Gazozu” isimli kitabı da Avanos’tan izler taşıyordu.

“Cin Aynası”nda, “Peri Gazozu” kitabının izinde, insan halleri üzerine okuruyla sohbet eden yazar, “kendi kendimizle derdimizin” sır katipliğini yapıyor. Kitap şu yazılardan oluşuyor:

Girizgâh

VAR GİT ÖLÜM

Beni Öldürdüler Kardeşim

Ahlâk Utanmayı Bilmektir

Ayazmanın Yılanı

Çocuk Faşizmi Yanağında Tanır!

Çocuklara Kıymayın Efendiler

İyi Süt, Kötü Süt Kalplerimiz Mezar Yeri

KuÅŸak

Dünyanın Sonu

Linç

Ne Düşürür Ateşimizi?

Roboski’nin Katırları, Şahitlerimiz

Sustuğumuz Yerden Kanıyoruz

Tanık

Yalnız Kuşun Yazgısı

Ölümüne Seversen Ölürsün

PROMETHEUSÂ’TAN BUGÃœNE

Genç Ölmek

Dersimiz Faşizm, Günlerden Gezi

Kesmik BuÄŸday

Evet, Ne Çıkar Siz Bizi Anlamasanız da?

Ölüm Ölür, Biz Ölmeyiz

ANALARDIR ADAM EDEN ADAMI

Anne, Kalk Eve Gidelim

Bize Nasip Değil, Ecelnen Ölmek

Biri Konuşunca Aydınlık Oluyor

Camekândaki Çocuklar

Analardır Adam Eden Adamı

Yollara Atılan Taşlar Bahane

IÅžIKLA KARANLIK ARASINDA

Cama Çarpan Kuş

Devrim Ä°nat Etmektir

İvo Andriç, Babam, Emir Kusturica, Natalie Portman, Binoche ve Sinema

Duende 

Eski Bir Gazetecinin Evrak-ı Metrukesi

Hayatı Haiku Gibi Yaşayanlar

Köyde Sucuk Salgını

Bir FotoÄŸrafın Kerameti 

İnanç Bir Deli Çay ki Yeşertir Bir Gün Çölü

İnsanın Kaynağı Kendi Ruhudur

Rüyana Sahip Çık, Çalmasınlar

Pasolini ve Hasan Hüseyin Abi

Yaşar Kemal’i Nasıl Bilirdiniz?

Soma Treni

ARTÄ°STLÄ°K YAPMAYAN ARTÄ°STTÄ°R

Çeko, Ciguli ve Cannes

İyi Filmler Dünyayı Değiştirir

Kurmaca ve Gerçek

Neyin Filmi Çekilir ya da Niye Film Çekilir?

Artistlik Yapmayan Artisttir

NOTLAR

Cin Aynası’nın “Girizgâh”ı ise şöyle:

Bazen, intiharın eşiğindeki birini dikkatle dinleyip ona yol gösterirsin, ki bu hekimlik sanatıdır; bazen başka bir hayatın mümkün olduğu rüyasını yaşadığın bir meydanı terk etmezsin, ki bu direnme sanatıdır; bazen de geçip giden bir zaman parçasını kamerayla mühürleyip kaydedersin, ki bu da herhalde sinema sanatıdır.

Hepsi, “yaşama sanatının” parçası, tamamlayanı ve ona dairdir.

Aslolan hayattır!

Sinema, edebiyat ya da tüm yaratıcı sanat dalları, kişinin kendini gerçekleştirmesinden başka bir meseleye hizmet etmez. Her seferinde, cevabını nihayet (!) bulduğumuzu zannettiğimiz varoluşsal sorularımızın bitmek bilmeyen arayışlarıdır hepsi de. Ün, şan, şöhret, para, ölümsüzlük, itibar gibi kavramların en baştan “çöp” olduğunu söylememe gerek yok zannederim.

Kendimizle olan derdimiz önemlidir ama. Filmler ya da kitaplar dünyayı değiştirmiyor çünkü, filmi seyrettikten, kitabı okuduktan sonra duyguları harekete geçerek dönüşen insanlar değiştirebiliyor. Bu yüzden “kendimizi değiştirmeden dünyayı değiştiremeyiz” ve bu yüzden “ne söylediğimiz” kadar önemli olan bir başka husus da “nasıl söylediğimiz”dir.

Hekimlik için olmazsa olmaz kurallardan birincisi hastanın “sır kâtibi” olmaktır. Yazar ya da hekim kimliğimle yaptığım iş, sır kâtibi olarak biriktirdiklerimi, sırra iman ederek ve onların arzuhalcisi olduğumu bilerek, yeniden yazmak olmuştur.

Yazarlık, arzuhalcilik midir o zaman?

Arzuhalciye derdini anlatan köylü, az önce anlattıklarını bir de arzuhalcinin ağzından dinler, bakalım olmuş mu diye.

Lafın ortasında dizlerine vurup ağlamaya başlar köylü: “Vay benim başıma neler gelmiş de görenim, bilenim yok!”

Yaşar Kemal’in mesleğe adımını attığı ilk işin “arzuhalcilik” olduğunu biliyorsunuz. Aslında ölünceye kadar aynı işi yapmış da diyebiliriz. İnce Memed, eşkıya olmaya mecbur edilmiş yetim Memed’in arzuhalidir.

Sinop Cezaevi’ne girdiğinde on dokuz yaşında ilkokul terk bir delikanlı olan Kerim Korcan’ın on yıl boyunca cezaevinde yaptığı işlerden birisi de mahkûmların dilekçelerini yazmak olmuştur. İşte bu yüzden Tatar Ramazan, mazlumun yanında duran, cezaevi idaresine, koğuş ağalarına, uyuşturucuya karşı çıkan, kendi deyimiyle “bu oyunu bozmak” isteyen Arap’ın arzuhalidir.

Niye yazıyorum?

“Kimsenin birbirine acımadığı, birinin ötekine yardım etmeyi aklından dahi geçirmediği soğuk ve umutsuz bir dünyada” yaşıyoruz. Yalnızlıktan korktuğumuz ama sürekli yalnız kalmaya çalıştığımız, yalnızlığımızın yetmediği ve bitmediği bir çağdayız.

Ama, kendimizi ve birbirimizi tanımaya gayret etmekten başka çıkar yolumuz da yok.

Galeano’dan ilham alırsam, “birlikte kurtulmayı ve yeniden buluşabilmeyi ümit ettiğim” için yazıyorum. Kederlerimi, iç sıkıntılarımı ve başkalarında da fark ettiğim acıları anlatmak için yazıyorum. Kendime acı vereni açıklamak, içimde büyüyen sevinci ve coşkuyu da hemen paylaşmak için yazıyorum.

Sokaktan duyduğum cümleleri “cesaret ve kehanetle bezeyip yeniden asıl sahiplerine gönderdiğimde” onlardan gelecek işaretin merakıyla yazıyorum.

Yazdıklarımın kaynağı nedir?

Bütün yazdıklarımın kaynağı deneyimlerimden başkası değildir.

Asıl soru, bunlarla nasıl bir ilişki kurduğum. Eğilip her seferinde baktığım uçurum, içimdeki “derin karanlık”tan başka bir şey değil. Bu yüzden ne yaparsam yapayım, her şey, belleğime yer etmiş karmakarışık bir malzemenin yeniden düzenlenip üretilmiş bir tezahürüdür. Yaşadıklarım, gördüklerim, duyduklarım ve okuduklarımdan bende kalanları “yeniden icat ederek” yazıyorum.

Geçmişe duyduğum özlemle mi yazıyorum? Eskiye, çocukluğuma, ilk gençliğime, kasabama duyduğum bir hasret mi bu? Hiçbir zaman yeniden var olmayacağını ve tekrarlanamayacağını iyi bildiğim bir masumiyet duygusu mu aradığım?

Okunma Sayısı Okunma Sayısı: 47456 Eklenme Tarihi Tarih: 2016-11-06

    Nadide GürcüoÄŸlu’nun resim sergisi Venessa Pansiyon’da açıldı

    NEÃœ 1. Uluslararası Halkoyunları Festivali gala gecesiyle sona erdi

    Y. Murat Özgüç, NEÃœ’nün giriÅŸimcilik seminerlerinde konuÅŸma yapacak

    NEÃœ Avanos MYO, ilk mezunlarının eserlerini sergileyecek

    Sultan Sazlığı Milli Parkı’nın tanıtılması için fotoÄŸraf yarışması düzenlendi

    NEVKAM Kütüphanesi ve Uygulamalı Halkbilimi Müzesi açılıyor

    Ankara’daki Avrupa Günü kutlamalarında Kapadokya da yer aldı

    Voyager Seyahat Rehberi dergisi Kapadokya’ya 18 sayfa ayırdı

    Yunanistan Devlet Televizyonu ERT-3 MustafapaÅŸa’da çekim yaptı

    NevÅŸehir Tarih ve Kültür Sempozyumu bildirileri 8 cilt halinde yayınlandı

    KMYO’da mezuniyet sevinci

    ERÃœ ve NEÃœ’den 1. Uluslararası Talas ve Kapadokya Atçılık Sempozyumu

    Valilik, Murat E. Gülyaz’ın “Kapadokya-NevÅŸehir” kitabını yayınladı

    NEÃœ Avanos MYO’nun ‘1. Seramik, Cam ve Çini Sergisi’ açıldı

    Turist RehberliÄŸi Meslek Kanun tasarısı TBMM Komisyonu’ndan geçti

    MustafapaÅŸa Belediyesi ile Timya Sanat Grubu resim festivali düzenliyor

    Aksaray, Tarihi Kentler BirliÄŸi toplantısına ev sahipliÄŸi yapacak

    Klasik Keyifler dördüncü kez Kapadokya ile buluÅŸuyor

    Kapadokya Bisiklet Turu kayıtları devam ediyor

    Sırplar Kapadokya’da yemek ve gezi programı çekti

    UNESCO ve NEÃœ’den Kapadokya DoÄŸal ve Kültürel Mirası Çalıştayı

    Restorasyonu tamamlanan Aziz Nikolas Manastırı bir festivalle açılıyor

    ‘4. Kanyon Åžarap Tadım Günleri’nde Kapadokya ÅŸarapları da tanıtılacak

    Ressam Ä°nci Okay’ın “Sevgi” sergisi Museum Hotel’de

    Patrik Bartholomeos, Aziz Nikolas Manastırı’nı açarak ayin yönetti

 1 ... 13  14  15  16  17  18  19 ... 73 


NevÅŸehir Hava Durumu
Seçimi Hatırla
İl Seç
İstatistik
Toplam : 113118683 ziyaretçi
Bugün : 40050 ziyaretçi
Dün : 73671 ziyaretçi
S. Yükleme Süresi : 0.37 sn

toplu mail


Copyright 2009 - Tüm hakları saklıdır. Sitemizdeki tüm fotoğraf, yazı, doküman ve düşünce ürünleri 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında korunmaktadır. Kaynak gösterilerek dahi kopyalanamaz. Aksine davrananlar hakkında avukatımız aracılığı ile hukuki takibat yapılacaktır.
 

cappadocia@cappadociaexplorer.com