Kapadokya
Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği (KAFSİD), yeni çalışma sezonunda her ay
bir fotoÄŸraf sanatçısının inceleneceÄŸi ‘Ustalara Saygı’ etkinliÄŸini baÅŸlatıyor.
İlki 14 Kasım 2013 Perşembe akşamı KAFSİD dernek binasında gerçekleştirilecek
etkinliÄŸin ilk ustası Brezilyalı sosyal belgesel fotoÄŸrafçısı ve fotomuhabiri Sebastião Salgado. Saat 19.00’da baÅŸlayacak ‘Ustalara Saygı’ akÅŸamı
tüm sanatseverlere açık.
Sebastião Salgado kimdir?
Brezilyalı fotoğrafçı Salgado,
1944 yılında sekiz çocuklu bir ailenin altıncı çocuğu olarak dünyaya geldi. Lisans
eğitimini ekonomi alanında yapan Salgado, bu konudaki yüksek lisansını ve doktorasını
ABD’de yaptı. 1973 yılına kadar ekonomist olarak iÅŸ hayatını sürdürdü. Aynı yıl
eÅŸinden aldığı makine ile Afrika’ya yaptığı yolculuk sırasında fotoÄŸrafla
tanıştı ve Sygma Ajansına girdi. 1975-1979 yılları arasında Gamma Ajansı için
çalıştı. Ardından Magnum Ajansı üyeliÄŸine seçildi. Magnum’dayken ABD BaÅŸkanı
Reagan’a düzenlenen suikast giriÅŸimini fotoÄŸraflaması hem ona uluslararası ün
kazandırdı hem de ajansını yaklaşık on yıldır sürmekte olan ekonomik krizden
kurtardı.
1977-1984
yılları arasında Brezilya’daki uzak daÄŸ köylerini gezerek “Other
Americans/Öteki Amerika (1986)” adlı albümü hazırladı. 1980 yılında on beÅŸ ay
boyunca Fransız Sınır Tanımayan Doktorlar TopluluÄŸu ile Afrika’nın Sahra
bölgesini gezerek “Sahel: L’Homme en Détresse/Sahra: Izdırap İçindeki Ä°nsan”
adlı çalışmasını hazırladı. 1986 ve 1992 yılları arasında o ana kadarki en
büyük projesi olan “Workers/İşçiler (1993)” üzerinde çalışmaya baÅŸladı.
Salgado, bu albümü hazırlarken 26 ülke gezerek geniş çaplı bir işçi profili
çıkardı. Çalışmasının genel yapısına bakıldığında albümü üç temel bölüm üzerine
inşa ettiği görülür. Tercih edilen ülkeler bu bölünmeyi dolaylı olarak yansıtır.
Fransa gibi sanayisi gelişmiş ülkelerdeki işçilik; Rusya gibi eski doğu bloğu
ülkelerde sanayileşmiş, ancak görece eski teknolojiye dayalı işçilik ve üçüncü
dünya ülkelerinde genellikle tarıma dayalı işçilik.
1997 yılında Brezilya’da
topraklarının geri verilmesi için mücadele eden köylüleri fotoÄŸrafladığı “After
Terra: Struggle of The Landless/Yurtsuzların Mücadelesi” çalışmasını
gerçekleştirdi ve albümleştirdi. 2000 yılında, 41 ülkede vatansız insanların,
göçmenlerin, mültecilerin ve onların çocuklarının portrelerinden oluşturduğu
“Migrations and The Children/Göçmenler ve Çocuklar” albümünü yayınladı.
2002 yılında
çocuk felcinin kökünü kazımak için gerçekleştirilen evrensel kampanyayı
fotoğrafladığı belgesel çalışmasını tamamladı. Salgado, bu çalışmayı
gerçekleştirmek amacı ile Somali, Sudan, Hindistan, Kongo ve Pakistan gibi
ülkeleri gezdi.
Salgado’nun
çalışma yöntemi ve sanatı
Sebastião Salgado, çalışma yöntemleriyle pek çok çağdaşından ayrılan
bir yaklaşıma sahip. Salgado’ya göre projelerinde iyi sonuca ulaÅŸmak,
fotoğraflanan insan ile kurulan ilişkiye bağlı. Bu yüzden Salgado çalışmalarını
gerçekleştirirken, fotoğraflayacağı kişilerle benzer koşullarda yaşıyor;
onların yolculuk ettiği şekilde yolculuk ediyor. Genellikle uzun soluklu olan
projelerinin tüm giderlerini kendi bütçesinden karşılıyor.
Salgado’nun
çalışmalarına geniş bir perspektifle bakıldığında, kendi ideolojisini
fotoÄŸraflarına yansıttığını söylemek mümkün. Other Americans’da, Amerika kıtası
ile özdeş olan kıta ile aynı isimli ülkenin karşısında ötekilik, The Workers
çalışmasında ise, onun deyiÅŸi ile “milenyumun eÅŸiÄŸinde çalışan ve üreten sınıfın
durumu” görülür.
Salgado’nun
fotoÄŸraf çalışmalarının içeriksel ve biçimsel yapısında Meksika’da temelleri
atılan, öncülleri Rivera, Siqueros ve Orozco gibi ressamlar olan ve Meksika
Yeni Gerçekçiliği olarak da adlandırılan ekspresyonist yaklaşımın izleri bulunur.
Seçilen konuların Marksizm ile ilişkisi olması, biçimsel açıdan kimi zaman göze
batacak kadar koyu tonları ve dışavurumcu etkileri vurgulaması bunun
göstergeleri olarak kabul edilebilir. Salgado’nun baÅŸarısının diÄŸer bir sırrı
da entelektüel birikimini pozitif bir biçimde çalışmalarına yansıtmasıdır. Ekonomi
alanındaki birikimi, yoksulluk, üçüncü dünya ve sanayileşme kavramlarına
eleştirel yaklaşımını belli bir paradigma içine oturtmasını sağlamıştır. (Kaynak: Ankara Üniversitesi İletişim
Fakültesi web sitesi)